Gönül Meselesi

5.9K 171 22
                                    

Safirin Ağzından

Sabah erken saatlerde uyanmıştım çok fazla uyuyan biri değilimdir etrafıma baktığımda karanı etrafımda göremedim. Görmemem daha iyidir aslında.

Karan benim için odanın içine bir kitaplık almıştı ve bir sürü kitap genelde vaktimin çoğu zamanı odada geçiyordu çünkü karanın annesi konakta dolaşmama izin vermiyordu. Karan bu duruma neden bir şey demiyordu bilmiyorum.

Zaten bir yaptığı bir yaptığını tutmuyor. Seviyor mu , sevmiyor mu anlamıyorum baş ucumda duran kitabı elime aldım.

Umutsuz bekleyişti kitabın ismi orda da aynı benim gibi sakat bir  kız vardı ve ona gönülden bağlı olan bir erkek tabi erkeğin annesi istemiyor  kızı ama oğlan kararlı evlenecek kızla daha sonra başlarına bir sürü olay geliyordu.

Kaldığım sayfayı açıp okumaya başladım.

Yaklaşık yarım saat sonra büşra içeri girmişti evde çalışan ve genelde benimle ilgilenen kızdı büşra.

"Yemeğinizi getirdim gelin hanım" gülümsedikten sonra odadan çıktı. Kahvaltımı yaptıktan sonra evde oturmaktan çok sıkılmıştım gerçekten.

Bütün gün yatağın içindeydim televizyon ve kitap okumaktan başka bir şey yapmıyordum daha doğrusu yapamıyordum bile.

Bir anda aklıma denizin karana attığı mesaj geldi acaba gerçekten benden boşanırmıydı karan tabikide boşanırdı ne yapsın benim gibi bir kızı ya boşanır ya da üstüme kuma getirirdi burada işler böyleydi.

Derin düşüncelere daldığım sırada kapı şiddetle açıldı içeri fatma hanım girdi hayret bu sefer yüzü gülüyordu ne oldu acaba.

"Sana haberim var gelin akşama hayırlı bi iş için dışarı gidiyoruz " hayırlı bi işmi "Oğlum karana sağlam bi kız bakıcam sonuçta bu ailenin soyunun devam etmesi lazım dimi gelin eh senden de birşey olmiyacağına göre " pis pis gülüyodu ağlamiycaktım hayır ağlamiycaktım tut kendini safir " Şu aileye güzeller güzeli bir gelin gelsin milletin gözü gönlü açılsın " kahkaha atarak geri gitti.

Gittikden sonra çıkmayı bekleyen göz yaşlarım akmaya başladı ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım haklıydım işte kuma gelicekti belki beni bile boşardı kuma gelince.

İki saat ağladıktan sonra içeri kızgın bir şekilde karan girdi ben yatakta ağlamaya devam ederken hışımla yanıma geldi gözleri öfkeliydi.

"Haberin var değil mi?" Gözlerine bakamıyodum nasıl bakardım gözlerine dudaklarımın arasından bi hıçkırık koptu ve gözlerimden yaş tekrar akmaya devam etti.

Eliyle çenemi kaldırdı ve gözlerine bakmamı sağladı "Böyle olmasına izin vermiycem safir bu evin gelini sensin." Sakat bi gelin dilsiz bi gelin daha kocasına karılık bile yapamayan gelin.

Daha çok ağlamaya başladım. Beni göğüsüne çekip sıkıca sarıldı bende ondan destek alarak dahada şiddetli ağladım sanki bu zamana kadar içimde tuttuğum herşeyi hıçkırıklarım ve göz yaşlarımla dışarı atıyodum.

"Hem sana güzel bi haberim var safirim doktorla konuştum bu durumun hakkında ve yarına randevu aldım saat 12 de orda olucaz kontrol için sen iyi olucaksın safirim" safirim demişti bana safirim demişti.

Ben onun safirimiydim benim için doktor bulmuştu .
benim için demekki onun için önemsiz değildim "Şu sıralar doktorlarla ve şirketle ilgileniyodum eve dahi gelemedim ama artık burdayım yanındayım safirim " bu cümleleri duymak bana çok iyi gelmişti .
Artık ben onun safiriydim artık yanımdaydı bunları duymak aklımdaki düşünceleri def etmişti.

"Hadi aşağı inelim çözmem gereken son bi mesele kaldı " annesinin kuma derdinden bahsediyodu "Orda olup elimi tutmana ihtiyacım var safirim" demiş ve yanağımdan öpmüştü Allahım bayılmak üzeriyim.

Kızardığımı hissediyodum Allahım kalbime engel olamıyorum çok hızlı çarpıyo karnım , karnıma neler oluyodu sanki kelebekler çıkmak için can atıyormuşcasına kanat çırpıyolar.

Galiba aşık oluyodum.

Büşra üzerimi değişdikten sonra beraber aşağı indik annesi beni ve karanı bir arada görünce sinirlenmişti elbet ama oğluna çaktırmıyodu tabiki.

"Anne bu gün duyduklarım neydi öyle hiç sana yakışıyomu " fatma hanım " oğlum ne yapıyosam geleceğin için yapıyorum korhanbey soyunun ilerlemesi için yapıyorum " karan bu laftan sonra sinirlenmişti " Karımda bende gayet sağlıklı insanlarız anne bi çocuğumuz olur ama herşeyi zaman bırakıyoruz sakın aklından bir daha kuma geçirme zira birdahaki sefere bu kadar iyi konuşmam bilesin " karanın ilk defa bu kadar sinirli görmüştüm elimi tutuan elini sıktım " Bu mu sağlıklı hem sakat hem dilsiz bundan çıkan çocuktan çocuk mu olur böyle bi aileye böyle bi gelin aldık elaleme rezil olduk zaten daha fazla rezil olmayalım diye yap- " karan iyice sinirlenmiştİ

"ANAAAA KARIM HAKKINDA DOĞRU KONUŞASIN ETTİĞİN LAFLARA DİKKAT ET BEN KARIMI SEVİYORUM KİMSEYE LAF SÖYLEMEK DÜŞMEZ VARSA LAFI OLAN BUYURSUN KARŞIMA GELSİN ÖYLE KONUŞALIM" nurbanu anne hemen yanına gelmişti karanın " yakışıklı oğlum tamam ben annenle konuşurum sen sakin ol hadi safiride al biraz dışarı çıkın sakinleyince gelirsiniz"

Karanın elimi tutan elini sıkıp onu onayladım tekerlekli sandalyemi itip dışarı çıktık furkan hemen arabayı açtı karan beni arka koltuğa bindirdikten sonra ön koltuğa geçti furkanda arabayı çalıştırıp deniz kenarına doğru sürdü.

Furkan "Abi böyle bişey nasıl yapar ya bunları nasıl der anlamıyorum bu kadını gerçekten " karan camdan başını kaldırdı "Bende anlamıyorum furkan deliricem resmen" kısa süre sonra deniz kenarına gelmiştik.

Bunların hepsi sanki benim yğzümden olmuş gibi hissediyodum.Gözümden yaşlar düşmüştü yol boyu araba durunca karan kapımı açtı tam kucana alıcakken göz yaşlarımı fark etti.

Eliyle göz yaşlarımı silip "üzülme güzelim bunların hiçbiri senin suçun deildi ve böyle olmayı sende istememiştin ama iyileşiceksin sana söz veriyorum karan sözü hemde" yanağıma bir öpücük bırakıp beni kucana alıp sandalyeme oturtmuştu.

Bir saate yakın oturmuştuk deniz kenarında.Ben üşüyünce karan bizi tekrar eve getirmişti anladığım tek bir şey vardı oda furkanın karana, karanın da furkana olan güveniydi.

Çocukluğundan beri furkanla büyümüştü yedikleri içtikleri ayrı gitmemişti.

Başımı arabanın camına yaslamış yağan yağmuru  izliyodum. Gözümü açtığımda odamdaydım karşımda karan koltuğa oturmuş beni izliyodu sabahmı olmuştu. Ben ne ara uyumuştum galiba deniz havası çarpmıştı arabada uyumuştum.

"Amma uyudun be uykucu" üzerime baktığımda akşam giydiğim elbiselerim yokdu. Dehşet içinde üzerime bakıp karana çevirmiştim gözlerimi.

"Korkma minik kuş esma değişti üzerini ben odada yoktum bana öldürücekmiş gibi bakma" diyip bide sırıtıyodu yaklaşmaya başladı ve yatağa oturdu elini yanağıma koydu ve baş parmağıyla dudağımı sevmeye başladı.

Engel olmam gerekiyodu ama sanki gözlerinde kaybolmuştum engel olamıyodum karnımda sanki kelebekler dışarı çıkıcaktı Allahım ne oluyodu böyle gözlerimi gözlerinden alamıyodum.

Kalbim deli gibi çarpıyodu. Elini yavaşca aşağı indirip kalbimin üzerine koyudu ve alnımı alnına bastırdı."Neden minik kuş neden dokunuşum şu kalbini yerinden çıkarıyo senin rızan olmadan ve sen iyileşmeden sana asla dokunmiycam" yanağıma bir öpücük kondurdu ve odadan gitti.

Gerçekten onun dokunuşu kalbimi yerinden çıkarıcakdı galiba aşık oluyodum ilk kez aşık oluyodum ve bu çok güzelmiş...

~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~

❣️Merhaba sevgili okurlarım benden size kocaman öpücükler.

❣️Şimdi asıl olaylar başlıycak aileyi ve kısa bi aşık olma anından sonra gerçek olaylar sonraki bölümde başlıyo efsane sahnelere hazırmıyız...

Kanunsuz BerdelWhere stories live. Discover now