Özel Taşkurt Koleji'nin Koca Ayı'sı

~23~Bir öpücük meydana geldi...

Elisa'nın gözünden...

Ben Batu'nun boxerini giymem ki giyemem midem kaldırmaz. Ya ama düşünsenize ona şeyi deyiyor ve sizinde onu giymeniz lazım. Tam tamına bir adet iğrençlik.

Bu çocuğun gerçekten hiç bir şeyi yok mu ya ? Biraz dolapları, çekmeceleri karıştırıp birşeyler baktım ama altıma giyebileceğim en küçük şey olarakta bir eşofman buldum o da tulum niyetine giyilebilirdi. Allahım neden ben yarrabim.

O iğrenç boxeri elime alıp inceledim. Batu temiz demişti ama şimdi ona güvenilmez yanii. Gerçekten temiz olduğuna kaanat getirdikten sonra bacaklarımdan yukarı doğru geçirdim. Her ne kadar iğrensemde umursamamaya çalışıp tahminimce Batu'nun en küçük olan hırkasınıda üstüme geçirdim. Odadaki boydan aynanın önüne geçip nasıl olduğuma baktım. Ah tam tamına bir iğrençlik abidesiyim. Ben bunlarla nasıl aşağı iniceğim şimdi.

Aynanın karşısında bir kaç defa derin deriin nefes aldıktan sonra odadan çıkıp Batu'nun kahkahlarıyla yüzleşmeye gittim...

Batu'nun gözünden...

Aşağı inip Elisa'yı beklemeye başladım. Gerçekten o tipini o kadar merak ediyordum ki. Gerçi aslında biraz diğer odalara baksa onları hayatta giymezdi. Yani evet eşyaları burada olabilir ama napabilirim benim içinde biraz eğlence olsun istemiş olamaz mıyım. En fazla ne yapabilir ki yani o gıdıklayıcı yumruklarından atar başkada bir şey yapamaz herhalde.

Yarım saat sonra aşağı indi. Bir boxerle bir hırka giymek ne kadar sürer ki. Gerçekten kadınları hiç anlamıyorum. Ama herşey onun o haline değerdi gerçekten. O kadar komik ve seksi gözüküyordu ki. İlk onun bu haline kahkahlarla gülmüş olsam bile sonradan birşey dikkatimi çekti. 2 tane pofuduk toplar. Ah dostum o hırkanın fermuarını bence biraz çekmelisin yoksa o 2 pofuduk topu mıncırabilirim. Ah hadi ama ben sapık değilim sadece o...o fazla seksi o kadar. Benim gözlerim pofuduklarda takılı kalmışken birden yüzümde bir acı hissettim.

"Batuuu!?!?!?!"noluyor ya. Yanağımın üstüne bir elimi koyup konuştum.

"Elisa ?"

"Memelerime bakma!!?!"dedi tıslayarak voov biraz sakin ol. Kendimi biraz toparlayıp konuşmaya baktım.

"Hah senin memelerine niye bakayım ki ben hem minnacık birşeyler kız olduğunu bile belli etmiyorlar."aslında o kadar küçük sayılmazlardı yani hem bence tamda bakmalıklardı ama kendimi ondan etkileniyormuş gibi gösteremem. Kurallarıma aykırı. Bu sefer tekrar aynı yanağımda bir acı hissetince daha da afalladım. Ne yani memelerine baktığımı söylesem vurmaz mıydı ? Ben kendi kendime düşünürken Elisa çoktan geri yukarı çıkmıştı. Bende fazla önemsemedim ve film izlemeye başladım.

¤¤¤¤

Dün akşam Elisa yukarı çıktığından beri bir daha onu görmedim. Saat şuan öğlen 3 ve hala ortalıklarda yok. Uyuyor desem bu saatte hiç sanmıyorum. Belki 100. defa odasına çıktım ve kapıyı tıklattım.

"Elisa ? Orada mısın ?"ve yine diğer 99. defada olduğu gibi ses yok. Acaba birşey mi oldu ? Hemen kapıya omuz atmak için hazırlandım ve son sürat koşarak kapıya omuz attım. Kapı kırılmanın etkisiyle açılınca dengem bozuldu ve yere yapıştım. Ah gerçekten filmlerdeki gibi olmuyormuş bir dahakine tekme atmayı tercih ederim. Gözlerimi yavaşça açıp tavana baktım. Ama malesef ki 2 tane koskocaman mavi gözle karşılaştım. Al işte niye şu kapıya tekme atmadım ki ben. Yerde oturur pozisyona gelip Elisa'yı baştan aşağı süzdüm. Bir dakka o benim havlum mu ?

"O benim bel havlum...değil mi ?"gerçekten havlumun Elisa'nın ıslak bedeninde ne işi var ??? Elisa'nın ıslak bedeni ? Hm karşımda BENİM BEL HAVLUMLA sadece ve sadece BENİM BEL HAVLUMLA ıslak bir Elisa var. Hadi ama bütün erkekler etkilenir bundan.

Elisa'nın gözünden...

Dün akşamdan beri Batu'yu görmüyorum. Gerçi o sabahtan beri kapıma geliyor ama takmıyorum. Neden mi ? Bildiğin memelerime laf etti ya neymiş 'kız olduğumu bile belli etmiyorlar'mışmış hiçte bile. Hem memelerimin içine düşüyor hemde laf ediyor pisliğe bak.

Sabah kalktığı saat 12'ydi. 2 saat filan müzik dinledikten sonra duş almaya karar verdim. Kapı zaten Batu girmesin diye kilitliydi. Ama bu odada da havlu yoktu o yüzden sessizce kapıyı açtım. Koridoru kontrol edip kimse olmadığına karar verdikten sonra parmak uçlarımda hızlı adımlarla Batu'nun odasına ilerledim.

Odaya girdikten sonra hemen kardolaba ilerleyip kapaklarını açtım. Sonunda içinde havlu bulunca elime alıp incelemeye başladım. Temiz görünüyordu dolaptada olduğuna göre de temizdir herhalde yani diye düşünüp odadan çıktım. Odama girip kapıyı kilitledikten sonra banyoya doğru ilerledim.

¤¤¤¤

Duş aldıktan sonra Batu'nun odasında bulduğum havluyu güzelce üstüme sardım. Batu sanırım tekrar kapıya gelmişti ama yine takmadım. Havluyu tutturduktan sonra aynanın karşısına geçip vücuduma baktım. Sanki biraz kilo almıştım ama tabi bu küçücük bir havluya sarılmış olmamdanda kaynaklanıyor olabilir.

Ben kendimi incelemeye devam ederken odadan kocaman bir ses geldi. Hemen banyo kapısını açıp içeriye baktım. Batu yerde uzanmış yatıyordu. Hemen yanına koşup ona bakmaya başladım. Gözlerini açıp bana baktıktan sonra yerde oturur pozisyona geldi. Sonra gözlerini bana çevirip beni boydan boya süzdü. İşte o an kafama dank etti. BEN BATU'NUN KARŞISINDA GÖTÜMDE BİTEN BİR HAVLUYLAYİM !?!?!?!?! Ben kızardığımı belli etmemeye çalışırken konuşmaya başladı.

"O benim bel havlum...değil mi ?"bir dakka BEL HAVLUSU MU !?!?!?!?! Yok artık ne yani Batu bunu alt bölgesine mi sarıyor !! Hayır ya ama bu...bu iğrenç. Niye ben yaa allahım nedeen been.

"Bunu sen kullanmamıştın dimi yani temizdi bu."

"Öyle söylememi mi istersin ? " nasıl yani temiz değilmiydi bu. Şimdi kusacağım lanet olsun. Şuanda bu havluyu hemen yere atabilirim ama malesef ki Batu burada ve bu daha kötü olur. O yüzden koşar adımlarla hemen banyoya gittim ve kapıyı kapattım. Üstüme sardığım o lanet havluyu hemen yere atıp tekrar kabine girip vücudumu güzelce citiledikten sonra çıktım. Ama tabii yine benim salak kafam birşeyi unuttu. Şimdi neyle kurulanacağım ben. İşte şimdi sıçtık. Kesin Batu hala odada beni bekliyor. Off allahım tekrar söylüyorum nedeen been ???

Biraz daha öyle durduktan sonra artık üşümeye başlamıştım. Son çare olarakta Batu'dan istemekti. Kapıyı azıcık aralayıp oradan Batu'ya baktım. Sesimi oldukça kısık seste tutmaya özen göstererek konuşmaya başladım.

"Batu şey bana havlu getirebilir misin ?"

"Bende acaba ne zaman isteyeceksin diye bekliyordum."dedi dalga geçer gibi gülerek. Ama bak ben başından beri diyorum salak bu çocuk. Kolumu uzatıp havluyu vermesi için bekledim ama bizim öküz Batu tabikide vermedi.

"İstediğim şeyi yaparsan havluyu veririm."yine ne istiyorsun Batu bıkmadın mı ?

"Söyle."dedim bıkkın bir tonda.

"Hm mesela küçük bir öpücük olabilir ah ama ben uzun istiyorum dersen neden olmasın."oldu başka.

"Batu ver şunu uğraştırma beni."

"Ben sana seçenek sundum. Ya orada akşama kadar öyle kalıp üşürsün yadaa alırım bir öpücük."deyip göz kırptı. Niye her şeyi böyle şeylere bağlıyor ki yaa. Off. Birde yatağa uzanmış oradan pis pis sırıtmıyor mu. Ama bildiğin burada tehtit var.

"Ya Batuu."dedim sevimlice. Kafasını sağa sola sallayıp dudaklarını büzdü. Offf. "Tamam gel."dedim son çare olarak. Benim burada götüm donuyor o hala öpücük -_- Hemen koşarak gelip bana doğru yaklaşmaya başladı. O yaklaştıkça benim kalp atışlarım hızlandı ve sonuç olarak ise kısacık bir öpücük olarak bilinen ama aslında uzun mu uzun süren bir öpücük meydana geldi...

Gittiğim yerde internete giremediğim için bölümde yayınlayamadım. Kusura bakmayın. Ama ramazanda yayınlayabildiğim kadar bölüm yayınlamaya çalışacağım.

Umarım beğenmişsinizdir...