Kanunsuz Berdel

Göz Yaşı

🎀İyi okumalar🎀

"Hayat bazen o kadar zor ve acımasızdır ki tam düştüm dersiniz umulmadık yerden bir el gelir ve sizi çekip alır . Alan kişi belki çok hata yapmıştır ama siz yinede seviyosunuzdur ve sırf siz onu seviyosunuz diye bütün yaptıklarına göz yumarsınız ama o sizi cehennemden kurtarmıştır. Belkide cehennemden kurtarırken tam da cehennim ortasına atmıştır bunu bilemeyiz. İşte sevgide aynen böyle bişey"

   Sabah kalktığımda direk banyoya girmiştim kısa bir duşun ardından mutfağa inip kahvaltı için yardım etmiştim. Daha sonra hilalde yardım etmiş beraber sofrayı kurmuştuk herkes tamdı fakat hala karan kalkmamıştı "kızım hadi kaldır kocanı gelsin" başımla onaylayıp hızla merdivenleri çıkıp odamıza girdim karan hala yatakda yatıyodu. Yanına gidip yatağa oturdum "karan hadi kalk sofrada bekliyoruz" bir yandan da sallıyodum uyanması için. "Git başımdan safir uykum var" diyerek yatağın öbür tarafına gitti. Bende yatağın üstüne çıkıp tekrar seslenmeye başladım bu sefer sakin ve melodik bir sesle "kocacım hadi ama kalk artık" diyerek öpüyodum. 

Karan örtüyü bun sefer kafasına çekip  tekrar uyumak istediğini söylemişti bu sefer sırt üstü yatıyodu. Kucağına çıkıp oturdum ve yüzünden hızla örtüyü çektim "hadi uykucu baban aşşağıda herkes seni kahvaltıya bekliyor" karan gözlerini aralayıp bana baktı ve bir hızla beni tutup aldına çekti "eğer sen böyle yaparsan biz kahvaltıyı kaçırırız ama" diyerek dudaklarıma bir öpücük bıraktı . Onu hafifçe ittim

 "baban aşağıda karan bizi bekliyolar sırası değil" 

"Sende tehlikeli sularda yüzme o zaman"

karanı üzerimden çekip kapıya koştum "hadi bekliyoruz" deyip aşağıya indim yemek odasına gidip yerime oturdum "geliyomu karan? " başımla onaylayıp "geliyo ağam" dedim karanda geldikten sonra kahvaltıya başladık.

"Oğlum bu gün benimle şirkete gelmen lazım" karan çayından içerken babasını onaylıyodu "tamam baba gelirim , öğlende gelir seni alırım safirim gitmemiz gereken birkaç yerimiz var sonrada düğüne geçeriz" karan dönüp ne işi olduğunu soracağım sırada içeriye furkan girdi.

Diyeceğim şeyi diyemeden öylece kalmıştım. Yemek sonrası odama çıkmıştım akşam ne giysem diye odamı kurcalıyodum fakat odanın biraz dağınık olduğunu görüp toparlama kararı almıştım . Önce yatağımı toplamıştım daha sonra toz alıp süpürmüştüm odayı en son kıyafetleride temiz ve kirli olarak ayırmıştım. Karanın akşam giymesi içinde kıyafetlerini çıkardıktan sonra sıra benimkine gelmişti.

Canım sıkıldığı için etrafa bakıyordum uzun süredir bahçenin tamamını dolaşmamıştım bahçenin arka tarafında kocaman meyve ağaçlarının olduğu bir yer vardı orman  gibiydi oraya gitme kararı almıştım biraz dolaşmak bana iyi gelebilirdi.

Yanıma telefonumu alıp aşağı inip arka bahçeye çıkmıştım burası meyve ağaçlarına doğru gidiyordu yaklaşık on beş dakika yürüdekten sonra buranın çok huzurlu olduğunu anladım. Burada nefes aldığımı hissediyordum olduğum yerde durup gözlerimi kapadım ve başımı gök yüzüne kapatıp derin bir nefes aldım portakal ağacının kokusu ve havanın güzelliği muhteşem bir kokuydu.

yüzümde bir gülümseme oluşdu gözlerimi açıp yoluma devam ettim ve arkamdaki bir sesle irkildim "hava gerçekten çok güzel değil mi safir" gözlerim kocaman açılmış bacaklarım yere çivi gibi çakılmıştı. 

Yavaşca arkamı dönmüş arkamdaki kocaman cüsseye bakmıştım. "Cahit" onun burda ne işi vardı , buraya nasıl girmişti "adımı ağzından duymak ne kadar da güzel"  hızlıca etrafa baktım "senin burada ne işin var cahit nasıl girdin buraya" onu burada birinin görmesi hiç iyi olmazdı.