"Suguru! SUGURU ŞURAYA GEL!" Gojo sevgilisini kolundan tutup gördüğü yere yönlendirirken Geto gülümseyerek ayak uydurmaya çalışmıştı ona elindeki poşetlere rağmen. Sıcak çikolata standının önüne gelmişlerdi. Eh, hem donmaya hem yorulmaya başlamışlardı o yüzden sıcak bir içecek çok iyi gelecekti şimdi.
"Tanrım, mükemmel kokuyor!" derken önündeki iki kişinin yanından eğilerek bakıyordu çocuk. Çok heyecanlanmıştı bunun için, haksız da sayılmazdı çünkü bütün alanı dolduran bir koku yayılıyordu buradan.
Sonunda alabildiklerinde Gojo biraz marshmallow da istediği için ondan da alıp zar zor buldukları boş bir yere oturmuşlardı.
"Isır." Geto marshmallow'dan bir ısırık almasının ardından eğilip çocuğun yanağına bir öpücük de kondurmuş ve kıkırdamıştı. "Çocuk gibisin."
"Bunu seviyorsun."
"Bayılıyorum." dediğinde Gojo şımarmaktan alıkoyamamıştı kendini. Geto'nun onun her şeyine böyle aşık olmasına çok seviniyordu.
"Bak şimdi." Sıcak çikolatasından bir yudum alıp etrafına bakındı.
"Poşetler daha çok olmadan buz patenine geçelim, sonra dolaşıp bir şeyler kazanmaya ve almaya devam. Tamam mı?"
"Hm hm, tamam." Cevabının ardından Gojo dudaklarını büzüp başını yasladı çocuğun omzuna. "Yorulmadın değil mi?"
Geto gülümseyip elini çocuğun çenesine götürürken mırıldandı. Aynı zamanda parmağını çocuğun büzdüğü dudağında gezdirmişti. "Hayır bebeğim. Dudak büzme öyle."
"Seni sürüklemişim gibi geldi."
"Saçmalama. Ne kadar eğleniyorum görmüyor musun?" Gojo kalkıp gözlerini ona dikti. "Çok mu?"
"Çoook." dediği anda gözleri parlamıştı. "Tamam o zaman!!"
İçeceklerinin bitmesinin ardından buz pateni alanına ilerlemiş, bir süre sırada bekledikten sonra poşetleri oradaki görevli adamın yanına bırakıp içeri girmişlerdi. Önceden birkaç kez kaymışlardı birlikte, iyi olmasalar da en azından düşmeden idare edebiliyorlardı.
Karşılıklı durup el ele tutuştuklarında ikisi de gülümsedi. Böyle durup yavaşça dönerek hareket etmeyi seviyorlardı.
Bunu biraz yapmalarının ardından Gojo dayanamayıp sevgilisinin dudağına bir öpücük kondurduktan sonra tek elini bırakmış ve diğer elinden çekerek ilerlemeye başlamıştı.
"Satoru yavaş!"
"Bir şey olmaz, güven bana."
"Benden gizli gizli kayıyor musun yoksa?"
"Hayır saçmalamaa."
Geto başta bir şey demeden sevgilisinin kendini çekmesine izin verse de sonra kendisi de ilerlemeye başladığında yan yana gelmişlerdi. Bir anlığına yarışmak istese de insanlar varken yapmaları hem onlar hem kendileri için tehlikeli olurdu.
Geto çocuğu kendine doğru çekerken ellerini havaya kaldırıp Gojo'nun dönmesine yardım etmiş, sonra elini beline koyarak dudaklarını birleştirmişti. Elini sıkılaştırdığında Gojo'nun ağzından kısık bir ses çıkmasıyla gülmüştü istemeden.
"Yapma böyle insanların içinde."
"Ne yapmışım ki?"
"Suguru!"
"Tamam tamam."
Uzun bir süre dans edercesine kaymalarının ardından sürelerinin bitmesiyle oradan ayrılmış ve oyuncak hediyeli oyunlardan birine gitmişlerdi. Gojo'nun atışları genelde daha isabetli olduğundan dolayı o oynamaya başlamıştı. Geto da yaslanmış onu izliyordu.
