nine.

146 25 3
                                    

"Azgın gibi odanın içinde dört dönme Suguru."

"Siktir git, Mahito."

Suguru sinirle mırıldandı, ne yapacağını bilmiyordu. Yani, açıkçası düşünceleri arasında Gojo'nun bu kadar yakışıklı olma ihtimali yoktu. Üstüne üstlük hem Shoko'nun arkadaşı hem de aynı Üniversitede olmalarına rağmen onu farketmemesi, Suguru'nun kendisini bile şaşırtmıştı.

Maki kendisinden bir-iki yaş büyük oğlanın yanına yanaştı.

"Suguru, yemiyecek seni adam. Yese de şikayetçi olmazsın sen zaten, git yanına konuş. Salak zaten o."

Maki'nin iyi niyetli mi kötü niyetli mi olduğu belli olmayan konuşmasına karşı Suguru biraz garip hissetmişti. Maki'yi tersleyip arka salondan yavaş adımlarla çıkmaya başladı. Tam kapıdan uzanırken birinin saçına dokunmasıyla irkildi.

Kafasını elin tarafına çevirdiğinde duvara yaslanmış Gojo'yu beklemiyordu, masa da değil miydi en son o?

"Gojo..?"

"Sana da selam Suguru."

Diye gönderme yaparak güldü Gojo.

Hafifçe eğildi, kapalı alanda bile taktığı o güneş gözlüğünün ardından gökyüzü mavisi gözleriyle Suguru'ya bir arkadaşlıktan daha derin şekilde baktı.

"Nasılsın? Gelmiyeceksin sandım, korktum bir an."

Suguru yutkundu, gericiydi.

"Haha... İyiyim, sen nasılsın? Arka da biraz su falan içtim de, geciktim biraz."

Suguru gergin şekilde elini ensesine atarak güldü. Gojo gülmeden edemedi, Suguru'nun düşüncelerini farketmek zor olmamıştı ama onu daha da germek istemedi, herkesin göremeyeceği o samimi gülümsemesiyle konuştu.

"Bende iyiyim, seni gördüm daha iyi oldum. Shoko'nun yanına gitmeye ne dersin?"

"Güzel olur.."

Gojo kafasıyla anladığını belli etti ve ellerini cebine atıp ilerlemeye başladı, Suguru da onun arkasından kuyruk gibi takip etti. Sonunda Shoko'yu görünce Suguru rahatlamış hissetti.

"Sonunda gelebildiniz yani?"

Shoko gene azarlar şekilde konuştu, şaşırtmayacak şekilde. Suguru Gojo'dan hızlı davranarak Shoko'nun yanına geçerken konuştu.

"Arkada oyalandım biraz, beklettim kusura bakma"

Gojo da tam Suguru'nun önüne geçtiğinde ortam biraz sessizleşmişti.

Suguru Gojo'nun yanına oturursa gerileceğini düşündüğü için Shoko'nun yanına geçmişti ama tam karşısında olmakta şimdi bir o kadar gerici gelmişti.

Shoko Suguru'nun hâlini gördüğünde kıkırdamadan edemedi. Kulağına yavaşça yaklaştı.

"Eriyosun ha."

Diye fısıldayıp Suguru'ya cevap fırsatı vermeden uzaklaştı.

"Ne fısıldaşıyorsunuz?"

Gojo gözlüğünü çıkarıp koltuğa iyice yaylanarak otururken gülerek konuştu.

"Hiç ya, Shoko salak saçma şeyler diyor işte..."

Kafasını eğerek konuştu siyahlı oğlan, içinden beyazlının karın kaslarına bakmamak için yeminler ediyordu;'Hayır Suguru bakmamalısın, sen sapık değilsin' diyordu.

Bir kaç dakika sonra, Gojo'nun boş boğazlığı sayesinde ortam biraz daha yumuşamıştı ve sonunda Suguru biraz daha rahat hissediyordu, Gojo'nun internetteki halinden farkı olmadığını da fark etmişti.

Gojo gülerek anlattığı garip ama komik anısını anlatmayı bitirdiğinde duraksadı, elini çenesine götürüp düşünürmüş gibi yaptı.

"Bir şeyler mi içsek ya?"

Bir şeyler dediği elbette biraydı, bu ortamda çokta farklı bir şey bulamazdı zaten. Shoko onaylar sesler çıkardığında Suguru da onayladı. Gojo memnun şekilde garsonu çağırırken Suguru Gojo'yu incelemeye başladı.

Gojo ya kendisiyle eşit boydaydı ya da iki santimetre falan daha uzundu, ve Gojo ona göre bir tık daha kalıplı duruyordu. Özellikle üstünde ki o dar kıyafetlerle kasları mükemmel gözüküyordu. Yüzünden bahsetmeye gerek bile yoktu, her açıdan kusursuz bir yüzü vardı.

Siyahlı, Gojo garsonla konuşurken onun duyamayacağı şekilde mırıldandı.

"Siktir, harbiden eriyorum sanırım."

Tamam, Suguru zaten Bisexual olduğunu biliyordu, ama Gojo ona olması gerekenden fazla çekici gelmişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 19 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

𝐭𝐡𝐞 𝐯𝐨𝐜𝐚𝐥 𝐝𝐚𝐫𝐥𝐢𝐧𝐠.||𝚜𝚊𝚝𝚘𝚜𝚞𝚐𝚞Where stories live. Discover now