carla: tabi ya o fotoğrafları bana gönderen sendin.
nadir: Sinanı da mı satın aldın ?
carla: seni ilgilendirmiyor.
nadir: Sinan bizi yalnız bırakır mısın ?
Sinan: Tabi Efendim.
Carla: Neyin peşindesin sen?
Nadir: şirket hisselerini almam gerekiyor haktandan ama bunun için de sana ihtiyacım var.
carla: boşanırken hisseleri alacığımı mı düşündün. güldürme beni nadir
nadir: almamak gibi bir saçmalık yapmazsın değil mi?
carla: boşanmıyorum.
nadir: saçmalama adam senin en yakın arkadaşını metresi yapmış buradan dönüşü yok. üstelik elinde delil de var.
carla: elimde birden çok delil var ama bu soy ismi kaybedemem.
nadir: tek başına kraliçelik yerine bu soy ismi taşıyıp aldatılan kadın olmayı tercih etmen komik.
*nadir kararlıydı carla sayesinde mutlak güce giden kapıyı açabilirdi. carla yı bir piyon gibi kullanmaya niyetliydi.*
Carla: bu akşam Merve'yi yemeğe çağıracağım sende mutlaka gel.
nadir: aklında bir plan mı var ?
Carla: Benim her zaman bir planım olur sen bana bırak.
*carla akşam ki yemekte herkesin damarına basmaya karar vermişti ama işler onun planladığı gibi gitmeyebilirdi.*
nadir: haktan gelmeden gideyim ben. nasıl olsa akşam yine beraberiz.
carla: tamam görüşürüz.
Sinan: sormamda sakınca yoksa yüzünüz biraz asılmış gibi, sizi rahatsız edecek bir şey mi söyledi
carla: aklınca kendi tarafına çekmek istiyor bende kesin bir şey söylememeye çalıştım. şimdilik oyalayalım nadiri nasıl olsa onun da sırası gelecek.
Sinan: Nadir Bey Niye ?
carla: Haktan ile Merve'yi o ayarlamış olabilir.
Sinan: Nasıl yani mümkün mü ?
carla: nadir herkesten kurtulmak için her şeyi önceden planlamış olabilir ama emin değilim. sen ses kayıt cihazlarını yerleştirdin demi her yere ?
Sinan: evet efendim şimdi buraya çalışma odasına da yerleştireceğim.
carla: tamam bende Merve'ye mesaj atayım akşam için.
*Haktan şirkette toplantıdan toplantıya giderken Miranın uçuk harcamalarını görmüş, ve hemen Mirayı aramıştı.*
Mira: Babacım nasılsın ?
Haktan: Bu harcamalar ne?
Mira: İzmir'e gelmişim ne yapsaydım.
Haktan: dalga geçme benimle
Mira: annem söylemedi mi ? Asyaların yanına geldik pelinle İzmir'e.
Haktan: ikinizin de aklı bir karış hava da insan haber verir demi kızım, nasıl insansınız anlamadım.
Mira: Güzel, zeki, bakımlı, ve şahaneyim.
Haktan: Saçmalama, ne zaman gittin? ne zaman dönüyorsun?
Mira: Sabah geldik özel uçakla, Asya'yı ziyarete geldik. Birkaç gün sonra da döneriz.
*mira İstanbul'a döndüğünde onu bekleyen sürprizlerden habersiz tatil yapıyordur. ama hayat onu bu zengin ve şımarık toz pembe dünyadan acı bir şekilde çıkartacaktır. Akşam olduğunda ise tabi ki Carla Soylunun gövde gösterisi vardı.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güç Ve Savaş
General FictionBaşlarda çok heyecan verici olan bu güç savaşı zamanla fırtınalı bir savaşa dönüştü, ve ülkenin en zengin ailelerinden biri olan soylu ailesi kendi kıyametlerini hazırladılar. güç mücadelesi birbirini öldürme arzusuna dönüştü ve herkes er ya da geç...
