1

3 3 0
                                    


Kahvaltısını yapan Hyun jin hazırlanıp okula doğru yol aldı. Aklında sadece annesinin söyledikleri vardı. Yolda bir taksi çevirdi ve taksiye bindi. Taksi de bir adam daha vardı, yaşça büyük biriydi. Hyun jin şoför e gideceği yeri tarif edip arkasına yaslanmıştı. Yanındaki adam şoför e ineceğini belirten bir el işareti yaparak arabadan indi. Adam çok fazla dikkatini çekmişti. Kolunda çapaya sarılı yılan dövmesi vardı. Bu dövme Hyun jin e oldum olası havalı gelmişti. Hyun jin adamın arkasından baka kalmıştı. 

Bunu fark eden şoför dikiz aynasından Hyun jin e bakarak konuşmaya başlamıştı. "A yeninki adam bakıyorum da çok dikkatinizi çekti genç adam". Hyun jin kafasını olumlu bir şekilde sallayarak "Nedensizce çok garip geldi, kolunda ki dövme bir yerden tanıdık gibi." Şoför Hyun jin in sözünü bitirmesiyle beraber lafa girdi.

"O adam tam olarak kaç yılında olduğu bilinmese de denizcilik yaptığı gemi batması sonucu kurtulan tek insan. O günden sonra ailesi onun öldüğünü düşünüp yaşadıkları Busan şehrini terk etmişler. Adam evlerine gittiğinde kimseyi bulamamış. Bunun sonucunda Seul a yerleşmiş. O gün bu gündür ne işini bilen var nede evini, her gün farklı bir yerde iner. Kimse onun gündelik hayatta ne yaptığını bilmez." 

"Kolundaki dövme de denizciliğimi temsil ediyor?" "Evet, sanırım öyle." Hyun jin bu dövmenin çok tanıdık olduğuna emindi ama nerde gördüğünü hatırlayamıyordu. Gördüğü adam çokta yaşlı değildi en fazla 50 yaşında olabilirdi. Belki de o bile fazlaydı, ama çok fazla çökmüştü. Telefonuna baktı ve okulun başlamasına 10 dakika kaldığını fark etti. Dışarı baktığında geldiklerini fark etmişti. Şoför e müsait bir yerde indirebilir mi diye sordu. Parayı ödeyip indi. 

Hyun jin her bir kızın yanına gittiğinde eline bakıyordu kırmızı bir ipliğin çıkıp çıkmadığını kontrol ediyordu. Gün boyu belirmedi. Erkekler lavabosuna girdi elini yıkayan bir genç vardı kafasında şapkası vardı yüzü belli olmuyordu. Genç lavabodan ayrıldıktan sonra Hyun jin elini yıkamak için el yıkama lavabosuna doğru adımlarını attı elini uzattığında kırmızı bağı fark etti. Etrafına bakındığında kimse yoktu, en son yanından geçen genci hatırladı. Bu olamaz kader bağı bir erkek üzerine yazılmıştı.

Koşarak dışarı çıktı etrafa bakındı ama kimseyi göremedi. Dışarı çıkıp aramaya başladı. 


-

Elimi yıkayıp dışarı çıktım, dışarı çıkarken yanımdan bir genç geçmişti. Dışarı çıktı ve elini kurutmadığını fark etti elini çantasındaki peçeteye attı. peçeteyle elini silerken ipliği fark etti. Etrafına baktı ve orada bir kaç tane kızın durduğunu fark etti. En başta yanlarına gidecekti, ama sonrasında aklına Haerin geldi. Ona ihanet etmiş gibi hisseti. Telefonu cebinden çıkardı ve yürürken Haerin i aradı. "Alo hayatım nasılsın" "Evet bende iyiyim, sadece öylesine aramıştım." "Hayır bir sorun yok." "Tamam iyi dersler sana görüşürüz sonra." Neden Haerin i aradığı hakkında tek bir fikri yoktu, sadece içinden Haerin e hala ne kadar aşık olduğunu geçiriyordu. Koşar adımlarda okuldan çıktı.


-

Hyun jin her yere bakmıştı ama o genç i bulamamıştı. Onun okulundan olduğunu biliyordu, erkek biri olduğunu da biliyordu. Bu bilgiler ona çok işe yarayacaktı. Biraz kafasını dağıtmak için okulun çatısına çıkıp bir sigara yaktı. Telefonun dan çok özlediği babasının fotoğrafına baktı. Onu hayal meyal hatırlıyordu. her geçen gün unutsa da. Ona olan özlemi asla azalmıyordu...


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 26, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Hyunın // The Bond Of FateWhere stories live. Discover now