15

83 12 15
                                    

"dedektifleri arkalarından sessizce takip edin ve güvende olduklarından emin olun, üstlerden talimat verilmediği takdirde araya girmeyin, haydi ilerleyin çabuk !"

içerisinde bulunduğumuz zırhlı araçtan aşağıya indiğimiz andan itibaren sanki etrafımızdaki her şey daha da hareketli ve alevli bir hal almıştı. başımıza diktikleri savunma birimi tarafından önceden hazırlandığı belli olan stratejik bir plan o esnada sözlü olarak uygulamaya konmuş, yanımızda bize eşlik etmekte olan ağır silahlı koruma bizi hedefimize kuytu köşelerden götürürken elini çabuk tutmaya çalışarak hannibal ve bana o an ki içerisinde bulunduğumuz güncel durumu izah etmeye başlamıştı. bu esnada hepimiz temkinli adımlarla ilerliyor ve hedefimize doğru herhangi bir adım atmadan önce etrafı kolaçan etmeyi ihmal etmiyorduk.

"garret jacob hobbs şu an cinayet mahallinden yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta, yanında kızı abigail hobbs ve eşi louise hobbs ile birlikte. pompalı bir av tüfeğine sahip ve mental olarak dengesiz olduğunu biliyoruz. zihnen sözlü bir münakaşaya girebileceğimiz ya da ikna edebileceğimiz bir konumda olduğunu düşünmüyorum. oldukça tehlikeli bir adam, sağı solu belli değil. temkinli davranmanızı öneririm."

üzerimdeki ağır ceketin boğaz kısmını biraz daha yukarıya çekerek soğuktan titremekte olan çenemin kıyafetime gömülmesini sağladıktan sonra dilimle dişlerim arasından huzursuzca cıkladım, o halde nasıl zapt etmeyi planlıyorduk bu adamı ? ne kadar denersek deneyelim sanki bu olay onu olabilecek en pis şekilde çözmemiz için bu şekilde ellerimize teslim edilmişti. bu ekipmanlar, adamlar... bundan sorumlu herkesin baştan beri bundan haberdar olduğu ortadaydı ve biz ortaya atılarak çok büyük aptallık etmiştik. hannibal'ın bana gözleriyle onlarca soru sorarcasına attığı bakışlarını görmezden gelerek gergince sakalımı ovuşturdum elimle.

"eşi ve kızı ne durumda peki, adamlarından veya onlardan herhangi bir yaralı var mı ? öyleyse medikleri erkenden devreye sokalım."

"şu an için iyi durumdalar. yaralı yok. ancak eklemem gereken bir şey daha var, yalnız olmadıklarını duyduk. garret'ın civarda pusuya yatmış bir takım adamları olabilir, lütfen etrafınızdan gelebilecek başka tehditlere karşı ne olur ne olmaz gözünüzü açık tutun ve herhangi bir şeyin usülünden farklı işlediğini sezerseniz bizi bilgilendirin. ne yazık ki üstlerden herhangi bir talimat gelmediği takdirde araya girip sizi koruma gibi bir yetkimiz yok, bu yüzden tek başınızasınız."

ikimiz de duyduklarımızı sessizce onaylamıştı, zaten başka ne çaremiz vardı ki onaylamaktan ? bir kere sarmıştık başımıza ne de olsa belayı, mecburen halletmeliydik. yanımızdaki polis söyleyeceklerini bitirip yanımızdan ayrıldıktan sonra gözüme iyi bir sinme noktası seçekerek dizlerimi kırdım. ardından yere çömelerek ufak bir duvarın arkasına saklanmıştım, buradan olan biteni göze batmadan izleyebilir ve doğru bir an yakaladığımızda saldırabilirdik. ne de olsa hobbs'u avlamak gibi bir amacımız yoktu, yalnızca eşine ve çocuğuna zarar vermediğinden emin olmamız yeterliydi. çömeldiğim yerden uzanarak yanımda duran hannibal'ın ceketini kavramış, onu da aynı duvarın dibine çekerek ikimizi de gizlemiş ve ileriyi görmeye çalışmıştım gözlerimi biraz kısarak.

"evet, planımız nedir ? uzaktan nişan alıp topuğuna mı sıkıyoruz yoksa mümkün gibi gözükmese de kalkıp adamla sohbet etmeye mi çalışıyoruz ? ikisi de bana oldukça saçma gibi görünüyor gerçi..."

"ikisini de düpedüz yapamayız, etrafta keskin nişancılar var. en ufak tatsızlıkta devreye girebilirler, göze gözükmeden yaklaşmanın bir yolunu düşünmeliyiz."

konuşurken soğuk sebebiyle ikimizin de dudakları arasından süzülen buhar hızlıca havaya karışıp yok olurken ikimiz de dibine sindiğimiz duvara sırtımızı vermiş ve asıl bakıyor olmamız gereken yönün tam tersi tarafa bakarak tartışmaya başlamıştık. ellerimi ovuşturarak ve ısınmaları ümidiyle üfleyerek başımı geriye yatırıp gözlerimi kapadım, düşünmeye çalışıyordum.

heart cutlet | hannigram.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin