Bu da kim?

511 45 50
                                    

Wriothesley ofisinde otururken ona bir mektup gelmişti. Fontaine'deki önemli olayları haber şeklinde yazıyordu, sonuçta her zaman dışarı çıkma şansı yoktu. Bu da onlardan biriydi. Yavaşça açıp mektup zarfını buruşturarak çöp kutusuna fırlattı.

Mektupta Fontaine'deki büyük davayı yazıyordu. Yeni gelen bir gezginin ve Furina'nın çekişmeli olayını anlatmıştı. Mektup geldiğinde genelde olay çoktan bitmiş olurdu, bu da öyleydi. Gezgin davayı kazanmıştı. Konuyu ilginç bulduğundan sonuna kadar okumuştu.

Bu yüzden mektubu getiren kişiye gezginle olan haberleri ona özel olarak bildirmesini söylemişti. Çok geçmeden yeni bir haber daha geldi böylece.

Harbinger'ın davasıydı bu. Yine gezgin vardı. Bu olay biraz tuhaftı ama Neuvilette'nin ondan önce davrandığını biliyordu. Başını sıvazladı. Mektupta Neuvilette'nin gezginle konuştuğu da yazıyordu.

Wriothesley'in tepesi atmıştı.

BAŞKA BİR ERKEK.... Neuvilette insanlarla konuşmazdı. Dişlerini sıkıp elindeki kağıdı buruşturdu ve duvara fırlattı. Ne yapabilirdi ki? Hiçbir şey. Çaresizce iç çekmekten başka hiçbir şey.

Bu olaydan sonra da gezginin ismini ve buraya geleceğini öğrendi. Tabii ki çok meraklanmıştı. Neuvilette'yi bu kadar kısa sürede tanıyıp nasıl bu kadar samimi olduğunu ve hapishaneye gelmesinin gerçek nedenini merak etmişti. Neuvilette yoldan geçen birisiyle bu kadar yakın olmazdı elbette. Onunla konuşması bile uzun zaman almıştı.

Geldiği gün de hapishaneye gelme nedenini okuyunca şok oldu. Bir keki yemekten mi hapse girdi...? Bu işin içinde bir iş vardı gerçekten. Neuvilette'nin istediği şeyi öğrenecekti ama şimdi sırası değildi. Sinirli de olsa o ERKEĞİ görmek istiyordu. Kendisinden daha iyi olabilir miydi gerçekten...?

Onlar geldiğinde (oyundaki gibi) karşılamıştı. Normal birisine benziyordu. Göz almayan bir yüz şekli ve vücudu. Sadece sarı saçlı olması ilgi çekiciydi." Yoksa Neuvilette'nin sevdiği tip bu muydu...? "Diye düşünmeden edememişti. 

Konuşması da normal gözüküyordu. Tabii ki bu düşündüklerini ona belli etmiyordu, onu ilgilendirmezdi kıskançlığı ama o her arkasını döndüğünde dudağını ısırıyordu. Strese girdiği belliydi.

Ona her şeyi öğrettikten sonra yanından gitti. Öğretmek bahaneydi, sadece Neuvilette'nin neden onu böyle bir şey için seçtiğini öğrenmek için karşılamıştı ama ümitleri boşa çıkmıştı. Çok normal gözüken biriydi ve herhangi bir bilgi öğrenemedi daha fazla.

Eli boş dönse de elinde yeterince evrak vardı yukarı çıkmak için. Bir sorun daha uydurabilirdi. Hem de... Aether'ı sormak için can atıyordu.

Gözlerini benden ayırma. | Neuvilette x Wriothesley |Where stories live. Discover now