Olmazsan Olmaz

67 4 1
                                    

Herkese upuzun bir aradan sonra merhabalar🤍

Neden böyle uzun bir ara verdim diye sorarsanız da, biraz kendimle ilgili sorunlarım vardı. Bu yüzden ara vermek çok iyi oldu.

Şuan iyi miyim, sayılır. Umarım siz çok iyisinizdir💗

Ara vermem kitaba daha çok odaklanmama da iyi oldu.Ama bir yandan da o kadar çok ara verdim ki yazdığım kitabı unuttum skdhsskd.Neysee, umarım ki daha güzel bölümler yazacağım, kendime güveniyorum🤭

Bölümleri hangi gün atacağımı ise hâlâ kararlaştırmadım. Ama elimden geldiğince yazıp paylaşacağım, bundan emin olabilirsiniz.

O zaman keyifli okumalar..💋
.
.

Oğuz abim buradaydı.

Biz ise kitlenmiş ona bakıyorduk.

"Ne yapıyordunuz siz burada?" dedi şüpheli bir ses tonuyla.

Hızla Aras'ın yanından çekildim.

"Şey, biz mi?" Sesim neden titremişti ki şimdi?

"Yok dedem, tabiki siz kızım başka kime diyeceğim?" Durdu. Gözlerini Aras'a çevirdi. "Cevap vermeyecek misin Aras?"

"Sence ne yapıyoruz gibi gözüküyor oradan Oğuz?" dedi Aras.

"Valla şahsen ben sizi sarılıyor olarak gördüm." Bana döndü. " Ha, abin nasıl görür onu bilemiyorum artık," dedi.

"Oğuz abi biz," diye söze giriyordum ki lafa atladı.

"Ne siz Defne? Siz diye birşey yok! O senin abin ulan abin. Nasıl biz dersin?" Aşırı bağırarak konuşuyordu.

"Oğuz," dedi Aras.

Oğuz abim Aras'a döndü.

"Ne Oğuz lan ne! Yalan mı amına koyayım? Siz birbirinizi sevemezsiniz," deyip bana döndü. "Defne sen hiç 'abime ne söylerim ben' diye düşünmedin mi?"dedi.

"Oğuz yeter! Biz birbirimiz ile kararlar alırken sana mı soracağız? Sana ne oğlum?"diye sinirle çıkıştı Aras.

"Doğru, bana sormayacaksınız. Ama Barış'a söyleyelim bakalım o ne düşünüyor sizin kararlarınız hakkında." Deyince Oğuz abinin yanına koşup koluna yapıştım.

"Oğuz abi, ne olursun söyleme. Abim öğrenirse ikimizle de konuşmaz lütfen," dedim ağlamaklı bir sesle.

"Defne bırak, söylerse söylesin en fazla konuşmaz," Aras konuşunca Oğuz abinin kolunu bırakıp ona döndüm.

"Sen ne diyorsun? Ne diyorsun! En fazla konuşmaz ne demek? O benim abim abim." Gözümden bir damla yaş düşüp yanağımdan süzüldü. Hızla sildim.

"Defne, siz ne kadar yalvarırsanız yalvarın ben bunu Barış'tan saklayamam," deyip bizim evin olduğu tarafa doğru yürümeye başladı.

Tam peşinden gidecektim ki Aras koluma yapıştı.

"Bırak söylesin," dedi çok sakin bir sesle.

"Pardon?"diye yükseldim. "Ne demek söylesin? Sen söyleyince ne olacağını biliyor musun Aras? Abim bir daha ne senin yüzüne bakar, ne de benim."

"Tamam Defne, biz söylemeyelim. Ama illa ki öğrenecek?"

Onu dinlemeden eve doğru yürüdüm. Acaba Oğuz abi eve gitmiş miydi? Belki de söylemezdi. Bizi korkutmak için öyle demiştir belki de.

Ama umduğum gibi olmadı.

Oğuz abim tam da bizim evin önünde abime birşeyler anlatıyordu. Abim de normal bir şekilde dinliyordu ama Oğuz abi biraz daha anlatınca abimin kasları çatıldı. Yüzü öyle bir kızardı ki kulaklarına bile bu kızarıklık geçti. Ardından abim sinirli bir şekilde konuşmaya başladı. Ama ben abimi hiç bu kadar kızgın görmemiştim.

KÖRDÜĞÜM Where stories live. Discover now