2-

93 8 0
                                    

Konuma vardınız

Kafamı telefondan kaldırıp önümdeki koca binaya baktım. Bayağı büyüktü.

"İstesem de böyle bir yere giremem kafam rahat" telefonumu arka cebime koyup binaya girdim.

Bayağı geniştir. Yan tarafta duran danışmanlığa ilerledim.

"Merhaba" kadın Gülümseyerek bana baktı. "Merhaba"

"Ben iş görüşmesi için gelmiştim" kadın Gülümseyerek eline telefonu aldı.

"Siz karşıdaki koltuklara oturun ben ilgilenecek kişileri arıyorum" Kafa sallayıp önümdeki koltuklardan siyah olana oturdum.

Çok geçmeden uzun boylu bir adan geldi. "Merhaba siz Kim Yoonsunuz dimi"

Kafa salladım. Gülümseyerek el uzatınca ayağa kalkıp elini sıktım. "Ben Rm. Beni takip edin"

Elimi çekip dediğini yaptım. Peşinden giderken etrafı da incelemeye başladım.

Adam durunca bende durdum. Bir kapının önüne gelmiştik. Elini kapıya uzattı.

Kapıyı tıklatıp içeriden ses gelince açtım ve kafamı uzattım. "Kim Yoon?"

Kafa salladım. "Buyrun" kapıyı tam açınca içeride birinin daha olduğunu gördüm.

İçeri girip adamın gösterdiği yere oturdum. "Asistanlık için geldiniz değil mi?" Kaşlarımı kaldırdım.

Yuh artık asistan da olmaz. "Evet" Sanırım dicektim ama kendimi tuttum.

"Kurallar burada yazıyor." Önüme kağıt uzatıldğında göz attım. Bu ne ya?

Çok fazla kural vardı.

Sabah 8:30'da iş yerinde olunacak. Geç kalma durumunuz en fazla 10 dakika olabilir.

Aylık maaş 998 bin won (21 binlerde birşey, az oldu ama siz büyütün)

Saat sabah 8:30'dan akşam 18:30'da bitecek.

Patron asistanı olacaksınız. Hemen yan odası sizin odanız olacak.

Gerisini okuma gereği duymadım. Maaşı görünce gerisini okumadım zaten.

Karşımda oturan çocuğa baktım. "İstediğim zaman işten çıkabiliyor muyum?" Çocuk omuz silki. "9 ay boyunca istifa edemezsiniz"

Kafa salladım. Şimdi eğer imzalarsam 9 ay boyunca mecburen çalışıcam. Ama 9 ay boyunca 998 bin won alıcam.

Çalışmak istememe sebebim babamın maaşımı elimden alması. Evde oturmayı bende istemiyorum. Ana o kadar çabalayıp karşılığını alamamak beni sinirlendiriyor.

Hiç çalışmamak daha mantıklı diye düşünüyordum.

Bu ana kadar

Alttaki yeri imzalayıp kalemi kağıdın üzerine bıraktım.

Çocuk bana baktı. "Patron Min'in odasına çıkıp onunla tanışın"

Kafa sallayıp hiç konuşmayan çocuğa da bir bakış atıp odadan çıktım.

Ama şimdi nereye gidicem. Gerizekalı Yoon.

Danışmanlığa tekrar gittim.
"Patron Min'in odası nerede?"

Kadın odayı tarif edince teşekkür edip asansöre yürüdüm. Tuşa basıp asansörün gelmesini bekledim.

Birkaç dakika sonra gelmişti ama içerisi fena halde sıkışıktı. Kaşlarımı çatıp içeriye bakarken insanların beni izlediğini hatırlayıp yüzümü düzelttim.

Obligation Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin