BÖLÜM 14 Karanlık Vadi

82 66 18
                                    

(Bu bölümün üstüne çok düşündüm aklıma hicbisi gelmediii)

"Herkesin kendi özel hayatı vardır diana... freya nın üstüne gitme" dedi agnes-san

Kafamı salladım

"Neyse" dedim "agnes-san bugün dışarıya çıkacağım"

"Tamam neden söyledin ki bunu istedigin zaman çıkabilirsin" dedi

Birsey demedim eğer bir daha geri dönemezsem en azından nereye gideceklerini bilmeleri gerekiyordu
Yani tamamen değil

"Çarşıya gideceksen bende geleyim mi diana" Dedi alice

Çarşıya gitmeyecektim aslında bunu düşünmüyordum zihnimde çünkü freya okuyabilirdi

"Hayir Çarşıya gitmiyorum alice belki başka sefer" dedim

Kafasını salladı
Dördümuzun kaldığı odaya gittim üstümü değiştirdim
Görev kıyafetimi giydim
Cunku katili görme ihtimalim vardı ve bana saldırırsa diğer kiyafetlerimin yırtılması veya kirlenmesini istemiyordum

Çantamı aldim icine birkac önemli şey koydum katana,ok,yay,yedek kıyafet su ve dolaptan aldığım sandviç... asagiya indim ve
ayakkabımı giymeye başladım

"Kaç gibi gelirsin" dedi agnes-san "Size bakmak benim sorumluluğunda "

"Bilmiyorum akşama doğru gelirim" dedim

Disari çıktım ve yürümeye başladım freya endişe içindeydi ama bunu belli etmemeye çalışıyordu

Nasil olsa onun sırrını yakalamama az kalmisti
Ne sakladığını bulacaktım

Er ya da geç....

Kimsenin gitmediği korkunç sessiz ağaçların uzun ve koyu yeşil
Olduğu bir ormana gidecektim

Yola çıktım ve yürümeye başladım hemen hemen birkaç saat yürüdüm ama hala gelemedim

Yola çıktım ve yürümeye başladım hemen hemen birkaç saat  yürüdüm ama hala gelemedim

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.


Yol ayrımına geldiğimde aksam olmustu gün batmak üzereydi gokyuzu turuncu ölmüştü. tabelalara baktim sağı gösteren tabelada
"Peri kasabası" solu gösteren tabelada "karanlık vadi" yazıyordu ama üstü kirmizi boyayla hafif karalanmisti

sol taraftan gectim
Orman girişine yaklaşmıştım
Ama karanlık vadi ye girilmesi yasak olduğundan iki ağaç arasına uzun ve büyük bir tabela üstünde ise tehlikeli yazan bir girişti

Girdim

Neden kimse buraya gitmek istemiyordu tam olarak bilmiyordum ama burası hakkında birkaç şey duymuştum
İblisler,canavarlar,üst kademe canavarlar bildiklerimdendi ama bilmediğim türler de vardı..

Ormanda biraz yürüdüm çok sessiz bir yerdi çıt dahi çıkmıyordu hayvanlar yoktu
Eğer bir yerde hayvanlar yoksa oradan uzaklaş derdi annem
Hayvanlar tehlikeli yerlerden kaçardı çünkü
Ama ben girdim

Artık tamamen karanlıktı aydınlatan tek şey ay dı

Odun kırılma sesi geldi

Sesimi çıkarmadım etrafı gözetledim hızlıca etrafta kimse olmayınca bir an iç çektim ama sonra endişeyle ağaçlara baktım

Tam o sırada arkamda ki ağaçtan bir ses daha geldi

Arkamdaki ağaca döndüm ve birkaç adım geri attim
Daha sonra tekrar arkamdan ses geldi
Çıt diye

Yine arkamı döndüm ama etrafta ne koku ne de birisi vardı
Normalde çok iyi koku alırdım ama burada hicbirseyin kokusunu alamıyordum hemde hicbirseyin....

sonra birisinin hissini aldım ve arkamı döndüm arkamı döndüğümde üzerinde koyu yeşil pelerinle, pelerinin şapkası kafasında bir adam ağaçtan bana doğru saldırdı

Kendimi geri çektim korkuyla
Kimdi bu adam
Burada yaşayan birisi miydi
Yoksa katil mi
Hayir bunları düşünecek zaman yok!

Hızlıca geri çekildim çantamdan katanamı aldım agnes-san'ın öğrettiği dersler sayesinde daha iyiydim

Hemen adama saldırdım ama adam kayboldu bir anda

Bu...bu ışınlanma gücüydü peri olduğunu anlamıştım

"Siktir....PİÇ HERİF NEREDESİN LAN!!!! GEBERTECEĞİM SENİ!"
Bir anlık sinirle söyledim bunu

Arkamda belirdi

"Kim kimi gebertiyor göreceğiz" dedi keskin gözlerle

"Sensin değil mi? Katil sensin değil mi?!" Dedim bağırarak

"Ah bilmem ki acaba ben miyim?" Dedi piç gülüşüyle

Beni kızdırmak istediği belliydi

Elinde ki kılıcı çok saçma bir şekilde tutuyordu...böyle bir duruş ve tutuş pozisyonu yoktu tamamen kendi duygularına göre davranıyordu

Babam böyle bir adama nasıl yenildi aklım almıyordu...

Elindeki kılıçla bana doğru saldırdı çok hızlıydı karnımı sıyırmıştı ama ölümcül derece olmasa da kesik vardı
Gercekten güçlüydü

Sol elimle karnımı tuttum acidan hareket edecek durumum yoktu gözlerim yaşardı ağlamamak için kendimi tuttum
Adam beni yere dusurdukten sonra üstüme çıktı ve katana yı boğazıma dayadı

Katananın soğukluğunu vücudumda hissediyordum

Bastırdı

Hareket edemiyordum felç gibi hissediyordum
Bana güldü ama sıradan bir gülüş değil piç gulusuydu

Gerçek bir sadistti bu!

"G-gebertecegim seni!" Dedim konuşmak ta zorluk çektim

"Emin misin şuan gerçekten ölecek gibisin yazık..." dedi ve elimi tutup avucumun içine katanayı batırdı

Elim kan içindeydi acı içinde inliyordum gözlerim dolmuştu

Öleceğimi hissettim
Gerçek korkuyu o zaman hissettim
Ne yapacağımı bilemedim vücudum felç içinde ölmeyi bekledim


(Sonraki bölümler için yorum yazabilirmisiniz sizin de fikirlerinizi almak istiyorum kitaptan şuan pek emin değilim nasıl devam edeceği hakkında)

Karanlık Miras 1: Geçmişin İntikamı(DÜZENLENİYOR) Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ