2

555 54 20
                                    

Lanetli prens ha, karşımdaki kadın yalvardığında kabul ettim, lanetli prensi duymuştum.

Cadı onu lanetlemiş ama kimse lanetin ne olduğunu bilmiyormuş, bazı hurafelerde güzellik ile lanetlendiğini, bu yüzden de odasından çıkarılmadığını bazıları ise çirkin olduğunu bu yüzden de insanlara görünmemek için odasına kendini kapattığını söylüyordu.

Açıkçası umurumda değildi, sadece yalnızlığımdan sıkılmıştım ve bana yanımda olduğunu hissettirecek birine ihtiyacım vardı.

Lanetli ve yaralı kelimeleri yan yana güzel gelmesede herkes saygı duyacaktı, ölmek istemiyorlarsa.

Jin içeri girip eğildi.

"Kralım şimdiden dedikodular yayılmış"

"Bulamadınız mı hala yayan kişiyi"

"Buldum tabi, zindana gönderdim"

"Kim miş?"

"Hizmetlilerden biri"

"Öldür gitsin"

Jimin'e bakarak kafasını salladığında jimin hemen çıktı, jin elindeki parşomeni yanıma gelip uzattı.

"Prensin tek bir çizimi bulunmuyor, sadece belirli kişiler odasına girip çıkıyormuş"

Parşomeni alarak baktım.

"Ne yapayım çalışan isimlerini jin"

Parşomeni buruşturup attığımda kafasını eğdi.

"Her şeyi bilmek istiyorum deyince"

"Neyse, bir hafta sonra buraya geliyor, odamın yanındaki odayı hazırlayın, iki hafta burada kalıcak"

"Anlaşıldı"

Diğer askerleri gönderip tahta yayıldım.

"Namjoon ile nasıl gidiyor?"

"İyi, sevgisini gösteriyor, iyiki seni dinleyip kabul etmişim"

"Sürekli seni anlatıyordu, kusacaktım artık"

Göz devirdiğinde güldüm, jimin içeri girdi.

"Kadın ne kadar çok konuştu ya"

Güldük, oturduğunda jin'de oturdu, tek sadık arkadaşlarımdı, namjoon'da komutandı ve şuan talim yapıyor olmalıydı.

"Jungkook nerede?"

Jimin kıpırdandı.

"Odasında"

"Çağır"

"Kasabaya indi"

Kafasını eğerek konuşunca göz devirdim.

"Getir onu, başına buyruk davranmasından nefret ediyorum"

"Ama sıkılıyor yoongi, sarayda yapacak bir şeyi yok ki"

Jimin kalkarak konuştuğunda göz devirdim, gittiğinde jin'de kalktı.

"Namjoon'un yanına gidiyorum, hizmetçileri gönderirim oda için"

Kafamı sallayarak gözlerimi kapattım, yorulmuştum ve uykum geliyordu.

/

paint : sopeWhere stories live. Discover now