Selamm.. Ben geldim 💙
Yetiştim aşkım yetiştim athenayim snnsnssb
Bir duyuru da Düşler Sokağı okurlarına gelsin!! Yeni kitabımız Ateşe Düştüm yayımlandı... Okumak isteyenleri bekliyorumm ✨
Özlediyseniz hemen başlayalım can evrenimizeee 🐣
Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın canlarımm 🌸
****
Elif:
" Kimmiş bu hemen seni kendine hayran bırakan adam?"
Berk:
" Ünlü bir iş adamı.. Resul Özkaya!"
Serpil:
" R-Resul Ö-Özkaya mı?"
İkili annelerinin titrek sesiyle merakla ona dönerken kızıl kadının resmen kireçleşmiş yüzüyle kaşlarını çattı. Ne olmuştu ki şimdi?
Berk:
" Anneciğim iyi misin sen? Bir rengin attı ne oluyor?"
Serpil:
" Y-Yok bir şey oğlum. Ne olacak ki? Ben bir gidip şu bulaşıkları yıkayayım sonra da yatarım. Yorgunum biraz ondan galiba."
Elif:
" Ya ben kıyamam sana! Sen git yat anneciğim ben yıkarım hemen 5 dakikaya, hadi!"
Serpil:
"S-Sağol kızım..Siz de çok geç olmadan yatın çocuklar. Yarın okulunuz var kalkamıyorsunuz sonra."
Berk:
" Boşver bizi sen şimdi. Bir şey olursa seslen!"
Serpil:
" Tamam oğlum da iyiyim ben korkmayın siz. Hadi iyi geceler.."
Kadın hızla odasına girip ardından kapıyı kapatırken sıkıntıyla alnını ovaladı.
Yıllar sonra yeniden nasıl kesişmişti ki yolları?
Serpil:
" H-Hiçbir şey olmayacak sakin Serpil!Berk hiçbir şeyi öğrenmeyecek.."
Berk:
" Allah Allah ne oldu ki şimdi durup dururken birdenbire? Normal konuşuyorduk yorgun falan değildi ki."
Elif:
" Ne olacak oğlum?! Dediği gibi yorgundur işte.Hem sen burs için görüşmeye gittin diye görmedin. Ben eve ilk geldiğimde de yorgundu baya."
Berk:
" Yaa? Sen öyle diyorsan tamam. Ne bileyim bir anda öyle olun- "
Kızıl telefonundan gelen bildirim sesiyle devam edemezken ekranda gördüğü mesajla derince gülümsedi.
Hiçbir zaman bırakamayacaktı anlaşılan bu tatlı, aşırı merakını..
"Çabuk aşağıdaki parka gelip burs görüşmesinde neler olduğunu kanlı canlı anlatıyorsun bana kızıl şeytan! Çatlayacağım meraktan ya!!"
Elif:
" Ne o? Ağzın yine vardı kulaklarına.. Ne diyor Aybike?"
Berk:
" Yuh ama artık! Hemen de anla ikiz!"
Elif:
" Bir tek konu Aybike olunca sen böyle çocukça gülümsüyorsum oğlum.Tabiki anlarım."
Berk:
" Onun yanındayken çocukluğuma gidince çok normal.. Aşağı parka çağırıyor beni. Ben bir gideyim daha fazla akşam akşam yalnız başına kalmasın. Sen annem ile ilgili önemli bir şey olursa ararsın."
Elif:
" Aman koş hemen aşkının yanına! Elif evde tek sanane zaten! Allah'tan Aybike'yi severim yoksa görümcelik damarım fena kabarıyor bilesin Berk."
Kızıl kardeşinin tatlı tripleriyle gülümsemesine engel olamazken eğilerek yanağına kocaman bir öpücük bıraktı. Çok şanslıydı..
Berk:
" Senin o tatlı görümcelik damarını yesinler. Senin yerin ayrı, onunki ayrı.. Ama ikiniz de benim her şeyimsiniz işte."
