ÇETO

304 2 0
                                    

 Leyla artık bir şeyden emindi. Kocası usta bir yalancıydı. Ona her konuda yalan söylemişti en başta evlilikleri hakkında. Düşündü Leyla, Çetin'i gerçekten tanıyor muydu ismi gerçekten Çetin miydi? Neden herkes onu arıyordu kocaman bir yalanının ortasındaydı Leyla bu yüzden kaçmayı seçti kaçmak bu hayattan kurtulmak değil de elbet ama Leyla'nın bir çocuğu vardı onu koruması gerekiyordu. Kocasından oğlunu korumalıydı koruyacaktı da.

Sorgu odasında bunları düşünürken Telefonun yanında olmadığı için kimseden yardım istemiyordu. Onu karanlık camın arkasından izlediklerini ve orada olduklarının biliyordu. Bu yüzden ki tırnaklarını kemirme noktasında sürekli o cama bakıyordu. Bir şeyler bildiğini düşünüyor olabilirler miydi ama Leyla hiçbir şey bilmiyordu. Polis memurun sorgusunda defalarca ağlamamak için kendisini engellemeye çalışmış ama zayıf benliği ve aklına sürekli gelen oğlu yüzünden ağlama krizlerini durduramamıştı. Eşinin yerini bildiklerini ve onunla ilgili detaylı bilgi istiyorlardı. Söylemeli miydi, belki de söylemeli onu bırakmaları için oğluma ulaşabilmek için. Alim nasıl korkmuştur diye geçirdiği içinden. Ali daha 5 yaşındaydı. Her şeyiyle aynı babasıydı mavi gözleri siyah saçları inatçı kara kaşları esmer teni yalnızca gamzeleri. Çetin hep gamzeleri sen derdi. Gamzeleri ve sakinliği hep Leylaydı.

***

Soğuk banyonun lavabosunun önünde duruyordu Leyla. Kıpkırmızı olan gözlerine bakındı bir süre. Aynadaki yansımasını görünce endişesi yüreğinde büyüdü. Arkasından beliren mavi çakır gözler soluğunu kesiyor varlığı ona korku veriyordu. Yıllarca sevdiği, eşi bildiği adam değildi o adam. Bir yabancıydı. Karnı iki büklüm halde dizlerinin üzerine düşecekken kavradı o güçlü eller belini ve hemen ardından uzun saçları yüzünü kapattı. Elleri güç almak ister gibi lavaboya doğru dayayıp ince parmaklarından eklem yerleri bembeyaz kesilene kadar sıktı. Önce dudaklarından zayıf bir inleme çıktı hemen sonra bu inleme daha çok acı bir feryada dönüştü.

"İzin ver! izin ver oğlumu alıp gideyim Çetin. İzin ver, o çok korkuyor."

Çetin kadının beline doladığı ellerini daha da sıkıp kendisine yaklaştırdı ve hasretini çektiği o kokuyu ciğerlerine doldurmak için boynuna doğru sokuldu.

"Gidemezsin Leylam, bensiz olmaz, sensiz olmaz."

Genç kadının gözyaşları yerdeki kirli seramiklerin üzerine doğru akmaya başladığında artık daha çok onun sıcak nefesini hissediyordu.

"Ben bir ihtimal oluruz diye ne ihtimallerden vazgeçtim."

*-*

Yeni hikayemiz ÇETO tanıtımı ve 1. Bölümü yayınlanmıştır, profilimden hikayeyi okuyup kitaplığınıza eklemeyi unutmayın canlarım 💛

SEN BENİMSİN (RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin