2.9

58 10 38
                                    

Bu bölüm öyle ponçik bir şey oldu ki... Anlatılmaz yaşanır. Lütfen herkes yaşasın bu sahneleri ya...

Bu bölüm, o bölüm... Sona yaklaştığımızın işareti... 🥺

Neyse, iyi okumalar dilerim efendim :3

Bölüm şiiri: Ihlamurlar çiçek açtığı zaman- Bahaettin Karakoç

❄️❄️

Özgür'den :)

Zaman akar giderdi durmadan, seni beklemezdi hiçbir zaman. Yetiştin yetiştin, başka bir çıkar yol bırakmazdı sana.

Zaman haindi çoğu zaman. Mutluluklar kısa süreliydi, hüzünler bâki... Elinden kayıp giderdi anlar, tutmak manasız ve tutmak imkansızdı.

İçinde bulunduğum bu mükemmel an da zamanı geldiğinde bitecekti. Ben aksi için ne kadar çabalarsam çabalayayım, ne kadar inkar edersem edeyim geçecekti zaman. Ve sonra an gelecek kaybolacaktı izlerim, kaybolacaktı izlerimiz. Biz  birbirimizin anılarına hapsolacaktık belki, ruhlarımız raks edecekti belki şu diyarlarda ama... Toprak alacaktı bir gün bizi.

Belki yarın belki aylar, yıllar sonra. Tek dileğim, Sırma'dan önce göçmekti şu diyardan. Çünkü onun ölümünü kaldıramazdı yüreğim. O ölünce bende ölürdüm, aldığım nefes nefes olmaktan çıkardı. Yalnız anılarımda yaşatırdım kendimi, yalnız birkaç küçük fotoğraf karesiyle alırdım anlamsızlaşan nefesleri.

Ölümü beklerdim sürekli, ölümü dilerdim her saniye. Ona kavuşmak için saliseler sayardım.

Ancak şimdi... Her şeyin bir gün son bulacağına hüzünlenmek absürt kaçardı biraz. Çünkü Sırma tam şu an kollarımdaydı. Sımsıkı sarılıyordum ona. Sımsıkı sarılıyordu bana. Kalplerimiz birbiri için atıyordu, gözlerimiz birbirimiz için parıl parıldı.

Biz birbirimiz için bu haldeydik işte, inanabiliyor musunuz? Ben hâlâ inanamıyorum. Ben hâlâ korkuyorum. Ben onunla yarım kalmaktan çok korkuyorum.

Bir gün bu güzel anların son bulma ihtimalini düşünmek dahi istemiyorum.

"Sırma... Güzeller güzelim. Senden bir şey istesem yapar mısın?"

Birkaç mırıltı yükseldi ilk önce kollarımın arasından, huzurla gülümsedim bende. Sanki onun yanındayken aksi mümkünmüş gibi...

"Söylemen yeter."

Her ne kadar ondan ayrılmak bana zulüm gibi gelse de bunu şu an yapmak zorundaydım. Aramızdaki belirsizliği kaldırmak için ve artık resmiyette de biz olabilmek için... Ondan şimdilik birkaç adım uzaklaşmalıydım.

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki artık kalbimin varlığını hissedememeye başlamıştım. Bu normal miydi?

İtiraz dolu mırıltılar çıkardı bu sefer Sırma. Kedi gibi biraz daha sırnaşmaya çalıştı. Bu biraz daha gülmeme neden olsa da zorla ayrıldım bedenimi sımsıkı sardığı kollarının arasından.

Bu sefer itiraz etmedi, sadece kötü kötü bakmaya çalıştı yüzüme. Çalıştı çünkü yüzünde saklayamadığı ve ona çok yakışan bir gülümseme asılıydı. Acaba, sınavı bahane edip ben reddeder miydi?

Eğer öyle bir şey olursa... Oturur ağlardım.

"Şimdi sen beni burada bekleyeceksin ve ben birkaç dakika sonra yanına geleceğim anlaştık mı?"

Sıkıntıyla ofladı önce, bu hali bana elinden oyuncağını aldığım kuzenimi hatırlatmıştı.

Ve o daha dört yaşındaydı...

Ihlamurlar Çiçek AçtığındaWhere stories live. Discover now