Bölüm 9 - Aramak

73 6 34
                                    

Jungkook'un boynundan koparılan kanlı parça, zombinin kanlanmış dişleri arasından yere düşmüştü.

Jungkook'a yardım etmek için duvarın arkasından çıkan Kai donup kalmıştı.

Marketin içindekilerden Chan dışarı çıkmış ve yere yığılan Jungkook'un yanına doğru yürümeye başlamıştı. O sırada Jungkook'u ısıran zombi bu seferde duvarın yanındaki Kai'yi hedeflemişti. Diğeride onun arkasından gidiyordu. Arkasında onlara doğru gelen Chan'ı fark etmemişlerdi bile.

Chan yerdeki büyük taşı zorlanarakta olsa eline aldı ve zombiye doğru fırlattı. Bu sırada içeriden birkaç kişi daha dışarı çıkmıştı. Onlarda Jungkook'un yanına doğru gitmişti.

Chan'ın attığı taş o 2 zombiden 1'ini yere düşürmeye yetmişti. Ama diğeri yanındakini fark etmiş ve arkasına dönmüştü.

Adımlarını hızlandırarak Chan'a doğru ilerledi.

Chan tekrardan yerden bir taş almış ve yine onu zombiye doğru atmıştı. Bu sayede iki zombide bayılmıştı.

Chan hemen diğerlerinin -Jungkook'un yanına gidenlerin- yanına doğru yürümeye başladı. 4 kişi vardı ve Chan'la beraber 5 olmuşlardı. Ve eğer Jungkook'ta sayılırsa 6 kişilerdi.

Panik bir şekilde Jungkook'u uyandırmaya çalışan Changbin, eliyle Jungkook'un boynundan akan kanları durdurmayı deneyen Beomgyu, başka bir zombi gelmesin diye etrafı kollayan Yuna, belki duyarsa diye Jungkook'a dayanmasını söyleyen Jimin ve yerinde durup onları izleyen Chan.

..

Aradan 40 dakika geçmişti.

O 5 kişi ne kadar Jungkook'un hayatta kalması için bir sürü şey deneselerde işe yaramamıştı hiçbiri.

Bu sefer toplu olacak şekilde binaya gitmişlerdi. Toplu olurlarsa daha fazla dikkat çekerlerdi ama daha korumalı olurlardı. Bu yüzden toplu gitmeyi seçmişlerdi. Hem daha hızlı sürede gitmişlerdi.

Giderlerken istemeye istemeye Jungkook'u yolun kenarında bırakmışlardı.

34 kişi kalmışlardı artık.

36 kişiden 34 kişiye. Aralarından 2 kişi ölmüştü.

Hemde neredeyse ard arda olmuştu. Aynı gün içerisinde.

Aralarında en çok ağlayan Taehyung'du. Sevdiği adam ölmüştü sonuçta. Hem de bi zombi tarafından öldürülmüştü. Kim bilir, belki şuan cesedi bile kalmamıştır?

..

Binaya gittiklerinde olanları diğerlerine de anlatmışlardı. Duyar duymaz zaten hepsi donup kalmıştı.

Ning olanları duyunca titremeye başlamıştı. Korkudandı. Ya kendine ya da başka birine daha bişey olursa diye korkuyordu. Hemde daha önceden olanlar için.

Soobin inanmamıştı. Kabul etmiyordu, ya da etmek istemiyordu. Ağlamamak için kendini zar zor tutuyordu.

Lisa da aynı şekildeydi. Ağlamamak için zor tutuyordu kendini. Bir yandan da Ning'i sakinleştirmeye çalışıyordu.

Diğerlerinin de tepkileri pek farksız değildi. Sadece, Taehyung ağlamayı bırakmıştı ama ne konuşuyor ne de hareket ediyordu. Her ne kadar hareket bari etmesini söyleselerde onları dinlemiyordu. Daha doğrusu, onları duymuyordu.

..

Saatler geçmişti. Akşam olmuş sayılırdı. Bazıları biraz kafalarını dinlendirmek için yatmıştı bile. Uyanık olanlardan da çıt çıkmıyordu. Evet, binanın bomboş katında olan 34 kişinin hiçbirinden ses çıkmıyordu.

Voltage | KpopWhere stories live. Discover now