Gojo ağzındaki iğrenç tatla gözlerini açarken sevgilisinin ona arkadan sıkıca sarıldığını fark edip gülümsemiş ama hemen ardından başında hissettiği sızlamayla yüzünü buruşturmuştu. Kalkıp önce yüzünü yıkayıp dişlerini fırçalamalı, sonra su içip kendine gelmeliydi. Dün çok içmemiş bile olsa sabahına böyle uyanacağı belliydi.
Geto'nun kollarından onu uyandırmadan kurtulmayı başarınca paytak adımlarla odadan ayrılıp lavaboya ilerledi hemen. Yapacaklarını da kısa sürede yaptıktan sonra mutfağa geçmişti.
Suyunu içtikten sonra dalgın dalgın etrafa bakındı ve kalan hafif bulantısını geçirmesi için dondurmayı çıkardı dolaptan. Dondurmanın her şeye iyi geleceğine inandığı için sürekli yiyordu, iyi de geliyordu gerçekten.
Birkaç kaşık aldıktan sonra geri yatmak için odaya gidince Geto'nun kıpırdandığını görüp kabus gördüğünü düşünerek hemen yanına sığındı ve kolunu üstüne atarak kendine çekti onu yavaşça. Geto onun bu hareketiyle gözünü açar gibi olmuş, dudakları kıvrılırken uyumaya devam etmişti.
Yaklaşık yarım saati böyle geçirdiklerinde -ki Gojo gözünü bile kırpamamıştı- Geto da uyanıp gerindi sevgilisinden uzaklaşmadan. Sonra gözlerini zorla açarak ona bakıp gülümsedi. "Günaydın."
"Günaydın aşkım."
"Ne zaman uyandın sen?"
"Bilmiyorum, saate bakmadım. Lavaboya gidip geldim uyuyamadım sonra da."
"Hm tamam."
"Sen kıpırdanıyordun geldiğimde. Kabus falan mı gördün?"
"Ha, sanırım. Çok hatırlamıyorum."
"Tamam o zaman."
"Kalkalım mı?"
"Yoksa benimle sarılmaktan sıkıldın mı?" derken kaşlarını şakayla çatıp cevap beklediğinde Geto bir anda kollarından çıkıp çocuğun üstünde durmuş ve ellerini iki yanına koyarak yüzüne eğilmişti. "Susman için öpeyim seni."
Gojo gözlerini kaçırırken mırıltıyla "Öp." diye yanıtlayınca Geto gülerek dudaklarını birleştirmiş, vücudunu da üstüne bırakarak tek elini sırtıyla yatağın arasına sokmuştu. Soktuğu taraftan da uzatıp çocuğun havaya kalkmış belini sıkıca sardığında Gojo vücut ısısının bir anda arttığını hissedip istemsizce dudağını dişledi. Geto bununla onu olabildiğince daha sıkı kavrayıp vücutlarını hem onunkini kaldırarak hem kendini bastırarak neredeyse birleşecek hâle getirmişti.
Duyduğu inlemeden memnunken kendini dudaklarından ayırdı ve gülümsedi. "Sana sarılmaktan sıkılmış gibi duruyor muyum cidden?"
"Sus."
"Ne? Güzelce verdim işte cevabımı."
"Cevabını verdiğine göre kalkacak mısın?"
"Seni böyle bırakır mıyım ben?" derken kolunu altından çıkarıp sertleşmiş organına dokunmuştu. Bunu yaptığı anda Gojo kendini yatağa bastırıp "Suguru!" diye kızmıştı.
"Efendim bebeğim?"
"Bana şöyle flörtözce konuşma ya!"
"Ne yapayım ama?"
"Sadece..şey yap."
"Hm?"
"Söylettirme işte."
"Söylemen lazım yoksa anlayamam."
"Ya siktir git of." dediğinde Geto kahkahasını tutamayıp aşağı kaydırdı bedenini. Çenesini boxer'ın en yüksek yerine koyup gözlerini yüzüne dikti. "Ne yapmamı istiyorsun?"
