My Little Slut | TAEKOOK SMUT

6

Ağzımdaki lokmayı bitirip gülümsedim "Şimdi konuşabiliriz Hyung" derin bir iç çekip gözlerimin içine baktı "Jungkook benim sana bir şey söylemem gerekiyor"

Önemli bir şey söyleyecek sanırım bir anda ciddileşti "Ne söyleyeceksin Hyung, önemli bir şey mi?"

"Evet önemli bir şey... Çok önemli bir şey"

İçime bir şüphe düştü şimdi Yoongi Hyung neden bu kadar ciddi, çok önemli dedi "Ne bu çok önemli konu?"

Yine derin bir nefes çekti içine sanki konuşmak zor geliyormuş söyleyeceği şeyi söylemek istemiyormuş ama mecburmuş gibi, boğazını temizledi ve konuşmaya başladı "Yani bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama söylemek zorundayım"

Ne demek oluyordu bu, şimdi benimde kaşlarım çatılmıştı söyleyeceği şeyi daha da merak etmiştim "Söyle artık Hyung"

"Jungkook, baban" bunu demesi bile yetmişti 'baban' bu kelime bana o kadar yabancı ki duyduğumda başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş etkisiyle sarsıldım kalbim delicesine hızlanmaya başladı

"Benim babam yok Hyung" bunu söyleyebildim sadece beni bu yaşıma kadar annem büyüttü babam değil o yoktu hayatımda, o benim babam değil olamaz da

"Ah biliyorum özür dilerim, o adam dün anneni aramış hafta sonu buraya gelecekmiş" yutkundu ve devam etti "Sizi görmek istiyormuş, annen sana benim söylememi istedi"

Histerik bir şekilde güldüm hah! Bizi görmek istiyormuş paşama bak sen, ilk önce terk et bırak sonra üstünden seneler geçsin görmek istiyorum diye yanımıza gel, başka!

"O adam bizi terk ettiğinde benim kardeşim daha 3 yaşındaydı be 3, bir kere bile arayıp sordu mu, bir kere bile merak ettimi bizi"

Neredeyse tek solukta kurduğum cümle gözlerimin dolmasını sağlamıştı "Anlıyorum Kook bende onunla görüşmenizi istemiyorum ama bunu sana söylemesem olmazdı"

Haklıydı, annemi de arayıp huzursuz etmiştir "Neden peki neden bunca yıldan sonra geri dönecekmiş?"

"Bilmiyorum bana sadece bunları söyledi annen, oğlumu ve kızımı görmek istiyorum hem onları biriyle tanıştıracağım demiş" 

Bizi biriyle mi tanıştırmak istiyor hangi hakla ve kimle tanıştırıyor, yoksa yeni karısıyla falan mı "Hâlâ yüzsüz bir şekilde kızım ve oğlum diyebiliyor mu gerçekten" ondan iğreniyorum, iğrenç piçin teki

"Diyebiliyor işte o kadar yüzsüz" Yoongi Hyung'da o adamdan nefret ediyor

Yoongi Hyung benim 5 yaşından beri Hyung'um onu hep çok sevdim o da kardeşi olarak beni çok sevdi, aramızda gerçek bir bağ oluştu zamanla

Babam olacak o it bizi terk edip gittiğinde onun pis evinde kalmak yerine kendimize yeni bir ev almıştık, oraya taşındığımız gün tanıştık Yoongi Hyung ile, bana yardım etmişti oyuncaklarımı yukarı taşımam için, arabaları çok severdim hatta bir araba koleksiyonum vardı Yoongi Hyung'a onları göstermiştim o da arabaları çok sevdiğini söylediğinde hiç kimseye elini bile sürdürtmediğim koleksiyonundan bir araba seçip ona hediye etmiştim, o sıralar henüz 7 yaşındaydım ama neredeyse her gördüğüm arabayı alıp koleksiyonuma ekliyordum

O günden sonra Yoongi Hyung ile çok iyi anlaşmaya başladık hep birlikte oyunlar oynuyorduk, aradan 10 yıl geçmişti ben 17 Yoongi Hyung ise 22 yaşına gelmişti, o zaman oradan taşınmak zorunda kalmıştı ve ayrılmıştık telefondan konuşuyorduk ama neyseki 3 yıl sonra geri gelmişti şimdide ben Taehyung ile yaşıyorum ama çok uzak değil evler, işte böyle yaşayıp gidiyorduk şimdi ise o adam arayıp bütün huzurumuzun içine sıçtı

_

Yoongi Hyung ile konuşup eğlenmiştik, o adam hâlâ beynimin bir köşesinde bana kafayı yedirtirken kafeden ayrılıp eve geldim

Arabayı park edip eve girdim anahtarları ve ceketimi yerlerine koyup odama çıktım

Duş almak için banyoya girdim kıyafetlerimden kurtulup suyun altına girdim, ne kadar geçtiğini bilmiyorum ama epey bir zaman geçmişti bende hâlâ suyun aktında düşüncelerimle boğuşuyorum

Suyun altında fazla kaldığım için derim buruş buruş olmuştu daha fazla durmayıp suyu kapattım

Üstüme bornozumu geçirip banyodan çıktım kurulanıp üstümü giyindim saçlarımı da havluyla kurulayıp odadan çıktım aşağıya indim ve mutfağa girdim

Evin hizmetçisi yemek pişiriyordu "Kolay gelsin" doğradığı sebzelerden başını kaldırıp yüzüme baktı "Teşekkür ederim Jungkook" yüzündeki gülümsemeyle işine geri döndü benden büyüktü o yüzden bana Jungkook demesini ben istemiştim

Bir bardak su doldurup içtim bardağı tezgaha bırakıp mutfaktan çıktım salona geçecektim ki kapı çaldı "Ben baktım" diye bağırıp kapıya yöneldim

Kapıyı açtığımda karşımda Taehyung'u beklemiyordum "Taehyung, neden bu kadar erken geldin" içeri girip salona geçti bende kapıyı kapatıp peşinden gittim

"İşim yoktu bende geldim" çıkardığı ceketini alıp koltuğun kenarına koydum

Derin bir nefes alıp bacaklarımı iki yana koyacak şekilde Taehyung'un kucağına oturdum elleri direkt kalçalarıma gitti

Yüzüne yaklaşıp dudaklarına yapıştım o da karşılık vermekte gecikmedi, ne kadar beni sevmiyor olsa da dün söyledikleri aklımdan çıkmasa da onu seviyorum ve özledim

Yumuşacık dudakları benim dudaklarımla uyum içerisinde kavuşurken üst dudağını ağzımın içine çekip emdim

Özlediğim dudaklarını adeta yemek istercesine etmiyordum arada ısırıklar burakıyordum

Soluk soluğa ayrıldığımızda dudaklarımızı ilk ayıran Taehyung oldu "Güzelim" diye fısıldadı hızlı soluklarının arasından

Sıcak nefesini dudaklarımın üstüne salıyordu, ıslak ve kıp kırmızı olmuş diş izleriyle dolu dudaklarına baktıkça daha da öpmek istiyordum

"Ne oldu dün beni gönderdiğin için pişman mı oldun?"

"Dün çok uykum vardı sadece" elleri kalçalarımı okşuyor dudakları kulağımın arkasında her konuştuğunda tenime sürünüyor

Boynuma doğru indirdiği öpücükleriyle birlikte yavaş yavaş sürtünmeye başladım altımdaki sertleşmeye başlayan aletine

Sürtünmelerim gittikçe hızlanıyordu kalçalarımdan iterek bana yardımcı okuyordu neredeyse üstünde zıplayacak kadar hızlandığımda tekrar dudaklarına yapıştım

Islak öpücük sesleri beynimi uyuşturuyordu altımdaki baskı iyice çoğaldığında Taehyung kucağında benimle birlikte ayağa kalktı ve merdivenlere yöneldi

Şuan hiç bir şey hiç kimse umrumda değildi mutfakta yemek pişiren kadını bile umursayamayacak kıvama gelmiştim Taehyung'u istiyorum ve istediğim şeyi almadan bırakmam...

***

Bölüm sonuu~