Porn Teacher [WOOSAN]

8) Car (M)

oy vermeyi unutmayın, bu bölümden sonra 20 oy gelince yb atacağım
_________________________________________

28.10.22 Cuma Günü-

Wooyoung öğretmenler odasına girdiğinde gözüne çarpan ilk ikili gülüşen Seongjoong'du. Daha doğrusu Seonghwa bir şeyler anlatıyor Hongjoong da içten bir şekilde gülüyordu.

"İnternet şirketini aradım internetim çekmiyor diye. Sorun kaydı yaparken biraz uzun sürdü. Dedim yoksa sizinde mi internet çekmiyor. O kasıyo' kendini gülmemek için ben kasıyorum o kasıyo' ben kasıyorum... en son patladım o da patladı."

Wooyoung kendi kendine, edebiyat hocası neden böyle bir şey anlatıyor, diye düşündü. Sonra aklına geldi, kur yapmaya çalıştığı. İkisini görmezden gelerek hedefine, bilgisayarına odaklanmış San'a doğru yürüdü.

"Hocam, biraz konuşabilir miyiz?"

San küçüğünün sesini duymasıyla bakışlarını hemen ona yöneltti. "Ah Wooyoung, tabi..." San orurduğu sandalyeyi geriye çekip eliyle koltuğu gösterdi. "Otursana"

"Uzatmayacağım..." Wooyoung öne doğru yaklaşıp kısık sesle söyledi. "Bana para lazım"

"Ne? Niye?"

"Biraz borca girdim... yemin ederim ödeyeceğim San-ah, sadece biraz-"

"Ne kadar istiyorsan hesabına göndereceğim ve hemen geri ödemen gerekiyor"

"En yakın zamanda ödeyeceğim" Wooyoung gülümsedi.

"'En yakın zaman'dan kastım bu akşam"

"San... ben... offf"

"Yatakta ödeyeceksin Young-ah" San sırıttı.

"Ha öyle mi? Öyle desene ya... tamam~" Wooyoung da yandan bir sırıtış kondurdu yüzüne. Çoktan boşalan öğretmenler odasında onların haricinde bir iki kişi kalmıştı. Onlar da kendilerine dikkat etmezken Wooyoung dudaklarını hızlıca San’ın boynuna bastırıp geri çekildi.

Koşar adım, öpücük atıp odadan çıkarken cebindeki telefon titreşti. Hemen telefonunu çıkarıp gelen mesaja baktığında hesabına yatan yirmi beş bin doların bildirimini gördü.

***

Wooyoung kütüphaneye doğru gitmeden önce cebinden telefonunu çıkarıp Hanbyeon'un istediği parayı hesabına attı. Kalan parayı güzel bir şekilde harcayıp kendisini San'a sunacaktı.

Aslında bu durumu San'a anlatmak istiyordu ama olayların büyümesini istemediği için hiç bir şey söylememişti.

Kütüphanenin önüne geldiğinde San’ın arabasının içinde oturduğunu gördü. Daha doğrusu cam filminden dolayı San’ı ilk başta görememiş, arabanın önünden geçerken çalan korna ile birlikte yerinde sıçrayarak arabaya bakmıştı.

Hızlıca ön koltuğa bindiğinde San elini Wooyoung'ın bacağına koyup okşadı. "Korkutmak istememiştim"

"Aklımı aldın" Wooyoung başını yana yatırıp çatık kaşlarıyla baktı San'a.

"İlkini de aldım" San yandan bir şekilde sırıtırken Wooyoung onun koluna hafifçe vurdu.

San gülüp, elini Wooyoung'ın bacaklarının arasına soktu. Pantolonunun üzerinden erkekliğini okşarken "Eve gidelim, bana borcun var" dedi, hatırlatırcasına.

Araba çalıştığında hızlıca kütüphane bahçesinden çıkmışlardı. Eve yaklaştıklarında Wooyoung'ın aklı kendisini okşayan eldeydi.

"San-ah" elini San’ın elinin üzerine koyup kendine daha çok bastırmıştı Wooyoung. "Sana karşı saygısız olabilir miyim?"

Küçük olanın aleti elinin altında daha çok büyürken "Anlamadım" diye mırıldandı.

"Sana karşı kaba olabilir miyim?"

San parıldayan gözlerle onayladı küçüğünü.

"Çek lan arabayı kenara."

San küçüğünün bir anda böyle değişmesine şaşırsa da bozuntuya vermemiş, onun söylediği gibi kenara çekmişti.

"Kemerini aç."

San küçüğüne uyarak kemerini açtığında Wooyoung ellerini olaya dahil ederek San’ın aletini pantolonun içinden çıkardı.

Yüzü San'a dönük olacak şekilde dizlerinin üzerinde koltuğa oturdu. Bir elini direksiyona koyup ordan destek alırken San’ın penisine yaklaştı.
Birazını ağzına aldığında San zevkle gözlerini kapatıp elini küçüğün saçlarına daldırdı.

"Ahh Woo, o siktiğim ağzını daha çok aç"

Wooyoung boğukça inleyerek daha çok aldı San’ı.

Wooyoung'ın emişleri ve içine çekişleri güçlenirken kaç dakikadır San'a ağız işi verdiğini bilmiyordu.

San sona yaklaştığını hissedince küçük olanı saçlarından tutup daha çok bastırdı kendine.

Wooyoung ağzına doluşan sıvıyı inleyerek yuttuğunda San’ın elini kendi aletinde hissetmişti.
San boşalmanın verdiği rahatlıkla derin bir nefes aldıktan sonra pantolonunun içine girdi ve kemerini bağladı.

Hala yüzündeki menilerle kendisini izleyen küçüğünü kucağına çekip oturttu. Dudaklarını öperken onun penisini kendisine yaptığı gibi pantolonunun içinden çıkardı.

Wooyoung'a el işi verirken boynunu emmeyi ve küçük ısırıklarla kendi izlerini bırakmayı ihmal etmiyordu. Wooyoung ise başını geriye atmış büyük olanın adıyla inliyordu.

***

San eve girdikleri gibi Wooyoung'ı kucağına alıp yatak odasına ilerlemişti. Kucağındaki bedeni yatağa koyup soyduktan sonra geri çekilip hızlıca kendi üzerindekileri çıkarmıştı.

Bacaklarının arasından süzülüp iki elini başınının üzerine sabitledi ve altında savunmasız yatan bedenin dudaklarına yapıştı.

San dudaklarını Wooyoung'ın boynuna indirdiğinde Wooyoung tedirgince söylendi. "Birazcık sarılarak yatsak olmaz mı?"

San hızlıca bebeğinin yanına yattı. San küçük olanı kollarının arasına alıp nazikçe vücudunu okşarken, saçlarına minik öpücükler bırakıyordu.

"Sana bir şey söylemem lazım" Wooyoung'ın sesi kendisinin bile zor duyabileceği bir şekilde çıkmıştı.

San hemen küçüğüne baktı endişeli gözlerle, ses tonu onu korkutmuştu çünkü.

"Hanbyeon var ya bizim sınıftaki... biz okulda şey yaptığımızda o da oradaymış... sesimizi kaydetmiş. Beni tehtid etti ve ben... ona para ver-"

"O yüzden mi benden para istedin?"

"Evet... özür dilerim San. Hata yaptım özür dilerim ama ikimiz için yapmak zorundaydım"

"Evet bana başından söylemen gerekiyordu ama kendini kötü hissetme olan oldu artık... ne yapalım bende onu matematikten bırakırım"

Wooyoung gülüp San'ın kucağına çıktı. "Tamam... şimdi, her şeyi hallettiğimizie göre beni becerebilirsin"

San kucağındaki bedenin belinden tutup kendini hızla içine kökledi. "Deliriyorsun değil mi seni sikmem için"

"Ahh~ Choi San... mhhh~"

Wooyoung gözlerini kapatmış içindeki vuruşları hissederken bir anda boşluğa düşmüş gibi olmuştu. İrkilerek gözlerini açtığında San sıkıca sarılıp derin sesiyle konuştu;
"Yanındayım bebeğim seni asla bırakmam"