[18]

11 2 0
                                    

Birilerinin gitmesini izlerken, geri dönüşünü zihnimde canlandırırdım. Ama bazılarının gidişleri, dönüşlerinden daha kolaydı. Ne gidende dönebilecek, ne de sende gelmesini bekleyecek güç vardı.
Beklemek gitmekten daha zordur. Beklemek ölümden daha beterdir. Özellikle de beklediğin kişi gelmemek üzere gittiyse....

🦋🦋

(ARYA)

Gözümü açmadım ama uyandığımı hissedebiliyordum. Yakınımda birileri fısıldayarak konuşuyordu. Ne dediklerini tam olarak anlayamıyordum. Hareket etmeye çalıştım. Başarısızlıkla sonuçlandığında kendimi yormamak için bir süre daha bu şekilde kalmaya karar verdim.

Bayılmadan önce en son hatırladığım şey Ekim ve Kaandı. Sonrası yoktu. Şu an nerede olduğumu bile bilmiyordum. Bunu öğrenmek için gözlerimi açmalıydım ama yanımdakilerin konuştuğu şeyleri anlamak istiyordum.

"Emir. İnan bana bunu yapmak sandığın gibi değil."

"Ne sandığım gibi değil Ekim? Bir yerden tutsam diğer taraf kopuyor. Beni anlamaya çalış lütfen. "

"Emir zaten büyük bir düşmanın var. Başkasına ihtiyacın olduğunu sanmıyorum. "

"Bende ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum. Zorundayım."

"Tamam..... Tamam bak seni anlıyorum ama sende beni anlamaya çalış... Lütfen.. Temiz kafayla biraz daha düşün. Olur mu? "

"Tamam. Düşüneceğim ama kararımdan vazgeçeceğimi sanmıyorum. "

"Sen yeter ki düşün. Neyse geç oldu ben gideyim. Sen ne zamana kadar daha buradasın? "

"Bilmiyorum."

"Eve geçince haber ver. "

"Emredersin Ekim komutan. "

"Emrettim. Yapmazsan sonunu sen hayal et. "

"Hayal edeceğim şekilde olursa yapmayı        aklımın ucundan bile geçirmiyorum. "

"Aferin asker. Kolay öğreniyorsun. "

Ekim çok ses çıkarmadan kahkaha atmaya çalışmıştı. Beceremediğinde Emir'in uyarmasıyla odadan dışarı çıktığını anlayabiliyordum. Böylece odada sadece ikimiz kalmıştık.

Sanki uyanmamış gibi kaşlarımı çatıp bir şey mırıldanmış gibi yaptım. Emir'in dikkatini bana verdiğini hissedebiliyordum. Kafamı sol tarafa çevirip bir şeyler daha mırıldandım. Ne mırıldandığımı bende anlayamamıştım. Yavaşça gözlerimi araladığımda Emiri karşımda görememek beni bozguna uğrattı. Odada olduğunu biliyordum. Evimin salonuna getirmişlerdi. Bu beni sebepsiz yere mutlu etmişti. Evimde bulunmayı seviyordum.

Kolumdaki serumu çıkartıp oturur pozisyona geçtim. Emir verandanın camından bahçeye bakıyordu.

"Bahçen güzelmiş. "

Uyandığımı nereden anladığını sorgulamayacaktım. Ayağa kalktığımda başımın dönmesiyle yeniden oturdum.
Emir'in dediğine gülerek cevap verdim.

"Evimin içi de güzeldir. "

"Bahçen daha güzel. "

"Artık değil. "

"O ne demek? "

"Boşver. Çok önemli değil. "

Emir inanmamış olsa da çok üstelemedi. Karşımdaki koltuğa oturup benimle göz kontağı kurdu. Neden gittiğimi sorgulayacaktı sanırım. Bu onu ilgilendirmezdi. Ekimle Kaanın nasıl kurtulduğunu çok merak ediyordum. Emir sözünü tutup kurtarmıştı. Ama en azından bana haber verebilirdi.

ORENDA Where stories live. Discover now