Musab, Zeynep ile konuştuktan sonra nereden başlaması gerektiğini biliyordu. İlk iş kitabı alacaktı. Dağınık evi ardında bırakarak gerekli eşyalarını alıp evden çıktı. Yakında bir alışveriş merkezi vardı. Orada kitabı bulacağından emindi. Musab bu kitabı lise de hocalarının okuması için verdiği listede olduğunu hatırladı. Reşat Nuri Güntekin'in başka bir kitabını okumuştu ama hatırlayamıyordu bir türlü. Musab ne kadar az kitap okuduğunu fark etti. Zeynep görmediği halde kitap okumaya çalışıyordu. Musab ise kitapları sadece kütüphanede görüyordu. Eline almamıştı bile.
Arabasıyla geldiği için hemen gelmişti Musab. Girişteki güvenlik kısmını geçtikten sonra yukarı kata çıktı. D&R yukarı kattaydı. İçeri girince bir süre 'Yeni çıkanlar' kısmına baktı. Tanıdığı birçok yazar vardı. Demek ki çok da uzak değilim bu kulvara diye düşündü. Kendisine alacağı kitapları bulmuştu ama Zeynep'in istediğini bulamamıştı. Muhtemelen görememişti. Çalışanlardan birini çağırdı. Şansına biri gelmişti. Gelen kız en fazla 20 yaşındaydı. Ya da minyondu.
''Çalıkuşu romanı mı? Beni biraz beklerseniz. Hemen bakıyorum.'' Musab kızın yanından ayrılmasıyla diğer kitaplara bakmaya devam etmişti. Yakınında iki tane ergen kız vardı. Biri çaktırmadan ona bakıyor diğeri de Musab hakkında konuşuyordu. ''Çok yakışıklı. Boyu da tam...'' gibisinden bir şey duymuştu. ''Hem de kitap okuyor.'' bunu sesli söyleyerek resmen kendisine sağır muamelesi yapıyorlardı. Musab'ın yardımına çalışan kız koşmuştu.
''Buldum. Buyrun. ''
''Teşekkür ederim.'' Musab çalışan kıza tebessüm etmişti. Çalışan kız işine geri dönmüştü. Ama ergen kızlar hala peşindeydi Musab'ın. Musab kasaya gitmiş ve kitapları almıştı. Kızlarda kasanın yakınında kitap bakınıyorlardı. Musab kızlar hakkında kötü bir şey düşünmek istemiyordu ama bu kadar korkusuz olmalarına şaşırıyordu.
Buradan çıkacakken Musab'ı kızlardan biri durdurmuştu.
''Pardon...'' Musab bu ses ile durmuştu. Arkasını dönmüş ve onu kesmekten bıkmayan kızlara bakıyordu. Biri 1.75 vardı. Diğeri ise daha kısaydı. Uzun olan ileride güzel bir kız olabilirdi. ''Sizi bir yerden tanıyor muyum?'' Musab gülmüştü. Bu kadar basit olamazlardı değil mi?
''Hmm. Bir düşüneyim. ''Musab düşünür gibi yapmıştı. ''İmkansız. Çünkü ben senin kadar küçük kişiyle konuştuğumu hatırlamıyorum.'' Musab tekrar gitmek üzere arkasını dönmüş ve iki adım kadar ilerlemişti. Uzun olan kız önüne gelmişti şimdi. Musab ''Çattık.'' demişti.
''Ben de sizi kibar sanmıştım. Ama yakışıklı olanların kaba olduklarını bana kanıtladığınız için teşekkür ederim. Ve bir şey daha ben küçük değilim.17 yaşındayım.'' Musab bu sefer sesli gülmüştü. Kızın iyice sinirlendiğinin farkındaydı. Ama bir ergenle uğraşacak kadar işsiz değildi.
''Bana bak küçük. Sen liseye gitmiyor musun?'' kız başını sallamıştı. '' O zaman küçüksün. Ben liselim diyen insanlardan değilim. Yani seninle uğraşamam. Şimdi çekil önümden.'' kız çekilmişti. Ama hala arkasından sesleniyordu.
''Sen çekil dediğin için değil. Kendim istediğim için çekiliyorum. Ayrıca sensin küçük.'' Musab tereddüt etmeden yürümeye devam etmişti. Küçük kızlar onun tipi değildi. Onların mızmızlıklarıyla uğraşamazdı. Ve daha uzayarak giden zincirdi. Ama böyle şeyler yaşamaktan bıktığını hissediyordu. Musab değişiyordu.
**
Musab kitabı yarılamıştı. Sesli okuduğu için baya vakit harcamıştı. Hatta çok kez sesini beğenmeyerek tekrar baştan almıştı. Daha sonra kitabın sarması ile nasıl okuduğunu bilmiyordu. Heyecanlandığında kendiliğinden hızlı okumaya geçiyordu. Ama bir şeyi fark etmişti Musab. Kitap okumayı özlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suskun Gözler (Tamamlandı)
Teen FictionÖyle bir söz yazılır ki bütün bir hayat anlatılır, öyle bir hayat yaşanılır ki bütün sözler anlamsız kalır. Hayat bir şekilde akıp gidiyor zaten onemli olan her anı doya doya değil, dolu dolu ve anlamlı yaşayabilmek. Görme engelli Zeynep ile Musab'ı...