14.Bölüm

17 7 0
                                    

14

Sazlık.

Bulutlar ağladı hüzünle,

Gökkuşağının renkleri soldu.

Sokaklar heyecanını,

Ateşböcekleri ışıklarını kaybetti.

Güneş gizledi kendini,

Lanetledi kendini karanlığa.

Veda vaktidir dedi Ay.

Hüzünle battı.

Mavi..

Gökyüzünün yerini aldı.

Veyahut

Silik bir gri.

Renksiz kaldı hayat.

Aşk sona erdi.

Kayıtsız kalamadı kalp,

Hüzünle yanarken yüreği.

Gökyüzü ağlamasın istedi.

Bir sayfa yazdı, elleri titrerken.

Gözyaşlarından bir göle düştü,

Kâğıttan gemi.

Kayıtsız kalamadı yine kalp,

Doğru dedi, veda vaktidir.

Gökkuşağı renklendi.

Tüm sokaklar eski heyecanına büründü.

Gökyüzü mavi kalmadı.

Tozpembe,

Veyahut

Canlı bir turuncu oldu.

Mektup ıslandı.

Benliğime dair her şey uçup gitti...

Özlem kokuyorum, bilmiyorsun. Senden özür dileyemediğim için üzgünüm. Çaresiz hissediyorum. Şimdi özür dileyebilirim ama bunun için ne yüzüm var ne de lüzumu kalmıştır artık diyorum.

Yine de söyleyeceğim, özür dilerim.

Son kez dedem ve anneannemi ziyaret ettim sazlıkta. Aslında son nefesimde onlarla olmak isterdim ama bunu bilmeyecek olmaları daha iyi.

Kalbimde ağırlaşan tuhaf bir sancı var.

Sürekli rahatsız hissediyor bedenim.

Gözlerim puslu görüyor dünyayı.

Renkleri solmuş bir elma ağacının altında oturuyor gibiyim. Eski bir kütük yerden kesiyor bedenimi.

Tüm bedenim sarhoş gibi uyuşuk ve karıncalanmış hissediyorum.

Göz kapaklarıma söz geçiremiyorum, ağırlaşıyorlar.

Pek çok soru soruyorum kafamın içinde kendime, hiç birinin cevabı yok.

Yüzüm solgun ve cansız gözüküyor, eskisi gibi değilim.

Hayata dair hiç bir şey eskisi gibi değil.

Kalbim eskisi gibi değil.

Ameliyat izlerim eskisinden daha çok acıyor.

Tüm o izler, aynanın karşısına geçtiğimde kendimden kaçmama sebep oluyor. Bir yarayla da bitmiyor ama artık problemde olmuyor.

Yerine yenileri gelmiyor.

Ellerim artık kalem tutamıyor gibi hissediyorum.

Her yerim titriyor.

Son satırları yazmaktan korkuyorum.

Ben ölmekten çok korkuyorum Açelya.

Bu yazıları geri dönüp asla okuyamayacak olmaktan korkuyorum.

Bir daha asla ellerini tutamayacak olmaktan, anneannemin saçlarını sevemeyecek olmaktan çok korkuyorum. Ben birçok şeyi kaybettiğim gibi seni de kaybettim.

Benim başka kaybedecek hiç bir şeyim kalmadı.

Şimdi yaşadığım her an son kez oluyor gibi hissediyorum.

Bu bir son mu?

Gözler görür, dudaklar konuşamaz.Where stories live. Discover now