26

491 73 253
                                    

*Öncelikle gecikme için sizlerden çok özür diliyorum, arkadaşlar. Hamile olduğum için biraz sancılı günler geçirdim :') Bu sebeple de bölümü ancak yazıp, tamamlayabildim...

Rica etsem buraya bölümü okuduğunuz saati yazar mısınız?

*Beğeni ve yorumlarınız benim için aşırı aşırı kıymetli. Lütfen satır aralarına bol bol yorum bırakmayı ihmal etmeyin. Bu bölümü hepimiz büyük bir heyecanla bekledik. Umarım severek ve keyifle okursunuz <3

***

***

Saat 18:55

Açelya Arıkan

-

Boy aynasının karşısında durmuş tereddütlü gözlerle kendimi inceliyordum. Üzerimde özel dikilmiş lila rengi; adeta masallardan fırlamışçasına görünen bir elbise, yüzümde güzel bir makyaj, uzun; koyu saçlarımda özenli bukleler, ayaklarımda ise rahat bir çift babet vardı. Evet, babet.

Aslında bugün için giymeyi planladığım ayakkabı bunlar değildi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aslında bugün için giymeyi planladığım ayakkabı bunlar değildi. Ben topuklu, simli taşlarla işlenmiş, tıpkı elbisem gibi masallardan fırlamış gibi görünen bir ayakkabı giymeyi hayal etmiştim. Ama ne yazık ki sol ayağımdaki aptal çatlak, beni bu hayalimden alıkoymuş, ben de mecburen sıradan bir ayakkabı giymek zorunda kalmıştım.

Amaan, neyse ne diye mırıldandım.

Varsın alıkonulduğum tek hayal bu olsun. Ayakkabı detayı zaten o kadar da önemli sayılmazdı. Her şeyden öte ben, bu akşam hayallerimin balosuna, tıpkı hayallerimdeki gibi yakışıklı bir Prensle gidiyordum. Üstelik birkaç hafta öncesine kadar bu baloya gidebileceğime dair zerre umudum, hevesim de yoktu...

Sanırım şu an tek yapmam gereken her şeye, ayağımdaki çatlağa dahi şükretmekti. Bugün, benim günümdü ve ben nihayet bugünü yaşayacağım için çok ama çok mutluydum.

Kapı zili çaldı.

Olduğum yerde istemsizce ürperip, ellerimi göğüs kafesimin üzerine bastırdığımda acaba mı diye düşünmekten kendimi alamadım. Akrep ve yelkovan neredeyse 19:00'ı gösterirken acaba gelen kişi hayallerimin prensi olabilir miydi? Kartal Demirci olabilir miydi?

Yaklaşık bir dakika sonra odamın kapısı açıldığında, karşımda telaşlı bir ifadeyle annemi gördüm. Hafif kilolu yüzünde kocaman bir gülümseme, koyu gözlerinde ise çocuksu bir heyecan vardı. Sanırım düşündüğüm şey gerçekti. Az önce kapıyı çalan, Kartal'dan başka hiç kimse değildi.

O, sahiden de buradaydı.

Bana eşlik etmek.

Kavalyem olmak için.

Prens ile Kurbağa | TEXTİNGWhere stories live. Discover now