seven

842 33 15
                                    

DİLHUN | 7. bölüm.

"Son kayıt Hera, baştan alıyoruz." Derin bir nefes alıp Harun abinin direktifine uyarak baştan girdim şarkıya.

Arada yükselerek, arada da sesimi olağanca kısık tutarak şarkıyı bitirdiğimde Harun abiden alkış kapmıştım.

"Harikasın Hera, bayılıyorum sana." Gülümseyerek önüme gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Teşekkür ederim abi, sayende." Harun abi müziğe ilk adımımı atmamdan bu yana yanımda olan yegane insandan birisiydi. Genelde şarkılarımı beraber çıkartırdık.

"Öğle yemeği?" Odadan çıktığımda Cansu'nun teklifine hemen atıldım.

"Çok güzel olur." Bunu bekliyormuşçasına elinde ki ceketimi ve çantamı bana uzattı. "Yeni bir restoran açılmış, denemeye ne dersin?"

Ceketimi giydiğimde içimde kalan saçlarımı da özgürlüğüne kavuşturdum. "Magazinciler olmadığını umut ederek olur diyorum." Yürümeye başlamamızla asansöre geldik ve bizim katta olmasını fırsat bilerek hemen kabine geçtik.

"Ayıpsın, ne zaman seni onların kollarına attım." Atmayı geç kurtaran olduğu için minnettardım ona.

"Hiçbir zaman." Kısa bir duraksamanın ardından aklıma gelen konu ile konuşmaya başladım. Bu sırada da duran asansörden inerek yürümeye başlamış ve binadan çıkmıştık. "Adin Adal konusu ne oldu, hallettin mi?"

Arabama yürürken hafif esen rüzgar ceketimden açıkta kalan bedenime nüfus ediyordu. "Avukatı ulaştı bana, biliyorsun biz ilk kez böyle bir durumla karşılaşınca yardım etmek istemiş. Kendisi ilgilendi ve avukat ihtiyacın olursa diye de arkadaşının numarasını verdi." Çantamı arka koltuğa bırakıp şöför koltuğuna geçtim ve Cansu'nun da binmesiyle çalıştırdım arabamı.

"Ona avukatımız olduğunu söylemedin mi peki?" Sağa doğru hafif bir manevra ile arabayı park halinden kurtararak otoparktan çıktım.

"Avukatımız mı var bizim?"

"Yok mu Cansu?" Kırmızı ışıkta durmamızı fırsat bilerek hafif yan döndüm.

"Yaman abi vardı doğru, unutmuşum özür dilerim." Unutması normaldi çünkü abim henüz yeni avukatlığımı yapmaya başlamıştı.

"Önemi yok Cansu, sonuçta bir iş ayarlamadık başkasıyla." Duruşumu düzeltip yeşil yalan lamba ile yolda ilerlemeye devam ettim.

"O zaman konuşayım Yaman abi ile, Adin Bey'in avukatı ile halletsinler." Gideceğimiz yerin konumuna vardığımızı bildiren ses ile arabayı kapının önünde durdurdum. "Öyle yap Cansu, yeter ki çabuk hallolsun."

Arabadan inip arkadan çantamı da aldıktan sonra anahtarı valeye teslim ederek restorandan içeriye geçtik. "Merhaba hoş geldiniz, rezervasyonunuz var mıydı?"

"Hayır, yoktu." Cansu'nun konuşmasıyla görevli gülümseyerek içeriye yöneltti bizi. "O zaman buyurun, boş masalardan birine geçebilirsiniz."

Teşekkür ederek cam kenarına, denizi görebileceğimiz bir masaya geçerek oturduk. Ceketimi de rahat etmem adına yanımda ki boş sandalyeye astım.

DİLHUN | TextingWhere stories live. Discover now