Beyaz suikastçı(Ara Verildi)

lotus çiçeği...

Gökgürültüsünü duymak istemiyordum.

Olduğum yerde sallanmaya başladığımda kriz geçirdiğimi anladım.

Beni sakinleştirecek kimse yoktu.

Televizyondan sesler gelmeye başladığında bir görüntü açıldığını anladım ama başımı kaldırıp bakacak kadar güçsüzdüm.

...

Bir bilinmezin içinde yok oluyor, çıkamıyordum. Kimse beni fark etmiyor,kendi kendimi yok ediyordum.

Anlamaya çalışıyordum içimi. Kalbimi aklımla anlayamazdım ki.Bir ihtimali oynamak ne  kadar gurur kırıcıydı. Hiç birşeyin yolunda gitmediği bir yoldaydım.

Buz gibi olan odanın içindeydim ellerimle kulaklarımı kapatmıştım hiç birşey duymak istemiyordum ama avazım çıktığı kadar da bağırmak istiyordum.

Şimdi o küçük kız gelmişti beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Çünkü o kadını sadece o küçük kız çocuğu kurtarabilirdi.

Başımı kaldırıp o kız çocuğuna baktığımda beş parmağını da kaldırmıştı.

"Hadi mumları üfle"dedi bana yumuşak ve ince sesi ile.

Büyük bir nefes çektim birinci mumu üfledim.

"Bir mum"diyerek baş parmağını büktü.

Yine büyük bir nefes aldım ikinci mumu üfledim.

"İkinci mum "diyerek işaret parmağını büktü.

Nefesimi içime çektim üçüncü mumu da üfledim.

"Üçüncü mum"dedi ve orta parmağını büktü.

Kendi ellerime baktığımda titremenin geçtiğini gördüm.

Az önce yanımda olan küçük kız çocuğu yok olmuştu.

Ellerimi aynı onu gibi yaptım.

"Bir mum"baş parmağımı büktüm.

"İki mum"işaret parmağımı büktüm.

"Üçüncü mum"orta parmağımı büktüm.

"Dördüncü mum"yüzük parmağımı büktüm.

"Beşinci mum"serçe parmağımı büktüm.

Titrememin ve sallanmamın geçtiğini anladım.

Televizyondan açılan görüntüye bakacağım sırada yanı başımda bana korkulu yüz ifadesi ile bakan siyah ile karşılaştım.

Ona dokunmak için elimi uzattığımda toz bulutu oldu.

Şuan acımdan güç alıp ayağa kalkma zamanıydı.

Acımdan beslenmem gerekiyordu.

Başımı kaldırıp televizyona baktığımda Siyah, Pietro ve William'in başlarına siyah dayatılarak bir sandalyeye oturduklarını gördüm.

O an yıkılmak istedim  ;o an bitmek, karanlığa karışmak ve bir daha var olmamak istedim.
Patlayan silah sesi ile hızla başımı ekrana çevirdim. Yere devrilen bedenler ile ben oturduğum yerden bir hışımla kalktım.

Onların başına dayatılmış silahlar patladığında ekran kapandı.

O an anladım nefesimi tuttuğumu.

Aklıma gelen bu düşüncelerle elimdeki silah ile hızlı adımlarla kapıya doğru koştum.

Kapıya sert bir şekilde vurmaya başladım.

Kapı açıldığında Pietro esneyerek saçını kaşıyordu.

William yine uykulu hali ile koşarak kucağıma atladı.

Belki farklı bir son düşünmemiştim ama farklı da olabilirdi.

"Hiç bir sıkıntı yok uyuyabiliriz"dedim kapıyı kapatırken pietro uyumaya gitmişti.

Küçük William ile onun odasına gittik.
Kucağıma alır almaz uyuyan william'ı yatağına yatırıp bende uzandım onun yanına.

Üç hafta önce arabamın canıma vurup benden yardım isteyen küçük çocuk,şimdi dünyanın en korkusuz çocuğu olabilirdi.

Ellerimle saçlarını okşamaya başladım. Ne kadar masumca uyuyordu.

Ama benim vicdanım o kadar masum değildi.

Annesini öldürdüğüm günü hatırlıyorumda,ormana atmıştım cesedini.

Acaba bu küçük William büyüyünce intikam almak istiyecekmiydi benden?

Yine korkup yardım isteyecek miydi benden,bir kere güvendiği bana birdaha güvenecek miydi?

-----------------------------------------------------------

"Ablaa"
"Ablaaa kalk uyanın"diye pietronun bağırmasıyla hala elimde olan silahla uyandım.

William'ı aradığımda yanıma olmadığını fark ettim.

"Ablaaaa uyann"pietronun yine bağırmasıyla silahıma davranarak temkinli adımlarla mutfağa doğru koştum.

Silahımı etrafa doğrultuğumda pietro masada oturuyor,William onun yanında,altın'da meyve suyu dolduruyordu bardaklara.

Mutfağa daldığımda üçü de şaşkın şaşkın bana baktılar.

Altını algılamanın şaşkınlığı ile gözlerimi irileştirerek konuştum

"Altın"

"Senin ne işin var burada"altın bardağı bırakıp tam konuşacağı sırada arkamdan gelen koku ile rahatladım.

Bu koku lotus çiçeğinin kokusuydu.

Kokunun sahibini öğrenmek için arkamı döndüğümde siyahın gerçek kardeşi karşımdaydı.

Sarı saçları, saçları ile aynı renk kısa denebilecek gibi duran sakalları, yeşilin hangi tonu olduğunu bilmediğim gözler ile bana bakıyordu.

Siyah ile yüz hatları birbirine çok benziyordu.

Duştan yeni çıkmış ki saçları ıslak ve üst tarafı çıplaktı altında da sadece havlu vardı.

-----------------------------------------------------------

Ben bölümü çok beğendim umarım sizde beğenirsiniz...

Sizce beyaz hastalıklı mı...

Diğer bölümde neler olacak sizce...

Acaba ana erkek karakterimiz siyah mı yoksa onun erkek kardeşi vance mi...

William büyüyünce intikam alirmi beyazdan...

Diğer bölümde görüşürüz Lotus çiçeklerim öptüm hepinizi 🥰😚...

beyaZ suikastçı...