Yas hırkası...

183 138 56
                                    

Üç gün oldu yağmur yağıyordu ve siyah da üç gün oldu ortalıkta yoktu.

O gün onu saran kollarımın arasından kurtulup beni de bırakıp gitmişti.

Üç gün boyunca belirli aralıklarla ilaç alarak uyuyordum.

Siyahın yanında ona destek olmam gerekirken benim ona ihtiyacım vardı.

Zaten hep böyle olmaz mıydı.

Kurumuş dudaklarımı ıslatarak william'ı yıkmak için bir hamle daha yaptım ona öğrettiğim bir şekilde yumruklarımdan kurtuldu.

Artık onu kendisini koruması için egitiyordum.

William diğer tarafıma geçip küçük yumruğunu karnıma geçireceği sırada onun ayağına bir çelme taktığımda yerde uzanıyordu.

Ona kızgın bakışımı göndermeye çalışsam da olmuyordu.

"Her hamleni düşünerek yap William"

"Sen bana bunu göstermemiştin"dedi düştüğü yerden kalkarken elimi uzatmadım.

"Benim göstermeme gerek yok gerçek bir dövüşte nasıl yapacaksın acaba"elimdeki sargıyı çıkarırken aklımda hala siyah vardı.

"Bugünlük yeter git duş al,yemeğini ye"dedim pietro bizden ayrı bir şekilde odasından hiç çıkmıyordu.

Üç gün oldu altın'ının ölümünden sonra o da üzgün görünüyordu.

Pietro'nun kapısının önüne geldiğimde zaten yarı açık bir şekilde olduğunu gördüm.

Kapıyı hafifçe açtığımda yatağına uzanmış sırtı bana dönüktü.

Sessiz adımlarla yaklaşarak ayağının ucundaki battaniyeyi üzerine örttüm.

Uyumuş olmalıydı.

İnsanoğlu zaten her üzüldüğünde uykuya sığınmıyormuydu zaten.

Kahverengi'nin karışık tonlarından olan saçlarını okşadım.

Uyanmadan yine sessiz adımlarla odadan çıktım.

Koridordan yürüyerek banyonun kapısının önüne geldim.



🤍



Havluyla ıslak saçlarımı kurulayarak merdivenin son basamağındanda indim.

Salona doğru ilerleyerek pietro'nun karşısındaki tekli koltuğa oturdum.

Bacak bacak üstüne atarak ona iyi olduğumu göstermeye çalışıyordum.

Havluyu ıslak saçıma dolayıp pietroya bana baktığı gibi bir bakış baktım.

"Altın'ın ölümüne mi üzülüyorsun."gözlerini ayırmadan beni süzdü.

İfadesiz gözleri hiç birşey barındırmıyordu.

"Neden benimle konuşmuyorsun"diyerek sesimi yükselttim.

"Seninle neden konuşayım,sen bir canavarsın, sen kötüsün"benden de daha çok sesini yükselterek.

"Ben mi öldürdüm altın'ı,beni görmezden gelemezsin"aniden ayağa kalktım.

Üzerindeki yas hırkasına sarılarak "seni korumak isterken öldü,sen yine öldürdün birisini."

"Hiç bişey yapmadan da insan öldürebiliyormuşsun"dedi karşıma dikilerek.

Kardeşime olan sevgim boyun eğmek istiyordu ama gururum buna izin vermiyordu.

"Yukarıya çık,odana çık pietro"elimle yukarıyı gösterdim.

Gözlerime odaklanarak"siyah biliyormu gerçek kardeşinin vance olduğunu"dedi gülümseyerek.

Beyaz suikastçı(Ara Verildi)Where stories live. Discover now