17

108 7 0
                                    

iyi okumalar.

°°°

Bir gariplik vardı. Büyük bir gariplik.

"Gençler telefonlarınızı elinizden bırakın. Dersteyiz." Bir telefona bir bana bakıyorlardı. Bazıları sözümü dinleyip telefonlarını bıraksa da bazıları hala saygısızlık ediyordu. Tam yeniden uyaracaktım ki telefonumun bildirim sesi geldi. Normalde derslere girerken kapatırdım dikkatim dağılmasın diye sadece Jeongguk'tan gelen mesajlar için açıktı bildirimlerim. Jeongguk da gerekmediğince derste yazmazdı zaten şu an ikimizde dersteydik. Önemli bir konu olmalıydı.

Jeongguk

Taehyung dersten çıkabilme ihtimalin var mı

Konuşmalıyız

Taehyung

Bir şey mi oldu

İyi misin

Jeongguk

Sadece yanıma gelsen olur mu

Taehyung

Tamam güzelim

Çıktım şu an nerdesin

Jeongguk

Teşekkür ederim

Ben okuldan çıktım

Ama nerde olduğumu bilmiyorum

Çok yürümüşüm sanırım

Yanımda bir park var orada bekleyeceğim seni

*konum*

Taehyung

Dikkatli ol tamam mı

Beş dakikaya oradayım

Taşlar yerine oturmaya başlıyordu. Mark. Onun anlaşmasını(?) kabul etmediğinden Jeongguk'la aramızdaki ilişkiyi bütün okula yaymış olmalıydı. Öğrenciler de bana laf edemeseler de Jeongguk'u zora sokmuşlardı belliki. Okulda dönen dedikodularla ilgilenemezdim. Şu an önemli olan Jeongguk'tu. Hoseok Hyung'a bile haber vermeden dersten çıkıp arabama bindim. Sonrasında Jeongguk'a da dediğim gibi beş dakikaya yanına varmıştım.

Parkta gözümü gezdirirken bir bankta dizlerini kendine çekmiş kafasını da dizlerine koymuş olan Jeongguk'u gördüm. O an onu o halde gördüğüm için kendime kızdım, okuldakilere kızdım, onu bu hale getirenlere kızdım, gözünden acı sonucu düşen damlalara bile kızdım. O inci taneleri mutluluktan akmalıydı. Acı çektiği için değil.

"Jeongguk." Bana baktı. Göz yaşları yüzünü ıslatmış, parlıyordu yanakları. Hemen sarıldım. Ben teselli etmeyi bilmezdim. Biri ağlasa karşımda öylece kalırdım. Kelimelerle aram pek iyi değildi.

Daha da sıkı sarıldım sonrasında. Bir süre öylece bekledik. Ağlaması iç çekişlere döndüğünde çenesinden yardım alarak yüzünü kaldırdım. Etrafıma bakındım. Pek insan yoktu buralarda. Ufak bir öpücük kondurdum dudaklarına.

"Özür dilerim, seni beklettiğim için, bu olaylara maruz kalmana neden olduğum için. Bunlara rağmen benden vazgeçmediğin için de teşekkür ederim Jeongguk." Bir şeyler söylemek istiyordu ama ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Sonrası sessizlikti. Bakışlarımızla anlaşıyorduk ama. Belki de kelimelere ihtiyacımız yoktu. Kelimeler bize lanetliyse gözlerimizle konuşurduk o halde.

Fallen Star | TaeKookWhere stories live. Discover now