Full Moon Night

08

Merhabaaaa

Nasılmış benim vanilyalarımmm?

Yb yazdıktan sonra instagramda atacağım tarihi paylaştım.

Neyse fazla uzatmadan bölüme geçelim.

Bu arada okuyup oy vermeyenler var üzülüyorum gercekten.

12 k okunma olmasına rağmen 2k oy tek var. Nerde bu 10 k.

Hadi size iyi okumalarr (bipolarım evet hkhkghvdjhjgjfhg)

¤¤¤¤

Telefon da gezinirken hissettiğim baskın feremonlar ve koku ile bunun kim oluğunu tahmin etmem zor olamamıştı.

Oturduğum koltuktan hışımla kalkmış. Kapıya bakmıştım.

Sanki bunu bekliyormuş gibi kapı hızla açılmış. Taehyung görüş alanıma girmişti.

"Jungkook"

Yazar

Jungkook, ne yapacağını bilemediği için karşısında çıkmamaya çalıştığı deltayı bu şekilde görmeyi beklemiyordu.

Taehyung bitkin bir şekilde karşısında ona bakıyordu. Gerçekten ruh eşlerinin ayrı kalması kurtları bu kadar bitkin mi düşürüyordu diye düşünmeden de edememişti.

O omega olduğu için onda fazla bi etki yoktu. Ama delta, alfa gibi güçlü kurtların güçten düşmesi büyük bi sorundu.

Jungkook, onu bu halde görünce yaptığı bu çocukça şeyden pişman olmuştu bile. Bencil davranmış, kurdunu dinlememiş sadece kendini düşünmüştü.

Ama oda tedirgindi. Onunda alışabileceği bi durum değildi bu.

Kurudundan sonra ruh eşinin kim olduğunu öğrenmişti. Ve bunların her ne kadar arasında haftalar olsa da sidiremeyeceği kadar kısa sürede gerçekleşmişti.

Taehyung ,bunları bilerek ona zaman vermişti. Üzerine gitmek istememişti. Ama oda artık dayanamıyordu. Çok güçsüz düşmüştü.

Annesi her ne kadar ne olduğunu anlatmasını istese de, o anlatmamış Jungkook'u beklemişti.

Ense bitiminden başlayıp omurgasını bi kısmını kaplayan mavi çiçekleri aile üyelerinden saklamaya da özen göstermişti.

Eve ilk geldiğinde yaptığı ilk şey aynanın karşısına geçip, ruh eşi simgesini aramak olmuştu. Kurdunun yardımıyla da kısa sürede de bulmuştu.

Çiçekleri gördüğünde acaba Jungkook'un nerde, onda nasıl durur diye düşünmeden de edememişti.

Bugün ise babasının ısrarı üzerine, yakında ona kalacak olan şirketi görmeye gelmişti. Jungkook ile karşılaşacağından habersiz.

Toplantı sırasında da deltası'nın ruh eşini hissetmesi ile kimsenin bakışlarını umursamadan kendini nefes nefese dışarı atmış, soluğu Bay Jeon'un odasında almıştı.

Ikiside fark etmeden feromon salgılıyordu. İkisininde feromonları bütün odayı kaplamıştı.

Jungkook, kapı eşiğinde duran deltayı baştan aşağı süzmüştü. Üstünde ilk üç düğmesi açık, beyaz bi gömlek, altında ise siyah kumaş bi pantolon, pantolonu saran siyah mat bi kemer vardı.

Gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katlamıştı. Sol bileğinde sade siyah bi saat, sağ bil ise gümüş, zincir bir bileklik vardı. Çok şık görünüyordu.