16

662 75 10
                                    


" hanım mı yok gerek yok çok resmi olur sen Feyza de alincim benim için sorun yok sonuçta hitap edeceğin kişi benim "

" peki feyza " diyince gülümseyip ablasının yanına oturmuştu. Alin ona aşık olmaktan kendini gerçekten alıkoyamıyordu. Hem ablasını hem de annesini bir kaç cümle ile susturmuş ve aslında onun ona hitap etmek istediği şekilde hitap etmesini sağlamıştı. O harikaydı. Ama Feyza hakkında tam tersi şeyleri düşünen biri vardı o odada o kişi tahmin ettiğiniz kişinin ta kendisiydi. Perihan hanım umursamaz bakışlarını feyza'ya attıktan sonra ortamı gergin havadan kurtarmak için tekrar konuşmaya başlamıştı

" Demek hepiniz üniversiteden arkadaşsınız " diyen perihan hanımın ardından hülya

" Evet efendim " demişti.

" gerçekten sana da aşk olsun kızım üniversiteden beri arkadaşsınız ama sen yıllar sonra ilk defa getiriyorsun evine "

" fırsat olmadı"

" Eminim olmamıştır " dediğinde dediği şeye göz devirmişti deren.

" babam ne zaman gelecek "

" yarım saat sonra burada olur "

" siz yemeği hazırlatın babam gelince hemen yemeğe geçelim ben de o sırada kızlara evi gezdireyim "

" tamam kızım siz keyfinize bakın " dediğinde deren ayaklanmıştı o ayaklanınca alin hariç hepsi birden ayaklanmıştı. Şimdi onlarla beraber gitmeli miydi yoksa kalmalı mıydı karar veremiyordu sonuçta onlarla yaşıt değildi belki çok peşlerinde dolaşıyormuş gibi olduğu için rahatsız olurlardı diye düşündü ve oturmaya karar verdi

" sen gelmiyor musun alin " sesini duyup gülümseyerek feyzaya bakana kadar.

" geleyim mi "

" yani kendi evini gezmek için gerçekten  misafir olan benden mi izin alıyorsun"

" haklısın " diyip gülümseyerek ayağı kalkmış yanına gitmişti. İkisi beraber Deren ve hülya'ya yetişip onlarla beraber evi gezmeye başlamışlardı. Uğradıkları ilk oda derenin çalışma odasıydı sıradan  bir çalışma odasıydı. Koyu renklerin hakim olduğu bu oda tamamen dereni yansıtıyordu.

" Gerçekten tam seni yansıtıyor Deren, için gibi kapkaranlık " demişti Feyza gülerek

" Ne yapsaydım odayı pembeye boyayıp çalışma masamın yanına da kocaman bir pelüş ayı mı koysaydım " dediğinde Feyza dediği şeye tekrar gülümseyip cevap vermek yerine odayı incelemeye başlamıştı. Çalışma odasından sonraki durağı Alin seçmişti.

" Benim odamı gezelim mi " dediğinde hepsi bu teklifi kabul etmişti. Alinin odasını gezdirmek istemesinin tek nedeni yaptığı resimleri feyzanın görmesini istemesiydi. Alin odanın kapısının önüne gelince kapıyı açmış ve hepsinin içeri geçmesi için yol göstermişti. Hepsi beraber içeri girdiğinde yine konuşan ilk kişi feyza olmuştu

" Ablanla benziyorsunuz dediğimde şaka yapmıyordum resmen zevkleriniz bile aynı "

" Ne yani benim de mi içim kara "

" hayır, hayır öyle değil senin odanın tasarımını ve renk uyumunu çok beğendim ablanınkinden çok daha iyi " dedi etrafı gözlemlemeye devam ederek

" duvardaki tabloları sen mi yaptın alin "
Diye soran hülyaya dönüp

" evet ben yaptım güzel olmuş mu "

" güzel ne kelime bunlar harika "

" teşekkür ederim" dediğinde feyza konuşmaya başlayıp

" başka resimlerin var mı " dediğinde alin çalışma masasının çekmecesini açıp resim defterini çıkarmış feyzaya uzatmıştı.

OLMAZLARA İNAT Where stories live. Discover now