π3

42 22 43
                                    


Na-gilden emindi bunu yapmayacaktı. Başka kimseye de yaptıramazdı en azından denemişti. Bir şekilde atlatması lazımdı. Ne yapacaktı şimdi. Ona yardım edebilecek başka kimse yoktu.
Düşüne düşüne akşam olmuştu, işte fırsat. Minho telaşla evden çıktı.
Yolda giderken polisleri gördü. Eli ayağına dolandı. Derin bir nefes aldı ve yoluna devam etti.
Eve varmıştı. Ama geldiğinde ne adamın cansız bedenini bulabildi. Nede kan...
Şaşırmıştı. Onu kendisi öyle koymuştu. Nasıl olur? Canlanıp ayaklanacak hali yoktu ya.

Na-gil'in yaptığını düşündü. Pislik herif en azından yardım etmişti.
Ön kapıya doğru giderken polisler evin önünde toplanmışlardı. Sanki cidden minhoyu bekliyorlarmış gibi. Yoksa bu polislerin işi miydi. Ama öyle olamazdı, niye delilleri silsinler ki?!
Minho arka bahçeden çıkmaya karar verdi. Kilerin arkasındaki çitlerden atladı. Evinin yolunu tuttu.giderken çok tedirgindi.
Marketin yanından geçiyordu.

Dışarıda saçlarına vuran rüzgarın etkisi ile dalgalanan saçları. Karanlık olmasına rağmen her tarafı parlıyordu. Kalp ritmi atıyordu,ona her bakışında.
Yanına gitsemiydi.ondan cidden etkilenmiş duruyordu. Cidden.
O başlatmadan oğlan başlattı.

"Soju alıcaksınız deme efendim!? "

Minho-"n-ne?! "

"Geçen gün içinde ayrı teşekkür etmek istiyorum. "

Minho-"teşekkür edilecek ne yaptım ki?!"

"İçeri gelin efendim! "

Minho-"bugün alacağımı sanmıyorum"

Oğlan minhonun lafını duymadan içeri girdi. Sanki minhoyu cidden gelmesini istiyor gibiydi. Minho saygısızlık olmasın diye içeri girdi.
Oğlan minhonun geleceğinden eminmiş gibi ona birşeyler koymuştu.

"Buraya oturabilirsiniz efendim!"

Minho-"merak ettiğim bir şey var?! "

"Dinliyorum! "

Minho-"bana niye böyle davranıyorsun?!yanlış anlama yani... Bilmiyorum belki diğer müşterilere de böyle davranıyorsundur"

"Hayır,efendim.bu sadece size bir teşekkür! "

Minho-"o gün ben teşekkür edilecek ne yaptım ki?! "

"O gün patronum bana fazla mesai vermişti, yorgunluktan uyuya kalmıştım. Yemeğimide almayı unutmuşum. "

Minho-"yemeğini buradan alabilirsi..n?

Minho söylediği cümleden pişman olmuş gibi yavaşlamaya çalıştı. Kısa süre tatlı ve şaşkın bakışlarıyla oğlana baktı. Sessizliği bozan da oğlan oldu.
"Haklısınız efendim."

Oğlan kendi haline gülüyordu. Minho da onun gülüşüne katılıyordu.ilk defa etrafındaki kişilerin güldüğünü görmüştü. Minho bu kadar çok düşündüğü oğlanın adını bilmek istiyordu.daha önce öğrenmişti ama hatırlamıyordu. Cesaretini topladı ve sordu.

Minho-"acaba.... Adını öğrenebilir miyim?! "

"Adım? E-evet, tabi. Adım jisung, han jisung! "

Adı kadar güzel ve şirindi bu çocuk.

Han-"bende sizin adınızı sorabilir miyim efendim?! "

Minho-"adım min.. "

Minho terettüt etmişti. Niye söyleyemiyorsun? Minho yüz ifadeleri ile belli ediyordu düşüncelerin içinde olduğunu.acaba hakkında çıkan haberleri biliyormuydu.niye bu kadar düşüncesi vardı. Kendi adını niye söylemiyorsun saygısızlık olurrr!!... biraz sesiz kaldı.

× 𝙆𝙖𝙧𝙖𝙣𝙡ı𝙠 𝘼𝙨̧𝙠 ×/𝙢𝙞𝙣𝙨𝙪𝙣𝙜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin