3.9

37.2K 1.4K 615
                                    


bölüm düzeni yok, ne zaman geleceğinden haberdar olmak isterseniz beni takip etmeyi unutmayın lütfen.

profilimdeki diğer kitaplara da bakarsanız çok sevinirim<3

iyi okumalarr

-

"Meriç, gelsene." Sesimi olabildiğince yükseltmeye çalışırken titreyen elimle çubuğun üzerindeki çift çizgiye bakıyordum.

Beklemiyordum. Kesinlikle böyle bir sonuç almayı beklemiyordum. Başım dönüyordu, görüşüm bulanıklaşıyordu. Çalıp duran telefonu uzanıp alacak gücü bile bulamıyordum kendimde.

"Yavrum?" Meriç'in sesini duymamla başımı kaldırıp bana doğru adımlayan bedene baktım. Önümde durduğunda boştaki elimi kaslı koluna sarmış ve çubuğu ona uzatmıştım. Uzattığım çubuğa bakmadan elini yanağına koyup gözlerini gözlerimde gezdirdi uzunca. "Ne oldu, neden ağlıyorsun?"

Ağladığımın bile farkında değildim. Dolu gözlerimdeki yaşlar yanaklarımı ıslatmaya başladığında başımı göğsüne yasladım ve gözlerimi kapattım sıkıca.

"Meriç... hamileyim sanırım." Birkaç saniye sessizce ve tepkisizce beklemişti, ardından elimdeki çubuğu aldığında kollarımı beline dolamıştım.

"Tamam, sakinleş. Üzerini değiştirelim, hastaneye gideriz." Sesi biraz şaşkın ama fazlasıyla normaldi. Belimi saran kolunu hissettiğimde aynı anda saçlarımın üzerine de hafif bir öpücük bırakmıştı.

Hâlâ ağlamaya devam ettiğim sırada belimdeki kolunu sıkılaştırırken diğerini de bacaklarımın altından geçirerek bedenimi kucağına almıştı. Gözlerimi araladığım sırada banyodan çıktığımızı gördüm.

"Meriç.. istemiyorsun değil mi? Tepki bile vermiyorsun." Vücudumu yatağa bıraktığında elimin tersiyle gözlerimi silmiştim, hıçkırıklarımın arasında ağlayarak konuşuyordum.

"Belliydi zaten tahmin etmiştim. Gidip bir test yaptıralım, emin oluruz." Valizden aldığı eşofman ve kazakla yanıma dönüp, hemen önümde diz çöktükten sonra boştaki eliyle elimi tutup dudaklarını avuç içime bastırdı. "İstememem gibi bir durum söz konusu olabilir mi sence? Güzelim benim, ağlama."

Elimi yanağına koyup hafif uzayan sakallarını okşadım yavaşça ve yüzüne yaklaşıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Yavaş hareketlerle öpüşüme karşılık verdiği birkaç saniyenin ardından sakinleştiğimi hissettiğimde geri çekilmiştim.

Üzerimi değiştirmeme yardım etmesinin ardından bana montumu giydirdi ve kendi montunu da giyip beni tekrar kucağına aldı. Kollarımı boynuna dolayıp yüzümü göğsüne bastırdım. Hızlı adımlarla odadan çıkmış ve oturma odasındaki telefonuyla beraber anahtarları aldıktan sonra ayakkabılarını giymiş, evden çıkmıştı. Elinde de benim ayakkabılarım vardı.

Vücuduma çarpan soğuk rüzgarla hafifçe titrerken biraz daha sokuldum Meriç'e. Burnumu çekerken başımı göğsüne yasladım ve montunu parmaklarımın arasına aldım.

Beni arabaya bindirdikten sonra alnımı öperek kapıyı kapattı ve şoför koltuğuna geçti. Emniyet kemerimi takarken koltuğa rahatça oturdum ve arkama yaslandım.

"Miden bulanırsa söyle," dedi arabayı çalıştırırken. Onu mırıldanarak onayladıktan sonra kucağıma doğru uzattığı elini sıkıca tutup arkama yaslandım.

Gergindim. Şu anki hislerimi bu kelimeden başka hiçbir şey tarif edemezdi sanırım. Kesinlikle hazır değildim ve düşündükçe başım ağrıyordu. Meriç ters bir tepki vermediği için sevinemiyordum bile, ne hissedeceğimi bilmiyordum.

ANTRENÖR +18 | textingWhere stories live. Discover now