6-Bir Garip Sevgi

53 19 0
                                    

Bazen yapmamız gereken tek şey derin bir nefes alıp ruhumuzu özgür bırakmaktır. Derin bir nefes alıp verdim. Ruhum özgür kaldı mı bilmiyorum ama iyi geldiğini hissedebiliyordum.

Koltukta otururken zil sesi ile heyecanla ayağa kalktım. "Geldi." Kimsenin açmasını beklemeden kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda karşımda Dolkan'ı gördüm. Siyah bir gömlek ve altında kumaş, bol bir pantolon giymişti. Siyah kemeri, kol saati ve ona hediye ettiğim bilekliği ile giyimini taçlandırmıştı.

Ellinde bir kutu çikolata ve bir dal lale vardı. Laleyi bana uzattı. "Bir güzele bir lale." kıkırdayıp elindekini aldım. Çikolatayı uzattı. "Tatlı bir kadına, bir paket çikolata."

"Tatlı niyetine sizi de alabilirdim." deyip uzattığı çikolatayı da aldım. Kapının kenarına kaydım ve ona yol açtım. "Hoşgeldin, sevgilim."

İki adım atıp yanıma geldi ve sol şakağıma bir öpücük bıraktı. "Hoşbuldum, güzelim."

İçeriye girip elimdekileri Semaya verdim. "Çiçeği vazoya koyup odama koyar mısın? Bir de kahve yaptığınızda bu çikolataları yanında getirin."

"Peki, Nisa Hanım."

Dolkan ile oturma salonuna geçtik. Babam Dolkan'ı görünce ayağa kalktı. "Hoşgeldin, oğlum."

Dolkan tebessüm edip babamın elini öptü. "Hoşbuldum, efendim. Nasılsınız?"

"İyiyim çok şükür. Sen?"

"Ben de iyiyim."

"Geç otur şuraya bakalım. Uzun zamandır genç bir delikanlı ile sohbet edemedim." Kahkaha atıp devam etti. "Umarım sohbetin iyidir de bu yaşlı adamı konuşmanın ortasında uyutmazsın."

Dolkan da babamın dediğine gülmüş suyuna girmişti hemen. "Benimle bir kere sohbet edin bakın bakalım benden kopabilir misiniz? Gece uyurken bile benle sohbet edersiniz."

İkiside koltuğa oturdu. Babam,Dolkan'ın omzuna iki kez vurup kızmaya başladı. "Eğer öyle yeteneklerin varsa sizi bizi bırak, evlat."

Dolkan samimiyetle gülüp başını olumlu anlamda salladı. "Peki."

"Ee! Söyle bakalım. Kimlerdensin, ne iş yapıyorsun, çalışıyor musun?"

"Üniversite öğrencisiyim hala. Son senem. Mimarlık okuyorum. Okulum bittiği gibi babama yardımcı olmak ve işleri devralmak için şirketin başına geçeceğim. Babamı duymuşsunuzdur büyük ihtimalle. Devran Ağıç."

Babam bir süre Dolkan'ın dediklerini düşünüp sakallarını sıvazladı. "Devran Ağıç. Tabi duydum bu ismi. Çoğu kez rakip olmuşluğumuz da var. Çok iyi bir şirketiniz var. Ağıç Holding bir marka."

Dolkan tebessüm etti. "Ne kadar iyi olsakta sizin kadar olamıyoruz."

"Ben de yılların tecrübesi var, evlat. Siz daha yenisiniz."

"Yemekler hazır efendim." Sema'nın arkadan gelen sesi ile ona döndüm. "Tamam, siz çorbayı servis edin biz geliyoruz."

"Beyler bu kadar konuşma yeterli. Hadi sofraya." Babam hızla ayağa kalkıp yüzüme bakmadan sofraya geçti. Dolkan babamın birden değişen yüz ifadesine şaşkınlıkla baktı. "Bu neydi şimdi?"

"Daha önce anlatmıştım. Bugün de sen gör."

"Bu fazla acımasızca."

"Bu benim gerçeğim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HALELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin