gizli tutulan teklifler

120 17 22
                                    

''Putain de merde''

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

''Putain de merde''

Su ısıtıcısından ve kahve makinasından gelen iki sinir bozucu ses birleşip migren ağrımı tetiklemeye hazırlanıyordu. Karşımda duran iki kişi arasında gidip gelirken gözlerim, az önce söylediğim şeyi anlamadıkları için garip bir yüz ifadesiyle bana bakıyorlardı. Bazen kimsenin sizi anlamaması iyi bir şeydi, özellikle dünyaca ünlü bir futbolcunun karşısında küfür ettiğiniz zamanlarda.

New York düşündüğümden küçük müydü yoksa ben mi bir döngüye girmiştim bilmiyorum ama bu adam biraz fazla karşıma çıkmaya başlamıştı.

''Merhaba'' dedim az önce söylediğim şeyi ört pas etmeye çalışır gibi. 

Levi da ''Merhaba'' dedi gözleri hala benim üstümdeyken. Yapabileceğim en gerçekçi gülümsemeyi yüzüme yerleştirip ona baktım.

''Az önce ne söyledin anlamadım.'' diyerek araya giren Isabel'e döndüm, arkamda kalan kahve makinasını işaret edip ''Kahve makinasına söyleniyordum, sinir bozucu.'' dedim. Lanet bok dediğimi bilmeseler de olurdu. 

Gelen tık sesiyle arkama dönüp demlikteki kahveden kupaya doldurdum kendi bardağım dolunca elimdeki demlikle arkama dönüp ''Kahve?'' diye sordum. 

Levi, Isabelle kendini gösterip ''Aslında biz öğle yemeğine çıkıyorduk.'' dedi. ''Sizde bize katılmak ister misiniz?''

Önce elimdeki demliği yerine yerleştirip Isabel'e döndüm. Yüzü 'yardım et' diye bağırırken Levi'a çaktırmadan dudak hareketleriyle bana ''beni yalnız bırakma'' dese de aynı şekilde ona ''olmaz'' dedim.

''Bugün bir arkadaşımla çıkacağım, başka bir zamana.'' 

''Kim geliyor?'' diye soran Isabel'e döndüm, onunla o yemeğe gitmeyecektim. 

''Frieda gelecek, oradan Porco'nun yanına geçeceğim.'' 

Isabel yardım çağrılarını göndermeye devam ederken Levi gözlerini direkt üzerime dikmişti. 

''Yarın akşam maçınız varmış duyduğum kadarıyla.'' diyerek konuya girdim, ''Armin öyle söyledi.''

''Evet, İspanyol ekibiyle maçımız var, sizinkiler geliyor mu?'' 

Kupamı elime alıp tezgaha yaslandım. ''Gelmek istiyorlardı, izin vermedim.'' dedikten sonra acı kahveden bir yudum aldım ''Doktor Armin'e burnuna dikkat etmesini söylemiş, bu sefer kırılsın istemiyorum.'' 

Levi'ın yüzüne yayılan pişmanlık dolu ifadeyi gördüğümde gülmemek için kendimi zor tutmuştum, en sonunda bir de üstüne ''Bilerek yapmadım'' diye başlayıp kendini savunmaya çalışınca daha fazla kendimi tutamayıp kahkahayı bastım.

''Biliyorum, biliyorum. Şaka yapmıştım.'' dedim elimi omzuna koyarken. Kahvemden bir yudum daha alıp kolumdaki saate bakıp ikisine döndüm. ''Ben biraz daha müşteri görüşmesi yapacağım size iyi eğlenceler.'' dedikten sonra mutfaktan çıkıp onları arkamda bırakarak odama girdim ve kapımı kapattım.

fallen star | levi ackermanWhere stories live. Discover now