twenty two

391 33 46
                                    

DİLHUN | 22. bölüm.

@hera.altinok bir hikaye paylaştı.

altinok bir hikaye paylaştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

#

Masaya son olarak mumları da koyarak geriye çekildim ve hazırladıklarımla yüzümde bir gülümseme oluştu.

İyi iş çıkarmıştım.

Geriye sadece Adin Adal'ın gelmesi kalırken zil çalmış ve koşar adımlarla kapıya gitmiştim. Önce aynada üzerimi düzeltip, kapıyı açtığımda; elinde ki çiçekle karşılamıştı beni.

Gözleri üzerime hiç düşmeden çiçeği uzattığında, gülümseyerek ellerimizin temasını sağlayarak aldım buketi.

"Hoş geldin, geçsene." Ayakkabılarını çıkartıp içeriye geçtiğinde kapıyı kapatmış ve çıkardığı ceketi askıya asmıştı. Bir eli belimi bulup, bedenimi göğsüne yasladığında dudakları alnımı bulmuştu. "Hiç bu kadar hoş gelmemiştim."

Geriye çekildiğinde elimde ki çiçeklerle içeriye ilerlemiş ve peşimden gelmesiyle de çiçekleri kenarıya bırakmıştım.

"Yemekleri ısıtayım, hemen geçelim. Sen keyfine bak." Tek kaşını fütursuzca kaldırıp koltuğa oturmak yerine yanıma geldi. "Beraber yapalım." Bir adım arkamda olması sebebiyle her adımımızda nefesi açıkta kalan sırtıma çarpıyor ve bu karnımın kasılmasına sebep oluyordu.

Mutfağa geldiğimizde de arkamdan ayrılmamış ve ben ocakla uğraşırken tam dibime girerek göğsünü sırtıma yaslamıştı. "Benim için hazırlanman çok hoşuma gitmeye başladı Altınok, yalnızca bana mı böyle hazırlansan?"

Eli karnımı mengene misali sarıp sarmaladığında, bedenlerimiz bütün olmuştu. "Tavırların yalnızca banaysa, neden olmasın Adin Adal."

"O zaman iple çekiyorum, diğer kombinlerini." Avucunun sıcaklığı vücuduma işlemiş gibi tüm vücudumu bir sıcaklık sarmıştı.

Oyunu, adil oynamalıydık.

Kalçamı hareket ettirip kendi eksenim etrafında döndüm. Elimin biri tezgaha yaslı dururken onun eli belimin alt kısımlarında duruyordu. Tek elimi kaldırıp gömleğinin açıkta bıraktığı gövdesine koydum. Bedeni hareketimle kaskatı kesilirken gülümsedim.

"Bir anda bu kadar sınırlarıma girmenin sebebi nedir?" Durdu, sözlerimden sonra elini ateşe değmişçesine geri çekti. "Rahatsız olmadığını düşünmüştüm, özür dilerim. İzin almalıydım." Sözlerimden bu sonucu nasıl çıkarmıştı anlamamıştım. Eğer ondan rahatsız olsaydım yemeğe çağırdığında -emrivaki yaptığında- gitmez, bugün de çağırmazdım.

Aksine ondan rahatsız olmuyor, yaptıkları hoşuma bile gidiyordu.

Aramızda ki mesafeyi sıfıra indirgeyip, ellerimi koluna koydum. "Adin Adal ben senden rahatsız olmuyorum, aksine hoşuma gidiyor. Emin ol rahatsız olsaydım şu an burada bile olmazdın. Ben sadece bir anda ne değiştiğini merak ettim." Tuttuğu nefesi serbest bırakıp alnını alnıma yasladı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 07 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DİLHUN | TextingWhere stories live. Discover now