Bölüm 5

344 43 9
                                    


Kitabın kapağı ve ismini değiştirdim fark etmişsinizdir zaten. :)

Kitabın eski ismi konuya uymadığını düşündüm o yüzden değiştirme kararı aldım.

Kapak konusunda da çok kötüyüm maalesef. Önceki içime sinmemişti zaren, ismini değiştirmişken kapağı da değiştireyim dedim. Umarım beğenmişsinizdir.

Keyifli okumalar!



Slytherin yatakhaneleri iki ya da üç kişilikti.  Diğer binalar kadar çok öğrencisi yoktu. Bu yüzden odalarda az öğrenci kalırdı.

Sirius yemekten sonra, öğrenci başkanına sorarak odasına gitmişti.

Odası iki kişilikti. İki yatak da camın yanındaydı. Masalar ve dolaplar hemen yataklarının yanındaydı. Oda güzel ve düzenliydi. Oda arkadaşı titiz olmalıydı. Acaba kendisine katlanabilecek miydi?

Eşyalarını sözsüz bir büyüyle dalabına yerleştirdi. Üzerinde forması olduğu için günlük kıyafetlerinden çıkarıp banyoya girdi ve üzerini değiştirdi hızlıca. Bugün cumaydı ve iki gün tatilleri vardı. Pazartesi de dersler başlayacaktı. Hafta sonunu Harry ile birlikte buraları gezerek geçirecekti. Bugün Hogwarts'ı dolaşacaklardı.

Banyodan tam çıkacakken odadan sesler gelmeye başladı. Oda arkadaşı gelmişti demek. Banyodan çıkıp odaya girdiğinde gördüğü sarışınla şaşırdı. Oda arkadaşı ona dik dik bakan çocuk muydu yani?

Kendini toparlayarak formalarını dılabına gelişi güzel attı ve tekrar sarışına döndü. O da üzerini değiştirmişti. Şimdi de eline aldığı kitap ve gözlükle yatağına oturup kitabını okumaya başlamıştı. Sirius boğazını temizledi. "Merhaba?"

Sarışın gözlüğünün üstünden bakıp umursamazca, "Merhaba." dedi.

"Hmm...Sirius ben, ya sen?" dedi gülümseyerek yatağına otururken.

"Scorpius. Scorpius Malfoy." Sirius'a bakma tenezzülünde bile bulunmadı. "Ne?!"

"Profesör...Profesör Malfoy'un oğlu musun?" dedi şokla.

Scorpius'un yüzüne bir gülümseme yerleşti. "Evet. Draco Malfoy'un oğluyum." dedi sesine yansıyan mutlulukla.

Sirius derince yutkundu. Onun oğlu mu vardı yani? Ama...ama hiç benzemiyordu ki. Evet Scorpius sarışındı ama bir Malfoy sarısı değildi. Halbuki Malfoylar genlerini korumayı isterdi. Tabii kendisi bir istisnaydı.

Malfoylar denildiği zaman ilk akla gelen, beyaza yakın platin sarısı saçlarıydı  fakat Scorpius'un saçları altın sarısıydı. Gözleri ise su yeşiline benziyordu. Yeşilin en açık tonuydu.

Belki de annesine benziyordu.

Düşüncelerini dağıtmak için kafasını iki yana salladı. Kendini toplamalıydı üzülmesinin bir anlamı yoktu.

Ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledi. "O zaman, sonra görüşürüz Scorpius. "

Scorpius sadece kafasını salladı.

\\\\\-----\\\\\

Harry yemekten sonra odasına geçmişti. Sirius'un gelmesini bekliyordu.

Sirius demişken...

Slytherin'e seçilmiş olması şaşılacak bir şey değildi. Tahmin etmişti ve doğru da çıkmıştı. Harry için binası önemli değildi. Sirius'un mutlu olması önemliydi.

Kapısı çalınca düşümcelerinden kıurruldu. "Gel." 

Sirius yavaşça içeri girdi. Hafifçe gülümsedi Harry.

 Love Me Again (𝒟𝓇𝒶𝓇𝓇𝓎)Where stories live. Discover now