Neden diye soramadı kalbim/7

15 2 1
                                    

Hava iyice kararmış, etraf sadece kafelerin kapılarının önüne çekili sıra sıra ışıklandırmalarla aydınlanıyordu. Tüm sahil sessizliğe gömülmüştü. Küçük dalgaların kayalıklara çarpıp çıkardığı sesler artık daha netti. Tam da denizin karşısında kumlara oturduk.

Bacaklarımı kendime çekerek rahat bir pozisyon aldım. Ardından kafamı dizlerime gömüp,gözlerimi yumdum ve kendimi gecenin sessizliğine bıraktım. Tam odaklanırken Akay'ın sakinleşmiş sesi bunu bozdu.

"Yarın da gelelim. "

Başımı kaldırdım, yüzüne baktım. "İyi olur. " dedim sadece.Şuan aklımda susturamadığım bir şarkı vardı.  Batuhan Kordel'in "Dönme"  parçası tam da buna uyuyordu. Fark etmediğim bir anda şarkı sözleri aklımdan dudaklarıma döküldü.

"İçimdeki boşluk, yıllardır dolmuyor"

"Kafamdaki sesler, ne içsem dinmiyor. "

"Bu sahte yorgunluk ve haklı kızgınlık. "

"Aylarca uyudum, bi' türlü geçmiyor. "

"Sırtımda hırkamla, bu soğuk baharda. "

Akay dudaklarımdan dökülen şarkıyı fark edince yüzünü bana çevirdi.Bana 'devam et' dercesine baktı ve gözlerini kapattı.

"Bilinmez yanlızım, elimde sigaram."

"İnsanlar hep haksız, ama bir istisna"

"Çok şeyi hak ettim, bi' yere kadar. "

"Bi' yere kadar. "

Bundan sonra Akay da bana eşlik etmeye başladı. Bu şarkıyı bildiğini bilmiyordum. Sesi sanatçının sesine benziyordu ve içimi bir huzurla kaplıyordu.

"Ama dönme, ne olursun orda kal. "

"Umarım çıkmazsın, karşıma bir daha. "

"Sözlerim acıtır, gözlerime bakma. "

"Tek bir söz söyleme, varsa az utanman."

Şarkıyı sonlandırdığımızda birbirimize bakıp gülümsedik. Bişey söylemek istiyor gibiydi ama sonra vazgeçiyordu. Etrafa bakındığım sırada bize dopru gelen bir köpek olduğunu fark ettim. Çok büyük değildi ama çok küçükte değildi. Saldıracakmış gibi de gelmiyordu. Mutlu mutlu gelip yanımıza kuruldu. Elimi tereddütle kafasına koyup sevdim. Bundan rahatsız olmuyormuş gibi bir hali vardı. Kendini sevdirdi. Akay da o sırada köpeği seven bana bakıyordu. Köpek bir anda ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı.

Ve dişlerini göstererek adeta kükredi..

Aha,iyi halt yedin.

"A-Akay" diye mırıldamdığım sırada gülmeye başladı. "Gülmesene pislik herif! Bu hayvan beni burada yiyecek, sen gülüyorsun!" diye söylendiğim sırada kahkası kuvvetlenerek ayağa kalktı ve silkelendi.

"Sakin ol, bişey yapmaz sana. " dediği anda karşımdaki köpek daha çok üzerime gelmeye başlamıştı. "He Akay he. " diye söylendim. "Helvamı çikolatalı yapı-" derken sözüm yarıda kesildi ve köpek bana doğru koşmaya başladı. Ben de ani refleksle koşmaya başladım. Ama  Akay hala gülüyordu! En sonunda dayanamayıp o da peşimizden gelmeye başlamıştı. "Kara, gel oğlum! " diye bağırdığı sırada "Kara" diye seslendiği köpek bir anda durdu ve Akay'a doğru yürümeye başladı. Nefes nefese kalmıştım.

"Ya madem bu kadar kolaydı, niye daha önce çağırmadın?! " diye bağırdığım sırada Kara'yı seviyordu. "Fena mı? Koşmuş oldun işte. " diyerek gülmeye devam etti. Omzuna sert olmayan bir yumruk geçirdim ve tekrar yere çöktüm. O da aynı şekilde yere çöktü ve Kara da gitti.

Ölümün KraliçesiWhere stories live. Discover now