seven.

384 36 58
                                    

Ellerimde ki çeşit çeşit kıyafetle bakışıyordum adeta. Bir elimde takım elbise, diğer elimde daha gündelik kıyafetler ve yatağımın üstünde bir çok gösterişli kıyafet. Ah, birde kafamda yaşanıcak senaryolar var tabii ki. Bunlardan olumsuz olanları kendimce eleyip olumlu senaryolara yormaya çalışıyorum kafamı.

Tabii hala seçmem gereken bir kıyafet varken bunlara odaklanamam. Takım elbiseyi eleyeceğim kesin zaten, konsere takım elbiseyle gidersem tam bir saçmalık olur. 'Gösterişli' kıyafetlere göz gezdirdim birde, bu da çok mu gösterişlidir bir konser için? Aklıma fiyatları geldiğinde kendi kendimi onayladım istemsizce. Bir konsere bu kadar pahalı ve gösterişli bir kıyafet pekte uygun olmazdı. Bu sefer gözlerim yatağın üstündeki daha gündelik, fakat bir yandan da oldukça etkileyici kıyafetlere doğru kaydı.

Siyah, vücut hatlarını ve kasları rahatlıkla belirginleştirecek kadar dar bir t-shirt, ve ona göre daha bol olan, fakat genede vücudu okuyabilecek etkiyi veren siyah pantalonda kaldı gözlerim. Üstüne ise beyaz bir ceket, ve en önemlisi güneş gözlüğü! Hoş Suguru güneş gözlüğünü garipser miydi ki acaba..? Konser akşam ve kapalı bir alandaydı sonuçta. Ah, olduğundan şüpheli olduğum
beynim bile bunu yapmamamı söylerken bunu yapmamam gerektiğini anlamalıydu sanırım. Gözlüğü sadece yanıma almak daha mantıklı gibi gözüküyordu sonuçta.

Her ne kadar güzel kıyafetler seçtiğimi düşünsemde pekte emin değildim. İki gündür kaç tane kıyafet çıkarmış olsam da pekte kararlı olamıyordum kıyafet konusunda. Aklıma gelen şeyi yaptım, ve telefonu çıkartıp Shoko'yu aradım.

Kızın sinirli ve uykulu mırıltısının aksine ben gürültülü bir sesle konuşmaya başladım.

"SHOKOO~"

"Gene ne sikim istiyorsun Satoru?"

"Ben şu kıyafet seçimi şini yapamadım, yardım etmeye gelsene."

"Siktir git."

"Bir hafta boyunca tüm sigara masraflarını ben öderim, lütfen."

Dediğim şeyle birlikte telefondan düşünceli bir mırıltı sesi duymak beni gülümsetmişti.

"Eğer sözünde durmazsan ebeni sikerim, geliyorum evine."

"Go best girl!"

"Piç."

"Biliyorum harikayım."

Yüzüme kapanan telefonla gülüp mutfağa yürümeye başladım, eh; ne de olsa Shoko'yu tanıyordum. Eğer bir şey hazırlamazsam soğuk yapardı elbet. Hoş pekte yemek yapma bilgim yoktu, genelde sipariş ederdim. Ama şimdi sipariş etsem yetişir miydi ki?

Mutfağımı yakmak gibi değişik zevklerim yoktu, sanırım sipariş etmeliydim.

Telefondan uygulama açtım ve Shoko'nun seveceği bir kaç atıştırmalık, kendime de tatlı sipariş ettim.

O sırada altta birbirleriyle uyumlu iki kolye gördüm. Biri siyah renkli biri ise beyaz renkliydi;

Ama genede birbirlerini tamamlıyorlardı.

Dayanamayıp onu da sipariş etmiştim, daha sonra ise iki bardak kahve için biraz suyu kaynatmaya koyup telefonumla oyalanmaya başladım.

Zaten telefon dışında oyalanabileceğim başka bir şeyde yoktu.

𝐭𝐡𝐞 𝐯𝐨𝐜𝐚𝐥 𝐝𝐚𝐫𝐥𝐢𝐧𝐠.||𝚜𝚊𝚝𝚘𝚜𝚞𝚐𝚞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin