9.Bölüm

593 57 67
                                    

Sevmek neydi? Neydi sevgi? Günlerdir içimde yaşadığım duygunun adı mıydı? Yoksa gördüğüm herşeyin bana güzel gelmesi mi? Durup durup gülmem mi mesela?  Herkeste onu görmem, herşey de onu aramamda  dahil miydi tüm bunlara. Sahi sevmek neydi?

Uzun zamandır içimde sakladığım duygular bir bir gün yüzüne çıkıyordu işte. Ben Sefadan hoşlanmıyordum. Aşık da değildim. Seviyordum ben onu. O yüzdendi yazmam. O yüzdendi gördüklerime inanmamam, o yüzdendi inkar etmesini istemem. Bu kadar uğraş o yüzdendi. İki lafıyla onun yapmadığına inanacak kadar çok seviyordum.

Dün yazdığım mesajdan sonra bana geri dönmemişti. Fakat ben buna bile razıydım. Şimdilik yani. Neticede tanıklık kısmım devre dışı kalmış, resmen anonim olmuştum. Aynı üniversitede aynı bölümü okumamız bir yana aynı mahallede oturmaya başlamıştık. Herşeyi geçtim babamın yanında işe başlayacaktı. Bunların hepsi tevafuk değil de neydi? 

Annemin bana seslenmesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Sabahın köründe annemde ki bu enerji nerden geliyordu asla bilemiyordum. Ben yataktan zor çıkıyordum. 

" Elaaa kızımmmm." 

" Efendim annee." 

" Kızım kalktıysan bana süt alıver de gel yavrum." 

Süt mü? Bu saatte mi? Bir dakika süt dedi annem. Yataktan nasıl bir hızla kalkıp lavoya geçtiğimi bilmiyordum. En son annemin karşısında hazır ve nazır bir şekilde " Kaç kilo alacağım?" diye sorarken buldum kendimi. Annem mutfakta elinde ki meşhur sarı beziyle şaşkın bakışlarını bana çevirmişti. Annemin şoktan çıkmasını beklemeden boş su şişesini elime alıp hızlıca evden çıktım.

İçimden neşeli şarkılar söylemek geliyordu. Elimde ki 5 litrelik su şişesiyle süt almaya gidiyordum oysa ki. Ah ah sevda böyle birşeydi demek ki. Nihayet süthaneye ulaştığımda görüş açıma giren kişiyle yüzümde istemsiz bir tebessüm oluşuverdi. Şurda camdan izlesem ne olurdu ki.  

Sefa dikkatli bir şekilde peynirleri sıralarken babam o esnada defterine birşeyler karalıyordu.

" Selamünaleyküm." diyerek içeriye girdim. Babam bakışlarını defterden çekip bana yöneltti. 

" Oooo kimler gelmiş, Aleykümselam kızım. Hangi rüzgar attı seni buraya?" 

Sefa pür dikkat peynirlerle cebelleşirken ben elimde ki su şişesini gösterdim babama. 

" Ver kızım doldurayım ben." dediğinde Sefa hızlıca babamın elinde ki şişeyi alıp makineden sütü doldurmaya başladı. 

Naptın be Sefa ben onu içemem ki... Gözüm bembeyaz akan sütte takılı kaldı. Ne büyük nimet olduğunu düşündüm. 

" Var mı bakalım sınavların daha?" Babam daldığım noktadan beni alıp sınavlarıma götürmüştü.

" Birkaç tane daha var babacığım. " dediğimde Sefa da sütümüzü doldurmuştu.

" Başka birşey lazım mı?" diye soran babacığıma " Yok annem süt dedi sadece" diyerek cevap verdim. Şuan burdan hiç gitmek istemesem de gitmek zorundaydım. 

" Taşıyabilecek misin kızım?" 

" İdmanlıyım babacım ben biliyorsun kaç kez git gel yaptım bu yollarda." gülerek söylediğim sözlere babamda bıyık altından tebessüm etmişti. 

" Annene selam söyle. Allaha emanet ol." derken arka sokağa gidecek olmanın şaşkınlığı içerisindeydim. 

" Aleykümselam babacığım. Size de kolay gelsin." dieyerek çıkışa doğru yöneldim. Tam o esnada Sefa'nın " Mehmet Amca benim de birkaç işim var halledip gelsem. " dediğini duydum. Babamın ne cevap verdiğini dinlemek isterdim fakat tam kapıyı açtığım için çıkmak zorunda kalmıştım.

【 TaNıK 】- TextingWhere stories live. Discover now