BÖLÜM 39: BAŞTAN AŞAĞI BEN

1.3K 88 31
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

(FATİN)

"BAŞTAN AŞAĞI BEN"

"Zeynep abla gelmiş ve sana bir şeyler anlatmış. Esma ile ilgili bir şeyler..." diyen Fırat'a, başımı hafifçe salladım. "Evet. Ama bir şey elde edemeyeceğini anlayınca gitti."

"Buraya öyle kafasına esip gelme haddini kimden bulmuş acaba? Bilmiyor mu senin Esma'yı ne kadar sevdiğini ve önemsediğini? Abla falan diyorum ama gerçekten çok kişiliksiz biri!"

"Fırat..."

"Fırat deme abi! Buraya kadar gelme hadsizliğini gösteriyorsa, bunun en büyük suçlusu sensin! Onu amcasından koruyacağım diye, kaç aydır gözünün önünde tutuyorsun. Al işte, senin iyi niyetinden yüz aldı!"

Merve'nin işin içine karışmasını istemediğim için sessiz kaldım. Zaten yeterince isteksizdi bu nişan konusunda ve bir de bu olayı duyarsa Merve'ye karşı tam soğuyacaktı. Bunun olmasını asla istemiyordum.

"Haklısın, benim hatam. Amcası vefat ettiğinden beri, kendimden uzak tutmaya çalıştım lâkin anlamamakta direndi. Bunu yeterince kararlılıkla yapamadım sanırım."

"Yapmalısın ama! Esma'yı üzmemek için gerekirse kıracaksın onu ve bir daha asla karşına çıkmamasını sağlayacaksın!" Fırat'a yandan bir bakış atıp, alnımı ovdum. "Bugün oldukça sinirlisin. Tek sebebi Zeynep'in buraya gelişi olamaz, değil mi?"

Oturduğumuz yatağından hızla ayaklandı. O kararsız bir şekilde odanın içini turlarken, bende dirseklerimi dizlerime dayayıp, başımı öne doğru eğdim. Yorgundum. Ama Esma'ya gitmem gerekiyordu. Uyuyamazdım.

"O... Buradaydı." Fırat'a bakmadan mırıldandım. "Kim buradaydı?

"O işte... O kız... Hani çıkmaz dediğim..." Bakışlarım hızla onu bulduğunda, doğrulmuş ve şaşkınlıkla bakakalmıştım. "Nasıl? Ne işi var ki burada? Hani tanışmıyordunuz?"

"Bende anlamadım!" diye sinirle söylenip, sesini hafifçe kıstı. "Yüzükler takılırken, bir anda çıktı karşıma. Ne yapacağımı bilemeden öylece kalakaldım."

"Kimin yanındaydı? Yani kiminle gelmişti?"

"Tek başınaydı."

"Konuştunuz mu?"

"Hayır. Yüzük merasimi bitmeden geri döndü ve gitti." Fırat'ın yüzü, yaşadığı anın saçmalığıyla acı gülümsemeli bir hâl aldı. "Düşünebiliyor musun abi, sevdiğim kızın önünde, başka biriyle nişanlandım. İşin en saçma kısmı ise nişanlandığım kız benim yıllardır sevgilim ama diğeri sadece üç kere gördüğüm biri... Ve ben sadece üç kere gördüğüm kıza aşığım!"

Yanıma bitmiş bir şekilde geri oturduğunda, bacağına elimi birkaç kez vurdum.

"Bu kadar çok seviyorsan..." Bakışları bana döndü ve cümlemin devamını bekledi. "O kızı bul ve aşkına sahip çık."

"Hani yüzüğü takarsam geri dönüşü olmazdı?" Hüzünle güldüm. "O aşkına inanmadan önceydi. Ama şimdi görüyorum ki, o kız senin içine işlemiş ve asla çıkacak gibi durmuyor. Bundan sonrası hem sana hem de Merve'ye haksızlık. Uygun bir vakitte Merve'yle konuş ve bu haksızlığı ona yapma."

AHRAZWhere stories live. Discover now