1

587 54 95
                                    

"İnek."

"Kapmış yine en önü."

"Hayır, tarih bir de yani. Konuşup konuşup geçiyoruz. Ne var da merak ediyor bu kadar gerçekten anlamıyorum."

"Ne merakı ya. Sadece hocaların gözüne girmeye çalışıyor. "

Değildi. Kimsenin gözüne girmeye çalışmıyordum. Sadece başarılı olmak zorundaydım onların aksine. Devlet üniversitesini kazanmıştım evet ama masraflarım çok fazlaydı. Yurtta kalıyordum. Sanırım hayatım boyunca yaşadığım tek şansım buydu.

Lisede son sınıftayken çok önemsemezdim derslerimi. Genelde sınavlara çalışırdım. Çünkü ailem vardı. Beni her konuda destekleyen, beni seven, bana değer veren bir ailem vardı.

Bu düzenin bir gecede mahvolması saçmaydı. Tanrı güzel olan şeyleri neden bozuyordu ki? Beni ailemden neden ayırıyordu? Annem, babam, kardeşim... Hepsini aynı gecede kaybetmiştim. Ben bir gecede yapayalnız ve çaresiz kalmıştım. Her saniye dua etmiştim Tanrı'ya, yalvarmıştım. Duymamıştı. Benim yalvarışlarım cevapsız kalmıştı, aynı gece benim de ailesiz kaldığım gibi.

4 senem vardı bitirmem gereken. Kalmamalıydım çünkü kalmam demek daha fazla para demekti, daha çok ek iş, daha çok yorgunluk demekti.

Tarih seçmiştim bölüm olarak. Çok severdim, bana ilgi çekici gelirdi. Okurdum, ne bulabilirsem hepsini okurdum. Hatta bu yüzden kimilerine göre gereğinden fazla ilgiliydim tarihe.

Bir anda oluşan sessizlikle başımı kaldırdım. Hoca gelmişti. Sınıftaki çoğu kişinin adını bilmese de bana selam bile verecek kadar tanırdı beni.

"Bugün işlerim var arkadaşlar o yüzden vakit kaybetmeden başlayalım ki ben de sizi erken bırakayım." Herkesin canına minnetti zaten. Bu olaya üzülse üzülse Jimin üzülürdü. O da ders çıkışı çalışmaya gideceği için kafasına takmadı.

"Bugün krallıklardan bahsedeceğim biraz. Örneğin Lee Krallığı. Neler biliyosunuz Lee Krallığı hakkında?"

Sınıftaki bazı kişiler söz istediler.

"Evet Bayan Lee, siz cevaplayın lütfen. Soyunuz hakkında ne biliyorsunuz?"

"Lee Krallığı'nın en uzun süre varisi olan kişi Lee Felix'dir Bay Kim, aynı zamanda köklü ilklere de imza atmıştır."

"O ilklere örnek verebilir misin bizim için?"

"Tabi ki Bay Kim. Biliyorsunuz ki varis genelde alfa olur ve kraldan sonra başa geçer, emrinde bir sürü omegası 'Beni çağırsın.' diye hazırda beklerler. Ama Lee Felix hem alfa değildi hem de diğer kralların aksine bir omegayla mühürlenmedi."

"Evet, aslında bu yüzden Lee Krallığı tarihimiz için çok önemlidir.  Bayan Lee'nin de dediği gibi Kral Felix bir omegaydı ve başka bir kralla -ki bu kral alfaydı- mühürlendi. Hem de çok bilinen bir kralla. Bay Park siz söylemek ister misiniz bu kralı?"

"Hwang. Hwang Hyunjin'le efendim."

"Evet, doğru." Bir anda Bay Kim'in telefonu çaldı, arayana baktı ve "Bugünlük bu kadar yeter arkadaşlar. Çok da limitleri zorlamayalım. Aşağıdaki kütüphanede 'Krallıklar Tarihi' kitabını alıp okumanızı istiyorum bir sonraki derse kadar. İyi günler hepinize." dedi. Telefonunu cevaplayıp sınıftan çıktı.

Bay Kim dışarı çıktıktan sonra hızlıca çantamı toplamaya başladım. Bahsettiği kitabı biliyordum ve sadece 2 tane vardı. Bu yüzden çantamı sırtıma takıp koşar adım ilerlemeye başladım. Kütüphaneye varınca yavaşlayıp sessizce içeri girdim, başkalarını rahatsız etmek istemezdim.

Rafların arasında gezinirken bir an önce tarih bölümüne ulaşmaya çalışıyordum, fazla kalabalıktı bugün burası.

Tarih kitaplarının olduğu kısıma ulaşınca orada bir kızın olduğunu gördüm. Daha önce hiç görmediğim biriydi ve ben buradaki herkesi bilirdim. Ama yeni gelmiş olabilirdi belki de birinin arkadaşıydı. Çok takılmadım ta ki elindeki kitabı görene kadar. Bay Kim'in okuyun dediği kitap onun elindeydi. Raflara hızlıca göz gezdirdim ama yoktu. Sonuncu kitabı o almıştı. Pahalı bir kitap olduğunu biliyordum ve benim buna verebilecek bir param yoktu. Tek şansım o kızın elindeydi. Kitaba olan bakışlarımı fark etmiş olacak ki sordu:

"Ah, bu kitabı mı alacaktınız?"

"Aslında evet ama sanırım siz alacaksınız."

"Ben bırakıyordum aslında. Siz alın isterseniz okudum ben zaten."

"Ah, teşekkür ederim." Karşımdaki kız önemsiz der gibi başını salladı, arkasını döndü ve gitti. Bugün ders erken bittiği için iş saatime biraz daha vardı. Bu yüzden kitaba hemen başlamaya karar verdim.

İlk sayfalarında bugün Bay Kim'in bahsettiği şeyler vardı. İlerisinde Choi Krallığı, Kim Krallığı gibi uzun yıllar hüküm süren krallıklar vardı. Bir sayfa daha çevirdim ama yoktu, sadece sayfanın bir kenarında Park Krallığı diğer kenarında ise Jeon Krallığı yazıyordu. Koparılmış gibi değildi sanki devamı yazılmamış gibiydi.

Saate baktım. İş saatime az kalmıştı. Kitabı yanıma aldım ve ayağa kalktım. Ama bunların olacağını bilseydim kalkmazdım.

Sayfaların devamını benim yazacağımı bilseydim eğer, asla kalkmazdım.

İlk hikayem destek olursanız çok sevinirim, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 💘

milagro | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin