1.5

668 117 32
                                    

200 oy, 200 yorum

"ve dedim; evrendeki tüm yıldızlar şahit olsun ki ben bu çocuğu nefes aldığım sürece seveceğim. Şimdi izin ver bana meleğim, izin ver ki buluşsun birbiri için yanıp tutuşan bu dudaklar."

"İzin anlamsız kalır aramızdakiler için. İçimdeki ateşi söndür, bu emir değil gecikmiş olan bir eylem."

__

Güzel bir uykudan ilk uyanan jisung olmuş, kolları arasındaki meleğini izliyordu. Sımsıkı sardığı kolları ve göğsüne gömdüğü başına karşın gülüşü büyümüştü jisung'un. Çok güzeldi minho. Herkes abarttığını söylese de jisung'un onlara karşı tek bir cevabı oluyordu. 'Benim gözümden görseydiniz, söyledikleriniz için diz çöküp af dilerdiniz'

Minho'nun beline sardığı kolunu onu uyandırmadan yavaşça çekip doğrulmaya çalıştı. Bu hareketi karşısında minho'nun beline daha sıkı sarılması jisungu gülümsetmişti. Temastan kaçınan sevdiği, şuan ondan ayrılmak istemiyordu. Minho iyileşiyordu.

Yataktan kalkamayacağını anladığında parmakları minho'nun saçına dokundu. Yavaş hareketlerle yüzünden çekip geriye doğru okşarken bir yandan da uyandırmaya çalışıyordu. "Minho, güzelim uyanma vakti." Minho bir kaç kıpırtıdan sonra başını daha çok gömdü sıcak göğüse. Jisung bu şekilde uyandıramayacağını anladığında minho'nun yüzüne eğilip dudaklarını alnına bastırdı. "Sen uyanana kadar öperim."

Minho öpücükle uykusundan tamamen sıyrılıp gözlerini kırpıştırdı. Jisung bir öpücük daha konduracağı sırada minho başını kaldırmıştı. Alttan jisung'un yüzüne kocaman açtığı gözleriyle bakarken jisung halinden oldukça memnundu. "Demek öpücüklerimi sevmiyorsun." Yalancı bir tavırla söylenip yüzünü astı jisung. Minho yanlış anlaşılmanın korkusuyla yerinde yükselip jisung ile yüz yüze geldi. "Hayır öyle değil, seviyorum.
Yani şey kim öpücük sevmez ki.."

Jisung'un sormutmaya devam etmesi minho'nun hoşuna gitmemişti. Bu sebeple aklındakini eyleme dökmek için jisunga yaklaştı, ardından iki elini jisung'un yanaklarına yerleştirip yüzüne doğru eğildikten sonra dudak kenarına tüy hafifliğinde bir öpücük kondurdu. Bu yaptığı onun için çok zor bir eylemdi ama konu jisung olunca tüm endişesi uçup gidiyordu.

Öpücüğünü uzun tutmayıp utançla geri çekilerek jisung'un tepkisini bekledi. Diğer yandan büyük olan hâlâ öpücüğün etkisindeydi. Bu minhodan aldığı ilk öpücüktü. Kendi isteğiyle ona geldiği ilk andı. İçindeki heycanı bastırmayıp kocaman gülümsedi.

Bakışlarını minho'ya çevirdiğinde utandığından dolayı kırmızılaşan yanakları karşılamıştı onu. Bu minhoyu olduğundan daha sevimli gösterirken jisung küçüğünün çenesine dokunup kendisine bakmasını sağladı. Minho gözlerini jisung hariç her yerde gezdiriyordu. "Kaçırma gözlerini.." Başını eğerek konuşan jisung, minhoyu göz hapsine almıştı. "Öyle bakmasan olmaz mı?"

"Nasıl bakıyorum ki?" Minho al yanaklarını şişirip jisung'un gözlerine odaklandı. "Bakışlarının altında eziliyorum jisung.. Ah bu çok utanç verici!" Minho, jisung'un kolları arasından çıkmaya çalışırken beline sarılan kollarla duraksadı. Jisung mor saçlı bedenin belinden destekleyip kendine çekti. "Yanımda utanmamanı söylemiştim. Bak bana.." Minho ikiletmeyip birleştirdi bakışlarını.

"Benim yanımda mutlu musun? Rahatsız hissettiğin bir an oldu mu?" Minho düşünmeye bile gerek olmadığını belirtilecesine araladı dudaklarını. "Mutluyum, jisung yanında asla rahatsız değilim aksine çok huzurluyum ama.." Jisung minho'nun sözünü kesmeden dinledi.

"Ama her bir bakışında, bana iltifatlar ettiğinde, gülümsediğinde, saçlarımı okşadığında, kollarını benim için her zaman açık tuttuğunda.. öptüğünde. Bunlar çok hoşuma gidiyor, ne kadar göstermesemde bana karşı her bir hareketin çok hoşuma gidiyor. Ama aynı zamanda çok utanıyorum.. Biliyorsun neredeyse birlikte büyüdük, benim için her zaman hyung'tun ve şuan bu durumda olmamız ah.. alışabilmiş değilim. Sakın pişman olduğumu düşünme olur mu, ben seninle büyüyorum, seninle sevmeyi öğreniyorum."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Opia Where stories live. Discover now