super shy, gxg ✔️

33

güney

yine hafta sonu geldiğimiz bu antrenman yüzünden uykumu düzgün alamamıştım, hem sporcu olmak hem akademik kariyer yapmak kolay değil arkadaşlar.

üstümü değişirdikten sonra herkesin toplanmasını beklerken tribünlere oturup telefonumdan rüya'nın yağmur'u anlatmasını dinliyordum. dorukla hâlâ konuşmamıştım, rüya anlattıktan sonraki gün okulda yanına gidecektim ama bir türlü cesaretimi toplayamadım. benden hoşlandığın itiraf etmesine rağmen kendime olan özgüvenim yüzünden yanına gidememiştim. daha önce kimse benden hoşlanmamıştı her zaman uzaktan seven taraf olmuştum. (Türkiyede gay olmak.)

rüya, yağmurla konuşacağı için konuşmadan ışık hızında çıkmıştı, ikisi adına çok mutluydum sonunda ikiside hak ettiği sevgiyi yaşıyorlardı. birbirlerine gerçekten iyi geliyorlar. ben de gözlerimle etrafta doruk'u arıyordum. normal de hep erken gelirdi.

aniden eren yanıma oturduğunda kaşlarımı 'baba sen bizi düşünür müydün ya' der gibi kaldırdım.

"naber?" dedi çekimser şekilde. eşek sıpası ya resmen kediye döndü.

"iyi eren, sen?"

son bir kaç gündür hiç konuşmadığımızdan aramız biraz tuhaftı, onu sadece arkadaş olarak özlemiştim. içimde ona karşı duygusal bir his kalmamıştı.

"güney ben özür dilerim, saçma sapan hatalar yaptım, geçen benle konuşmaya çalıştın seni tersledim. değiştim biliyorum bunu ben de fark ettim ve çok pişmanım. sizi çok özledim, yağmur'u çok özledim ama eski eren olacağım söz veriyorum, bir daha sizi kendimden uzaklaştırmayacağım, kendimden de kaçmayacağım, şu aptal komplekslerden de çıkacağım."

"eren nefes al."

eren her şeyi hızlı şekilde sıralarken nefes nefese kalmıştı, son cümleye doğru sesi de titremişti. onu daha önce böyle parçalanmış hiç görmemiştim, hatta eren'i daha önce mutsuz bile görmemiştim, her şeyini bizden saklamakta çok iyiydi.

"güney ben berbat birisiyim ne yapacağımı bilmiyorum."

geriye yaslanıp ağlamamak için dudaklarını birbirine bastırmıştı. eren'in bise asla göstermediği o duygusal yanıyla ilk defa tanışıyordum.

"değiştiğin konusunda haklısın ama berbat birisi değilsin eren. davranışın haksızdı ama tek davranışla seni bütün hayatımızdan çıkarmayız ya."

"güney beni hala seviyor musunuz ya? bunca şeye rağmen seviyorsanız ben gideyim kendimi atayım."

"mal tabii ki seviyoruz."

"boğcam kendimi."

"lan sus döverim."

eren gözleri dolu şekilde bana bakarken bir anda gelip sarılmıştı, ben de ona sarıldığımda yüreğimde bir şeyler hafifledi, tekrar eski haline dönmesini ve tekrar eski arkadaş grubumuzu çok istiyordum. artık yanımda doruk'u da istiyorum orası ayrı.

"yağmur beni nasıl affeder sence?"

"kanka şimdi yağmur'u çok kırdın."

"boğcam kendimi."

"mal bir sus ya!"

"of güney ne yapacağım?"

"gidip konuş karşı komşun kız."

"eve almazsa."

"camdan gir."

"sonuncu kattayız."

ikimizde oturmuş düşünüyorduk, eren gerçekten pişmandı ve bunu bize belli ediyordu artık.