Sakıncalı

12.9K 948 174
                                    

"Zarardasın ey kalbim,dön geriye."

Direksiyonu o kadar sertçe kavramış ve tırnaklarını sertçe geçirmişti ki eklemleri üzerindeki dövmeler kat kat hale gelmişti. Alparslan üstüne ne ara kazak geçirdiğini hangi ara arabaya inip direksiyon geçtiğini bile anımsamıyordu. Annesinin "geç gelme,sokakta kimseyle dalaşma.."temalı bir şeyler dediğini duysa da üstelememiş,ayakkabılarını ayağına geçirmişti.İlaçlı gibiydi. Garip bir sarhoşluk içinde gibiydi. Araba kapısını açıp oturduğunda arabayı çalıştırmamıştı.

"Abi."dedi Ercan. "Kötüysen geçelim,sen ne halin ya?"

"İyiyim."dedi Alparslan kuru bir sesle.

"Abi iki dakikadır oturuyorsun dikiz aynasına bakıp duruyorsun ama araba çalışmıyor?"

Alparslan cevap vermek üzere ağzını açmış lakin yanıtını bile unutmuş,boş boş kemerine bakınmaya devam etmişti. Arabada site girişine yol üzeri denk gelip arkaya yerleşen Serkan bile o an umrunda değildi ki son mesajlardan sonra ilk defa yüz yüze geliyorlardı. Alparslan yola odaklanıp gaza bassa da ilk virajdan sonra ana cadde yolunda kafayı cidden patlayacak gibiydi. İçinden fırlayacak bir şey vardı ve kasım kasım kasılıyordu. Elleri yanıyordu. Dudakları ve daha fazlası da eşlik ediyordu.

Gülşen'in şarkısı arabada yankılanırken Alparslan'ın kulakları adeta duymuyordu. Sanki basınç vardı ve duyduğu tek şey kendi kan akışıydı. Oğlanların bangır bangır konuşmaları,her kafadan çıkan ayrı ses hatta telefondaki videolardan yansıyan sesler bile yok olmuştu.

Alparslan acı bir frenle arabayı durdurmuştu.

"Ayhan..."dedi Alparslan nefes nefese. "Git,bira al...Soğuk."

"Hacım,ben bizimkiler içmeye gidecez dedi diye atladım ama."dedi Serkan alayla.

"Abi bu soğukta tepeye gidilmez amına koyayım."dedi Ercan sinirle. "Evde içelim o zaman,sen mekan diyince plan yaptık biz."

"Gidene kadar."dedi Alparslan nefes nefese. "Ayhan kalk siktir,soğuk bir şey al."

"Abi sen iyi değilsin."dedi Ayhan telaşla yan koltukta dönmüştü. Elleri Alparslan'ın alnında gezinirken ıslık çaldı. "Abi,yanıyosun ya. Hastaneye gidelim."

"Şu manyak kedi tırmık attı,kuduz mu lan?"dedi Ercan  telefondan kafayı kaldırıp. "Abi kuduz aşısı falan yaptır,hastalık falan kaptıysan,sen geç ben süreyim."

"Bira getir.."dedi Alparslan. Sonra sinirlenmiş ve ona telaşla bakan arkadaşlarına bir küfür savurup "Canınız cehenneme amına koyayım."diyerek gürleyivermişti.

Buz gibi ayaz yüzüne yüzüne çarparken tekele adımlamış,dolaba doğru yürümüştü. Ayaklarını hissetmiyordu,aptal gibi hissediyordu. Vücudu ateş başında unutulmuş bir buz gibiydi. Dolaptan eline alabildiği kadar birayı alırken onun peşinden gelen diğerleri onun yerine kasaya para bırakıyordu.

Alparslan yüzünü bira şişelerine bastırırken arabayı yeniden aralamıştı. Koltukta oturmuş,kazağının yakalarını çekiştirmiş ve yüzüne şişeleri temas ettirmeye devam etmişti.

"Hacım."dedi Serkan sertçe. "Hastaneye gidince erkekliğin azalmıyor."

"Abi kalk sürücem ya,kıpkırmızısın."diye mırıldandı Ercan. "Mıstık,sen şu biraları bagaja at eve geçelim. Önce Alparslan Abiyi bi.."

"Yanıyorum."dedi Alparslan gözlerini yumup. "Uykusuzluktandır."

"Abi kediden hastalık geçti bence."

Alparslan'ın eli kendi çenesi ve yanaklarında gezinirken içinde gezinen o yumruklanma hissi yeniden peydah olmuş ve var gücüyle gaza basmıştı. Arkadakiler arabanın içinde savrulurken Alparslan son sürat tepelik yere doğru sürmeye devam ediyordu.

"Abi saçmalama bak."dedi Ayhan korkuyla. "Bir şey varsa kanında alkol var diye ilaç bile veremezler."

"Tepe serindir."dedi Alparslan yakalarını düzelterek. "Sıcaklık gider."

Diğerleri hala hastane mevzusunu dillendirirken Serkan tek kaşını havaya kaldırıp "Sahi,kedi olayı ne?"diye mırıldandı. "Evde yoktum günlerdir hani,yokluğumu siklemiyonuz da..."

"Kim  bilir hangi kızlaydın."dedi Ercan sinirle. "Abi şu bizim Aral'ın kediyi getirdi Alparslan,kedi kolu façalamış full. Kuduzdan şüpheleniyoruz biz."

"Bizim Aral?"dedi Serkan alayla. "Sizin mi Aral?"

"Şakaydı ,bitti gitti işte. Alt katta takılan kendi halinde bebe yani,abi fazla uzattın ya tadı kaçtı."

Serkan dikiz aynasından Alparslan'ın dalgın grilerini süzerken çölde su bulmuş gibi bir gülüşle yanıtlamıştı.

"Özel var yan yolda."dedi Ayhan telaşla telefona bakarak.

"Devletin acili daha yakın!"diye bağırıyordu Musti. "Navi aşağıdan girince solda diyo."

"Hekime gerek yok."dedi Serkan fısıltıyla. "Hastanede çözümü yok."

"Abi,kuduz olabiliriz diyoruz. Güldürmüyosun şuan."diye mırıldandı Ayhan. "İlacı var panzehiri var..."

Alparslan yutkunup dalgınca yola doğru bakınıyor,söylenenleri duymuyordu dahi. Serkan ise parlayan gözleriyle birlikte zevk dolu bir gülüş yollamıştı.

"Tepenin zirvesine de çık haykır Alparslan."diye fısıldadı usulca. "O yangına çözüm yok,abicim."

"Abi" kelimesiyle birlikte Alparslan olduğu yerde direksiyonu sıkıca kavrarken Serkan bilmiş bir gülüş daha kondurdu yüzüne.

"Kaçamazsın yangınından."



Yeni Oğlan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin