Acı ve aşk /14

13 2 1
                                    

Berkay Altunyay-Sanki Hevesim Hiç Kırılmamış gibi

Çağrı abi Akay'a doğru "Aslanım benim! " diye bağırdı. Arzum abla gülerken Reyyan'da bana doğru yaklaştı. "Abini ve seni çok seviyorum güzelim. " diyerek sarıldı. Sarılmasına karşılık verdim. Elimden tutup beni pastanın karşısına götürdü. Tek bir mum vardı. 2 katlı estetik açıdan güzel bir pastaydı. Üzerinde de bir yazı yazıyordu.

"Kalbinin hislerine güvenmezsen mantığın da bir süre sonra işi yaramaz. "

"Sen yazdırdın değil mi? " diyerek Çağrı abiye döndüm. "Başka kim olucak? " diyerek güldü. Gözümdeki rimelim tamamen akmıştı. "Mumu üfle de gel buraya! " dedi Reyyan. "Öcüye benzedin,ağlama daha fazla. " diyerek herkesi güldürdü. "Herkese çok teşekkür ederim. Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Çünkü ne desem basit kalıcak. " Bunu dedikten sonra Akay yanıma gelip "Zor bir kadının ağzından basit kelime çıkması mı? Güldürme beni. " dedi. Arkamı dönerek üzerine yürüdüm. "Sen dur hele! Ben sana daha hesap soracağım. "

Akay tek kaşını kaldırıp bana baktı. Gözlerimş devirerek pastadaki munu üfledim. Çağrı abi yanıma gelerek elindeki zarfı uzattı. "Hediyemi açmadan önce bir şey söylemem lazım. "

"Bana her zaman ailem gibi hissettirdiniz. Özellikle Çağrı abim ve Arzum ablam. Beni kendi çocuklarınızdan ayırmadığınız için teşekkür ederim. Hepinize minnettarım. Ailemin intikamını almamız için uykusuz kaldığınız geceler veya hareket edemeycek kadar yorgun olduğunuz günler için özür dilerim. Bugün en güzel doğum günüm olabilir. Ne kadar destek verir bilmiyorum ama ben her zaman sizin yanınızdayım. " Bunu söyledikten sonra Arzum ablanın ağlayarak yanıma geldiğini gördüm. İkimizde ağlayıp birbirimize sarılıyorduk. Aynı bir anne gibiydi.

"Binnur seni böyle mutlu görmek için her şeyini feda ederdi. " diye fırıldadı kulağıma. Gülümsedim ve annemin sülietini aklımda canlandırmaya çalıştım. Onu ne kadar çok özlediğimi fark edince gözlerimi kapattım. "Eminim ki şuan da çok mutludur. " diye ekledi Arzum abla. Sonunda
birbirimizden ayrılınca Çağrı abinin elinden zarfı aldım. "En güzel hediye ne olur diye düşünürken aklıma bu geldi. " dedi. Zarfı açınca içindeki fotoğrafları gördüm.

Annem, babam, abim ve Nazlı'yla olan fotoğraflarımız..

"B-bunlar." diyebildim sadece. Gerçekten epey duygusala bağlamıştık ama buna ihtiyacım vardı. Koşarak Çağrı abiye sarıldım. Salya sümük ağlıyordum. "Beğeneceğini biliyordum. " dedi kendinden emin bir sesle.

Çağrı abiden ayrılınca karşıma Akay geldi. "Benim hediyem sensin zaten. " dedim. "Orasını biliyoruz herhalde. Ama sen ne olur ne olmaz bunu da al. "Diyerek elindeki paketi uzattı.
" Korkuyorum Akay. "Dedim.Buna karşılık güldü. " Bismillah diyerek açıyorum. "Dediğimde gözlerimi kapattım. Kapalı gözlerimle paketi yokladım. " Açıyım mı? "Diye sordum.

"Aç"

Gözlerimi açıp yavaşça pakete kaydırdım. Ucunda küçük bir kalp olan kolyeyi gördüm. "Ya Akay. " dedim. "Ya" yı uzatarak söyledim. "Çok teşekkür ederim, gerçekten. " dedim. Gözyaşlarım nihayet durmuştu. "Kolyenin içine bak. " dedi.

"Neresinden? "

Nefes verip yanıma geldi. "Burasından." diyerek kolyenin üzerindeki mercek gibi camı gösterdi. Tek gözümü kapatıp baktığımda bir sürü yazının olduğunu gördüm.

Sen bu hediyeyi açtığında zaten sana söylemişimdir. Seni çok seviyorum, sevgili kraliçem. Hatırlıyor musun bilmiyorum ama bana "Hayatında nasıl bir yerim var? " diye sormuştun. O gün sana cevap vermediğim için bozulup 2 gün trip atmıştın, hani. Cevabımı tahmin edemediğin için aslında benim sana trip atmam gerekiyordu. Sevgili kraliçem, senin benim hayatımda yerin yok, hayatım sensin.

Ölümün KraliçesiWhere stories live. Discover now