3.7

45.8K 1.7K 612
                                    


daha sınır tamamlanmadı ama yine de bölümü yayınlayacağım

bol bol yorum yapın lütfen olur mu? satır arası yorumlarınızı ve tepkilerinizi okumayı seviyorum

teşekkür ederimmm

-

"Sen poşetleri alır mısın güzelim?" Meriç'i onaylayıp kemerimi çıkartmış ve hızlıca arabadan inmiştim. Adımlarımı bagaja çevirip oyalanmadan kapağı açtım, ardından içindeki poşetleri aldım.

Ne kadar ısrar etsem de Meriç, eli boç gitmemek konusunda ısrarcıydı. Bu yüzden gelmeden önce annem ve babam için birkaç hediye almıştık. Bir de çiçek tabii, Meriç'in çiçekleri gerçekten çok sevdiğine emin olmuştum artık. Bulduğu her fırsatta bana çiçek almaya çalışıyordu.

Çiçeği de kucağıma aldıktan sonra hafifçe geriye çekildiğimde yanıma gelen Meriç, bagajın kapağını kapatmış ve çiçeklerle poşetleri elimden almıştı.

"Hoş geldiniz Çağla Hanım." Elimdekileri Meriç'e verirken yanıma gelen korumaya gülümseyerek el salladım.

"Merhaba Ata. Annemler geleceğimizi haber vermiştir size, değil mi?" Ata, beni başını sallayarak onaylamıştı. Sevinçle ellerimi çırptım ve Meriç'ten arabanın anahtarını alıp Ata'ya uzattım. "Harika! Bu arada," hafifçe geriye çekilerek bakışlarımı kısa bir anlığına Meriç'e çevirdikten sonra tekrar Ata'ya döndüm. "Erkek arkadaşım, Meriç."

"Hoş geldiniz Meriç Bey." Meriç, gülümseyerek Ata'yla selamlaştı ve ardından bahçede daha fazla oyalanmak istemediğimizden adımlarımızı eve yönlendirdik. Bir elim Meriç'in kolunu kavrarken ona yaklaştım ve yanağına hızlı bir öpücük bıraktım.

"Ata'yla çocukluğumdan beri tanışıyoruz. Ona hep bana adımla hitap etmesini söylüyorum ama dinlemiyor." Meriç'in kaşlarının çatıldığını fark ettiğimde ona biraz daha yaklaşmıştım. "Ne oldu?"

"Kimler gelmiş! Gözümüz yollarda kaldı çocuklar, buyurun içeri geçin!" Bakışlarım sesin geldiği yöne döndüğünde sevinçle bize doğru yaklaşan babamı görmüştüm. Onun bakışları Meriç'in üzerindeydi, hayranlıkla bakıyordu resmen. Fazlasıyla heyecanlı görünüyordu.

Evden çıkan annemi gördüğümde Meriç'in kolundan çıkmıştım. Meriç, babam ile selamlaşırken ben de annemin yanına gittim.

"Anne!" Bana doğru adımlayan annem sarılmak için kollarını araladığında hızlıca yanına yaklaştım ve kollarımı beline doladım. "Özledim seni."

"Gideli bir hafta olmadı, sıpa." Gülümseyerek söylediklerinin ardından saçlarımda hissettiğim eliyle sırıtmıştım. Annemin yanında olmak bana her zaman çok iyi geliyordu, sakinleşiyordum.

"Nasılsın Meriç? İyisindir umarım oğlum!" Hafifçe geri çekilerek annemden uzaklaşırken bakışlarım babama dönmüştü.

"İyiyim, teşekkür ederim. Siz de iyisinizdir umarım." Meriç fazlasıyla sakin görünüyor, yüzünde samimi bir gülümsemeyle babama bakıyordu. Bakışları bir anlığına bana döndüğünde hızlıca göz kırptı ve tekrar babama döndü.

"İyiyiz oğlum, sizi gördük daha iyi olduk!" Yani, babam daha beni görememişti ama neyse...

"Sabahtan beri yerinde duramıyor, bir görsen," dedi annem alaylı bir sesle. Bakışlarım anneme döndüğünde sessizce kıkırdadım. "Çalışanları da darladı, hiç olmadığı kadar mükemmelliyetçiydi. Sanırsın kızını istemeye geliyorlar."

Gülümseyerek bakışlarımı tekrar babama çevirdim, heyecanla Meriç'e bir şeyler anlatmaya devam ediyordu. "Baba," dedim sesimi hafifçe yükselterek. Bakışları sonunda bana döndüğünde gözlerimle içeriyi göstermiştim. "Girelim mi artık, hadi."

ANTRENÖR +18 | textingWhere stories live. Discover now