WAR AGAINST ZOMBIES • TAEKOOK ✓

3

Haiii ben geldiiim! 

Yazım yanlışlarım varsa affolunaaa. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Ateşin takendisiyim zaten. Elini yaktığım gibi tüm bedenini tutuşturayım ister misin bayım?" dediğimde dudağının tek kenarı beğeniyle büküldü. Ardından beni aracının kapısına yaslayıp ellerini bedenimin iki yanından aracının tavanına yasladığında alt dudağımı ısırarak gözlerine dik dik bakmaya devam ettim.

"Az önce seni ıslattığım yetmemiş gördüğüm kadarıyla, daha fazlasını mı istiyorsun?"

"Kapışalım mı bayım? Ama varını yoğunu ortaya koyacaksın." diye ona büyük bir cüretle meydan okuduğumda dudakları beğeniyle büküldü. "Sen, benim ancak sigaramı yakarsın ufaklık." diyerek tek elini indirirken diğer elinin ayasıyla aracın tavanına vurdu. "Hadi araca geç."

Tek kaşımı kavislendirecek şekilde havaya kaldırıp doğrudan gözlerine bakarken, "Ateşimi küçümsüyorsun demek." diye homurdanarak parmağımı şıklatıp bacak arasını tutuşturduğumda anında söndürdü. Alevler kıyafetini yakmadan, etkiye tepki misali yekten söndürmüştü. Ufak dumanlar sıyrılarak havaya dağılıp kayboldu.

"Ateşin bana işlemez, ateşini daima söndürürüm. Lakin sen feci şekilde tehlikeli sularda yüzüyorsun ufaklık." diyerek bana ima dolu bir gönderme yaparken saçlarımı sıvazlayıp aracın kaputu önünde dolaşarak araca bindi. 

O sırada çoktan araçlarına binip harekete geçen Namjoon ve Yoongi kornaya basılı tuttu. "Hadisenize lan!" diye bağırdı Yoongi kolunu dışarıya çıkartarak. Namjoon'un aracının arkasından giderken duracak şekilde yavaşlamıştı.

Taehyung o sırada araca binerken ona bakmaya son verip kapıyı açıp koltuğa yerleştim. "Tehlikeli sularda yüzmeyi severim bayım." diyerek kapıyı yerinden sökmek ister gibi sertçe çekip kapattım. "Peki ya sen ateşle oynamayı sever misin?" 

Kısık bir sesle kıkırdadı sorum karşısında. Aracı çalıştırıp direksiyonu elinin ayasıyla çevirerek Yoongi'nin aracının peşine düşerken başını hafifçe bana çevirip gözlerimin içine baktı. "Bana denk değilsin ufaklık, beni kışkırtmanı hiç tavsiye etmem. O zombiler tarafından ısırılmasan da, benim yüzümden ölüm fermanını imzalamanı istemem."

Hıhlarcasına bir ses çıkartırken, yaylanarak oturduğum koltukta üst gövdemi ona doğru döndürdüm. "Bu bir tehdit mi? Ateşle şaka olmaz yalnız." diye homurdandım.

"Suyla da şaka olmaz. Fırtına, hortum, kasırga, şimşek. Avuçlarımın arasında, anlıyor musun?" dediğinde ellerimi göğsümde birleştirirken elinin ayasını yasladığı direksiyondan alev parçaları çıkartacağım sırada bunu yapacağımı anlamış gibi beni engelledi.

"Siktir, nasıl engel oluyorsun!" diye homurdanarak ellerimi çözüp aracın içinde giderken parmak uçlarımdan bileklerime dek alevlerin harlanmasını sağladım. Avuçlarımın arasında büyüttüğüm ateş topunu ona doğru atmaya hazırlanırken avuçlarımın arasını aniden su kapladı ve ateş olduğu gibi söndü. O sırada da paçalarım ve bacaklarım ıslandı.

"Ateşim elini yaktı, şimdi de seni yakacağım!" diye bağırdığımda kısık bir sesle kıkırdadı. "Korumam var, o evrede böyle bir hamle yapacağını öngörememiştim, bu yüzden saniyelikte olsa elimi yaktın evet, ama artık ateşin bana tek bir saniyeliğine dahi işlemez." diyerek vücudundaki lazer gibi parlayan mavi bariyeri gözle görebileceğim şekilde görünür hale getirip birkaç saniyeliğine görmemi sağladı.

"Bunu nasıl yaptın? Oha." diye şokla fısıldadım. "Sen anlamazsın ufaklık." diyerek beni küçümseyince gözlerimi kısarak ona dik dik baktım. "Benden bu kadar mı korktun da bariyere ihtiyaç duydun bayım?"