~3~

26 2 0
                                    

-Lux-

Kapıyı açıp eve girdim. Daha üzerimdeki ceketi çıkaramadan Lidya resmen üzerime atlamıştı, dengemi zor da olsa korumuş ve beline sarılmıştım. Hafif parfüm kokusu gülümsememe sebep olmuştu, bu ona doğum günü hediyesi olarak aldığım parfümdü. Yanaklarımı uzun uzun öptükten sonra geri çekildi, yüzündeki gülümseme ile sarı saçlarını geriye attı.

{Lidya} "Geç kaldın, çok özledim seni."

{Lux} "Bende seni özledim prenses, hoş geldin."

{Lidya} "Sende hoş geldin prensim.'

Bu sefer de ben onun yanaklarını uzun uzun öptüm. Prensim kelimesi sadece bana mı bu kadar hoş geliyordu?

{Lux} "Yemek yedin mi, aç mısın?"

{Lidya} "Dolapta buldum bir şeyler, sen?"

{Lux} "Babamın yanından aç gelmem mümkün mü?"

{Lidya} "Tch, söz konusu Silvius bey ise karşısındaki kişinin iki dakika sonra öleceğini bilse bile diğer tarafa aç göndermez."

İkimiz de gülerken Lidya salona geçti. Ceketi astıktan sonra odama girip üzerimi değiştirdim. Bugün baya yoğun geçmişti, odamdaki tuvalete girip yüzüme birkaç kez su çarptıktan sonra aynadaki yansımamı biraz inceledim.

İncelemez olaydım, gözlerimin rengi değişmiş ve ellerim simsiyah olmuştu bile. Bunun ne olduğunu, neden olduğunu on beş yaşındayken öğrenmiştim. İşte şimdi de aynısı oluyordu;

"sakin kalmam gerekiyor, kontrol edebilirim, sakin olmalıyım, kontrol edebilirim.." böyle geçen birkaç dakikadan sonra onu duydum, beni çağırıyordu.

Aynaya bakmalı mıyım? Gözlerim ellerimde kilitli kalmış başka yere bakmıyordu, biraz önce ellerimdeki siyahlık büyümüş ve neredeyse bütün kolumu kaplamıştı.

Korkuyorum... Ama korkmamam gerektiği öğretildi bana, kontrol etmeyi öğrettiler bana. Ben, ben hiçbir şey hatırlamıyorum, yine ve yine o sesleri duyuyorum. Buradan çıkmam gerek, gitmem gerek... hatırla. Sana öğretilenleri hatırla. Evet sen hiçbirini istemedin ama kontrol edebilirsin. Kontrol edebilirim. Sakin kal, yedi hayır altı yıl önce, provaları hatırla.

Dövüş alanındaydım yanımda babam vardı ve benim gibi birisi daha, o gün ne yaptın, nasıl kontrol ettin?

Kontrol mü? Kendini kaybettin! Etrafındakilere zarar verdin; babana, görevlilere, Lidya da oradaydı değil mi? Yine zarar mı vereceksin ona, daha kötüsü o yemekhanede karşılaştığın çocuk? Onu bir daha göremeyeceksin. Yıllardır rüyalarına giren hani...

"Hayır, hayır, hayır..."

Ne yani, küçük bir çocuk gibi ağlayacak mısın? Senin gibi bir melez bu hediyeyi hak etmiyor. Baksana daha kendini bile kontrol edemiyorsun.

"Sus, sus, lütfen sus."

Kendisini kendinden koruyamayan birinden başka insanları korumasını istemek ne kadar büyük bir saçmalık, sende ne buluyorlar gerçekten anlamıyorum.

"Yeter, sus artık!"

Neden? Gerçekleri söylüyorum yalnızca, sen de biliyorsun ki bizler korumak için varız. Ama sen bir istisnasın tabi, yüzyıllardır koruma gücüyle birine zarar veren hiç olmamıştı. Sen gelene kadardı tabi bu söylediklerim, bu kadar güçlü olabileceğin kimin aklına gelirdi ki? Ama emin ol eğer bizi öldürebilecek kadar gücünün olacağını bilselerdi seni yaşatmazlardı, o annen olacak kadınla birlikte seni de öldürürlerdi.

GölgeDonde viven las historias. Descúbrelo ahora