3- çekim

1.8K 141 31
                                    

Pars'dan

Kucağımadaki binik bir süre sonra ağlamaktan bitap düşerek kucağımda uyuya kalır gibi olsada bir türlü uyumuyordu. Neden uyumadığını merak ederken bı anda konuşması ile garip garip ona bakmaya başladım.

"Bum-bum"

Minik ellerini bana uzatarak istediği şey garip gelmişti.ben ona garip garip bakarken onun kaşlarını çatarak aynı şeyi daha sinirli bı şekilde söylemesi komikti. Onu sinirlendirmek kesinlikle çok tatlıydı.

"Efendim sanırım bunu istiyor."

Pelin hanımın araya girmesi ile hem o hemde ben ona dönmüştük kucağımdaki minik Pelin hanımın elindeki garip peluş oyuncağı görünce sevinçle çığlık atarak oyuncağı almak için uzansada onan önce davranıp oyuncağı almışım.

Oyuncak sanki onun için yapılmış gibi bebeğin bire bir kopyasıydı tek fark oyuncağın kopyasının saçları kalçasına kadar geliyordu. Oyuncaktan gelen hoş kokuyla içimdeki oyuncağı koklama isteğine karşı gelemeyip minik oyuncağı burnuma yaklaştırdım. Çok güzel ve insana sakinlik veren bi kokusu vardı. Bebeğin çığlığı ile irkilsemde belli etmeden elindeki oyuncağı bebeğe verdim.

Oyuncağı alması ile kıkırdayıp genişçe gülümseyerek oyuncağa sarılıp oda aynı benim gibi direk burnuna götürdü. Bir süre sonra kucağımda oyuncakla beraber uyuya kalmıştı.

"Efendim isterseniz bebeği ben alayım."

Pelin hanımın dediği ile gözlerimi bebekten çekip ona döndüm. Ne kadar vermek istemesemde bu bebeğe bağlanmak istemiyordum. Bu onu sadece tehlikeye sokardı bununla beraber bebeğin benden olduğuda kesin değildi öyle ki bana göre bebeğin benden olma ihtimali sıfırdı.

İstemeye istemeye bebeği kadına verdiğim zaman bebek bir iki kez kıpırdamandıktan sonra esneyip minik gözlerini açarak etrafana bakındı. Çok şapşal ve sevimli bı hali vardı azıcık açılmış ağzı, kısık gözleri ile etrafa anlamaya çalışır bakışlar atarken kaşlarını çatıp ilk önce bana daha sonra kollarında olduğu Pelin denilen kadına bakıp bir iki saniye durduktan sonra bı anda tüm uykusuzluğu gitmiş gibi bana dönerek dolu dolu gözleri ile bakıp onu almam için ellerini açıp kapamaya başladı.

Benim bir süre süren kararsızlığımın ardından bı anda hüngür hüngür ağlamaya başlayan bebekle hepimiz şaşırıp kalmıştık. Sanki az önce uyuyan kendisi değilmiş gibi bı anda nerden geldigi belirsiz bı enerjiyle Pelin denilen kadından kurtulup bana gelmek için çırpınıyordu.

Pelin hanım daha fazla tutamayacak hale gelince bebeği düşürmemek için bana uzattı. Bebekte onun bu hareketi karşısında çırpınmayı bırakıp sadece bana uzanmaya çalışırken aynı zamanda da bağırarak garip garip birşeyler mırıldanıyor elindeki oyuncağı ise sallıyordu. Onun bu haline dayanamayıp kıkırdayarak tekrar kollarıma aldım.

Minik sanki konumlandırılmış gibi hemen eski yerine geçip kafasını boyun girintime soktu. Bı eli ile t-shirt'ümü sıkı sıkı kavrarken diğer eliyle bebeği tutuyordu. Çatık kaşları, büzülmüş dudağı ve dolu dolu gözleriyle bana kızgın bı şekilde bakması acayip komikti. Ben istemsiz kıkırdayınca sanki trip atar gibi garip bı ses çıkartıp kafasını çevirdi.

Onun bu hali dahada komik gelirken istemsiz kahkaha atıp bebeği dahada kendime bastırdım. Bu hareketim onu mutlu etmiş olacak ki kafasını tekrar bana çevirip siyah boncuk gözlerini gözlerime dikti.

"Bab-ba egig"

Ben onun ne dediğini anlamaya çalışırken Pelin denilen kadın hemen masanın yanında duran bebek çantasını karıştırıp içindeki emziği minik bebeğe uzattı. Bebek sanki bunu bekliyormuş gibi hemen emziği kapıp emmeye başladı.

Minik Süpriz (Mpreg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin