Episode 1: Masa Altında Yazılan Masallar

1.7K 222 59
                                    

Hoş geldiniz

Ig: nemesisyazar
Tw: dearvasilisa

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

🎶 Glass Table Girls 🎶

Eylül, 2024

Masallarla uyumayı bıraktığımızda mı büyürüz yoksa bize masal anlatanlar bizi bıraktığında mı? Küçük bir çocukken dinlediğim her masal kulağıma babam tarafından fısıldanmıştı. Bir gün babamı hayatımdan bir kitabın son satırına veda eder gibi uğurladığımda ise bir daha hiç kimseden masal dinlememiştim.

Çünkü büyümüştüm.

Babamın, annem ile beni başka bir kadın için terk ettiği gün tüm masalların sonuna zihnimde kötü bir son yazıp her karakterin benim gibi acı çekmesinden zevk aldığımdaydı kendimden ilk nefret edişim.

Çünkü bencildim.

Hayır.

Sadece babası tarafından terk edilmiş küçük bir çocuktum.

Bir daha masallara inanmayacaktım.

Prenseslerin mutlu sona erdiği masallara...

"Bengi," diye seslenen bir ses duyduğumda telefonumdan hızla çektiğim bakışlarım bana doğru koşar adımlar atan en yakın arkadaşım Çimen'i bulmuştu. Yüzüne her zamanki gibi kondurduğu sıcak gülümsemesiyle karşı kaldırımdan sağına soluna bakarak koşarken kıvırcık saçları adeta rüzgarda dans ediyorlardı.

Telefonumu cebime tıkıştırıp gözlerimdeki güneş gözlüğünü başımın tepesine çıkarmamın ardından "Birileri beni çok mu özlemiş yoksa?" diyerek, ona sarılmak için kollarımı kocaman açtım. Ellerini sırtımda hissettiğim an gözlerim kapanmış kalbim uzun zaman sonra sevdiğim biriyle temas etmemden dolayı heyecanla atmaya başlamıştı.

"Çok özlemişim seni ya."

Kıkırdayarak geri çekildiğimde yüzüne gülümseyerek baktım. "Belli oluyor kimse kollarıma böylesine büyük bir aşkla koşmamıştı," dedim yarı alaylı sesimle. Yapmacık bir tavırla gözlerini devirirken "Hadi be," dedi sitemle. "Seni sevende kabahat."

Karşılık gülüşerek kol kola girdiğimizde kampüsün giriş kapısına doğru yürümeye başlamıştık. Çimen'in yolda gördüğü birkaç kişinin nerdeyse kimlik numarasına kadar bilirmiş gibi konuşmasını dinlerken şaşkınlıkla açılan dudaklarımdan zaman zaman hayret nidaları da dökülüyordu.

Kalabalık bir arkadaş grubunun önünden geçtiğimiz an gözlerinin ucuyla gösterdiği kıza çaktırmadan baktığımda "Bu kızla geçen sene saç baş birbirimize girmiştik işte. Hani anlatmıştım ya sana eski sevgilime benim yanımda yürümüştü," dediğini duyarak kaşlarımı uyarırcasına kaldırdım.

"Kıza dik dik bakma fark edecek şimdi," dedim dirseğimle kolunu dürtüklerken. Umursamazca omuz silktiğinde "İnşallah ölsün," dedi Muhteşem Yüzyıl dizisinden bir repliği dile getirerek.

Küçük bir kahkaha attım ve "Günah öyle deme," dedim ona gülerek ayak uydurduğumda.

Yüzüme yandan bir bakış atıp "Günahsa bana günah. Sana ne?" diye devam etmesiyle ses tonu ve mimiklerinin canlandırdığı oyuncuya fazlasıyla benzediğine bahse bile girebilirdim.

CEZA SAHASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin